• okulu ilk bitirdiğim sene bulabilmek adına çok mücadele verdim ama olmadı. baktim pek olacak gibi de gözükmüyor, askere gittim geldim sonra ticarete daldım. sizlere de tavsiye ederim.
  • bu video kaydına aldıkları çocukları seçerek alıyorlar galiba. hiç boğaziçi, itü filan yok. çocuk ufak bir anadolu üniversitesinden mezun olmuş iş bulamıyorum diyor. başka biri dumlupınar üniversitesinde kamu yönetimi okumuş. üniversitenin taban puanlarına bakayım dedim, dolmamış bölüm. hani şekerleri yesen kazanacaksın o kıvamda. bir tanesi şey dedi, "babama kızdım, deniz kenarı yazdım." yani şu cümleyi kuran birinin alanında iş bulmasını beklemek abes zaten.

    şimdi bu çocukları yermiş gibi olmayalım da kardeşim sen okuduğun bölüm ne iş yapar, geleceği var mıdır falan feşmekan soruglamadan atlarsan olacağı bu. tüm videolarda fix bir cümle var, "madem devlet iş veremiyor, bu bölümleri niye açıyor?" bak bu sorunun cevabı şu anayasa maddesinde gizli:

    --- anayasa madde 42 ---
    kimse, eğitim ve öğretim haklarından yoksun bırakılamaz.
    --- anayasa madde 42 ---

    yani anayasa diyor ki sen eğitim talep edersen ben sana bunu sağlamakla yükümlüyüm. devlet de talep oldukça okul açıyor. kimsenin de kafasına silah dayanmıyor hakkari üniversitesinde okul okusun diye. bu okullar 0 yazıyla sıfır tercih sayısına ulaşılırsa kendiliğinden kapanır gider zaten.

    ne yazık ki bizim insanımızda özeleştiri kültürü yok. kafası basan basmayan herkes okutulmaya çalışılıyor ki bu yanlış. belki senin yeteneğin teknikerlik. mühendis olmak istiyorsan itü, odtü, boğaziçi hedefleyip kazanmaya bakacaksın. arkadaş çevremin tamamı itü'den oluşuyor ve daha değil açıkta kalan asgari ücretin 2 katından daha az teklif alan bile duymadım. ama git sor neler yapmışlar, "köpek gibi çalıştım, kendimi geliştirdim" derler.

    ne yazık ki 70lerde yaşamıyoruz artık. üniversite mezunuyum demek, iş bulmak için yeterli değil. sabahlara kadar fifa turnuvalarının döndüğü bir 4 yıldan sonra da o diploma hiç bir işe yaramıyor ne yazık ki. oturup kendinizi "çağın şartlarına" uygun olarak geliştireceksiniz başka çare yok.

    ha bu demek değil ki bütün suç gençlerde. devlette aşırı bir kayırmacılık, adam tutmacılık var. ama bu ezelden beridir böyleydi. mezun olduktan sonra bunlarla karşılaşıp da, "vay anasını serat, neler dönmüş yauv" şeklinde tepki veren varsa yaşadığı o tozpempe balonu seri şekilde terketmeye baksın. iş dünyası'nda orman kanunları geçer. 3 tane yedek planı olmadan yola çıkarsanız yaya kalırsınız. son bir örnekle de bitireyim:

    3 ay önce patron topladı herkesi dedi ki, "müşteri bulmakta zorlanıyoruz şu sıralar, herkes networküyle iletişime geçsin müşteri bulalım." ben bu sözü duyar duymaz yeni iş aramaya başladım. çalışırken mülakatlara girdim, home assignmentlar bitirdim baya mesai harcamaya başladım bu işe. bu sözlerden 2 ay sonra müdürlerden ikisi odama geldi, "durum vahim,eski elemanları korumak için en yeni elemanlardan eskiye doğru işten çıkarmamız gerekiyor"dediler. benle beraber 3 kişi daha işten ayrıldı.(sirket 20 kişiydi 12 kişiye düştü 1 ayda) hele biri vardı ki 1 ay ağlamaklı gezdi işten ayrılınca. bana ne mi oldu? daha o işten ayrılmadan daha iyi bir yerle daha iyi bir maaşa anlaşmıştım zaten. çıkarıyoruz demelerini bekliyordum.

    yani işin özü, akla gelen her şeye hazırlıklı olmak gerekiyor hayatta. 15 yıldır her yıl haberlerde öğretmen atanamamasıyla ilgili haberler çıkarken 2019 yılında öğretmenlikten mezun olan birinin, "iş bulamıyorum" demeye hakkı olduğunu düşünmüyorum.

    edit: üniversite puanı eklendi
  • hayatın gerçeklerini çok güzel gösteren, beğenerek takip ettiğim ve çıkarımlarda bulunduğum +90 kanalına ait bir seri.
  • sağlanamayan yeterli iş gücü, bilimde ve piyasadan uzak verilen eğitim, mooctan habersiz öğrenciler. benim de içinde bulunduğum kuşağımın birçoğunun hazin sonu. çoğumuz devletin işsizliği ertelemek üzerine kurduğu düzene, toplum ve aile tarafından dayatılan üniversite oku* algısına boyun eğiyoruz veya hayallerimizin sahiden burdan geçtiğini düşünerek yola adımımızı atmış, peşinden gidiyoruz. bir ekonomistin dediği gibi "okursan sınıf atlarsın sözleşmesi" hükmünü yitirdi. fen edebiyat fakülteleri, iibf fakülteleri, belli başlı mühendislikler... üniversitelerin temel argümanı olan bilim yuvası* yerine zaten hizmet edemiyoruz ama piyasaya istihdam sağlayacak eğitimi de veremiyoruz hala çağın çok gerisindeyiz. bu düzen ne zaman değişir? bilinmez. sistemin tıkanacak raddeye gelmesinde hepimizin izleri var.
  • giderler polis olurlar. nerde genç bir polis görsem iş bulamayan fizikçidir, atanamayan öğretmendir vs.
  • fen edebiyat fakültesi mezunu olma ihtimali yüksektir.(bkz: fizik bölümü)
  • tipik ortak ozellikleri okulu bitirince buyuk sehirlerde is bulmaya calismalari. kardesim zaten herkes senin baktigin yerde herkes is ariyor ve bulamiyor. bir is imkani olsa 10bin kisi basvuruyor, sana sira gelmiyor. buyuk sehirde beyaz yaka olarak yasamak oyle deneyimsiz adamin altindan kalkabilecegi bir is degil artik, o isler 90larda bitti. dusun ki poker oynamayi yeni ogrenmeye baslamissin, hemen gidip gazinodaki en buyuk bahislerin dondugu masaya oturuyorsun. e haliyle iki dakikada tokatliyorlar seni. sonra muhendislik okudum neden burda paspas yapiyorum. nedeni belli..

    kucuk sehirlere gitmeniz lazim. mesela:
    https://youtu.be/bmcafd_4mwi

    simdi bu hatun istanbul'da olsaydi buyuk ihtimal sizin gibi surunuyor, en iyi ihtimalle starbucks'da asgari ucretten yerleri paspas yapiyor olacakti. simdi hem meslegini yapiyor, hem kendi cafesini isletiyor, hem de doga icinde mis gibi takiliyor. saksiyi biraz calistirin. yoksa dogal seleksiyona girer yok olup gidersiniz.
  • bir örneği de bugün yayına alınan hacettepe elektrik elektronik bölümünden mezun mühendis arkadaşımızdır. bu ülke için bir uyarı söz konusu artık. üniversite mezunu hiçbir kimseye yakın zamanda ihtiyaç kalmayacak. kalsa da asgari ücrete çalışmak zorunda kalacak. kendini geliştirme falan gibi masallar ise yersiz. işveren portföyü çoğu branşta iş yapan adam değil de hukuki zorunluğu yerine getiren adam almak istiyor. ucuza, çok iş yapan ve muhtemelen de mesai kavramına çok da riayet etmeyecek, itiraz mekanizmasını ötekileştirmiş. hal böyle olunca da sistemin bütün damarları neredeyse çökmüş durumda.
  • alan dışı okulların kanser hücresi gibi artışındandır.
hesabın var mı? giriş yap