• hidrokarbonların, tuzlu suyun etkisiyle inorganik karbon bileşimlerinden meydana geldiğini tanıtlamış olan kişidir. evrim teorisinin savunucularındandır ve bu kanıtladığı şeyle evrim teorisine inananları heyecanlandırmış birisidir. evrim teorisine karşı olanların en az darwin kadar uğraştıkları bir başka adamdır.
  • teorisi daha çok "ilkel çorba" olarak da bilinen, abiyotik sentezi öne sürmüş rus bilim adamı. oparin'e göre hayat, ilkel dünya'da oksijenin getireceği korozyonun ve bakterilerin getireceği ayrıştırmanın eksikliğinin de etkisiyle, atmosferik gazların, ısı, basınç, radyoaktivite ve elektrik enerjisi ile birleşmesi ve monomerlerin ortaya çıkması ile başlamıştır. bu durumda oparin'in çorbası da çeşitli monomerlerin bulunduğu, volkanizma yüzünden fokur fokur kaynayan eski dünya okyanuslarıdır.

    daha sonradan 1953'te stanley miller oparin'in teorisine deneysel kanıt da sağlamıştır.
  • 1972 yılından 1997'ye kadar antarktika kıtasında gerçekleştirilen sayısız deney neticesinde, buzda bırakılan amonyak ve siyanürün yedi değişik aminoasit ve 11 farklı tipte nükleobaz oluşturduğu bulgusuna ulaşılmıştır. bu durum laboratuvar ortamında stanley miller tarafından yapay olarak oluşturulan koşulların, doğal ortamın evrimi sürecinin bir sonucu olarak, yani dışarıdan müdahale olmadan, yalnızca atmosfer ve yeryüzündeki hareketlenmeye bağlı olarak ortaya çıkan kimyasal eşleşmeler yoluyla oluşabileceği gerçeğini ortaya koymuştur.

    montana'da, abd-kanada sınırında bulunan glacier park'da yapılan jeolojik kazılarda ve grönland'da bulunan günümüzden 3,7 milyar yıl öncesine ait siyanobakteri fosilleri sayesinde; oparin'in çorbası adı verilen ortamda, yani yeryüzünün dünyanın ilk dönemlerinde görülen aşırı volkanik faaliyetlerinin su ve diğer bileşenlerle birlikte, atmosferik koşulların o sıradaki farklılık arz eden durumu ve radyoaktivitenin de etkisiyle canlı yaşamının temellerini atan mikroorganizmaların oluşumu için gerekli zeminin ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.

    ancak atmosferin milyarlarca yıllık değişimi ve yer kabuğunun da canlıların evrimine paralel olarak geçirdiği muazzam dönüşüm, günümüzün bol oksijenli ve daha sakin biyosferinde sıfırdan canlı oluşumundan ziyade önceden gelen canlı türlerinin hızla değişimi için müsait bir ortamın bugün daha fazla söz konusu olduğu gerçeği unutulmamalıdır.

    yani pastör'ün ortaya koyduğu gerçek, mevcut kimyasal ortamda, yani dünyadaki jeolojik ve atmosferik koşulların içinde bulunduğumuz zaman dilimi için, yani bugün için, kendiliğinden bakteri oluşumuna izin vermediğidir. zira yaşamın oluşumu için gerekli yapıların oluşmasında ihtiyaç duyulan organik moleküllerin cansız kimyasal bileşiklerin reaksiyonu sonucu kendiliğinden sentezlenmesini atmosferde şu anda bulunan oksijen, hidrojen, karbon vs. oranının engellediği bilinmektedir.

    oysa günümüzden 4 milyar yıl önce dünyanın atmosferindeki oksijen oranı şimdikinden çok daha farklı düzeydeydi ve dünya aşırı yoğun volkanik faaliyetlerin içerisindeki su ve karbon denizinin olduğu radyoaktif bir ortam halindeydi. yani pastör'ün bulguları dünyanın ilk dönemleri için değil şu an içinde bulunduğumuz zaman diliminin atmosferik koşulları için geçerlidir.
  • (bkz: abiyogenez)
hesabın var mı? giriş yap