• kimi zaman haksız yere başına gelir, evlat acısı gibi koyar, zaman geçtikçe daha da can yakar...

    şöyle ki;

    dün gece shaft çıkışı saat 02:05 'de 0,66 promille ehliyetimi tüyü bitmemiş bi polis memuruna teslim ederek 6 ay trafikten men edildim. arabayla çıktığım için kendimce sınır bildiğim 2.biradan sonra hiç bişey içmedim. üzerine 45 dk. kadar sonra modadan iniş yolunda polis çevirdi ve 0,66 promille ehliyeti verdim. kural varsa uyacaksın eyvallah! ...da, kuralın da bi mantığı anlamı olması gerekmez mi ? 2 bira ya da 0,66 promil herkese aynı mı etki ediyor. bana 2 bira kahvenin kafeini kadar bile etki etmiyor. bu yasal sınır neyin sınır ? sarhoşluk hali mi ? alkol oranı mı ? oransa 40 kiloluk biriyle, 120 kiloluk birinde aynı şişe alkol aynı etkiyi gösterir mi? neden ben, bi büyük rakı içip 2,00 promil alkollü çıkıp direksiyon başına geçenle aynı değerlendiriyorum.
    çok sinirliyim, kabul etmiyorum burada hatalı olduğumu! bu kanun koyucunun, o alkolmetreyi icad edenin hatasıdır, benim değil! dava açmayı düşünüyorum, emsal davalar varmış.

    yillar sonra gelen edit :

    oncelikle sunu soylemeliyim ki bugunku aklimla boyle bi post yazmazdim. alkol sinirinin uzerinde cevirmeye yakalanip, bir de cezayi burada sikayet etmek cok da adil bir durum olmamis acikcasi.

    ancak o gun ki duygularimi hala hatirladigim ve o zaman dogru ifade edemedigim icin kisa bi ozet gecmem gerekirse, itirazim olcumun dogru sonuc vermemis olabilecegineydi, zaten trafik idari ... dairesine de bu icerikle itiraz etmistim. daha once de 1-2 kadeh icki tukettikten sonra alkol cevirmesine girmis ve her seferinde 0.40 promilin altinda cikmistim, yine ayni miktarlarda icerek yaklasik %50 sapmali sonuc nasil cikabilirdi ? nitekim bu itirazimla dogru orantili olarak, ayni gece ayni saatlerde ve ayni yerde cevirmeye giren, mide hastaligi yuzunden 6 yildir alkol kullanmadigini belirten bir arkadasin olcum sonucu 0.40 promil alkollu cikmis, itiraz edince de polislerin devam et ikaziyla yoluna devam ettigini soylemesi, hakliligim konusundaki inancimi koruklemisti.

    o 6 aylik ceza sureci ve devami, 1 kadeh/sise ictigimde dahi arac kullanmamayi kendime kural koymamla sonuclandi. alkol alacagim zaman arac kullanmamak, ya da arac kullandigim zaman alkol almama kuralina sadik kaldim. 0.50 promilin aslinda bir hak degil, yasanabilecek hatalar icin bir sapma payi olarak algilanmasi gerektigini anladim. buradan cezalarin caydirici ve ogretici oldugunu da kesfetmis oldum :)

    teker teker soranlara toplu bi cevap vermis olayim, dava degil de o zaman yenibosna 'da bulunan ilgili kuruma itiraz dilekcesi sunmustuk, ancak olumlu bir sonuc vermedi. bi kac hafta icinde itiraz dilekcemi cezayi dogru bularak kapatmislardi.
  • her araba sürenin alnında "bu bünye .... promil alkolü kaldırır" yazdığı için kişiden kişiye promil değerinin değişmesi gerektiğini iddia eden dallamaların yaptığı eylem. helal olsun polise. açtığın dava da götünde patladığıyla kalır bebeğim.
  • promil denilen sey zaten kandaki alkol orani oldugu icin 120 kiloluk biri ile 40 kiloluk birisinin ictikleri ayni oranda alkol sonrasinda ayni oranda promilli cikma ihtimalleri mevcut degildir. alkolmetreye guvenmeyen kan testi yaptirmakta serbesttir.

    2011 araliginda 51 promille ehliyetini kaptirmis birisi olarak soyluyorum ki guzel bir uygulamadir. her seye de bok atmanin manasi yok.
  • devletin nadir işe yarayan denetimlerinin sonucu olay. bin taksiye bir zahmet antenbaşı.
  • bir çok kez başıma geldi. zaman aşımları falan oldu, sicilim temizlendi sonra tekrar yakalandım.. en sonuncuda ehliyeti geri alabilmek için zorunlu olarak bir ay süren "sürücü davranışları geliştirme eğitimi" aldım.. bu eğitimdeki bir kaç şey hiç aklımdan çıkmıyor. bunlardan iki tanesini paylaşayım;

    -eğitimde psikolog hoca bize "diyelim ki sizin çocuğunuza 0,51 promil alkollü olan bi sürücü çarptı ve çocuğunuzu öldürdü. o adam için aman canım 0,01 promil geçmiş sadece, zaten adam 10 tane de içse çok dikkatli kullanacak birine benziyor" şeklinde düşünebilir miydiniz diye sormuştu.

    -başka bir gün ki eğitimde de trafik polisi eğitmen alkol nedenli bir çok kazanın resmini gösterdi. içimiz kalkmıştı. polisin sözleri hala aklımda. "keşke bu kazalardan önce trafik kontrolüne yakalansalardı da, ehliyetlerini alsaydık. şu an ehliyetsiz de olsa en azından hayatta olurlardı"

    öyle işte.. anlayana!
  • polis memurlarının sürücülerin trafik kurallarına uyup uymadıklarını kontrol edebilmeleri için öncelikle tüylerinin bitmesinin gerektiği gibi bir tezi duymamıza neden olan olaydır.

    (bkz: bitirme tezi)
  • her şekilde doğru bir eylemdir, ki, ben 3 bira dahi içmişsem dahi bisiklet kullanmayı bırakıyorum; ya metroya biniyorum bisikletle ya da güvenilir bir yere kilitliyorum. araba kullanmak mı? can bu, başka bir şey değil, bir de empati boyutu var, eleştirisi de.
    en kötü tarafı şirket arabası kullanırken hem ehliyet kaptırmak hem de arabayı bağlattırmak.
  • reflekslerin ve karar verme yeteneğinin zayıfladığını gösteren değer olarak kabul edilen 0,51 promilde ehliyete el koyulur. ehliyetinize el koyulması için çarpışan arabalardaki gibi bir sürüşe dönüşmenizi beklemezler. gayet yerinde bir uygulamadır. 2 bira içtiğinizde 0,66 promil çıkıyorsa zaten vücudunuz yeteri kadar dayanıksızdır bu konuda, alkolü hiç parçalayamıyorsunuz demektir. kahvenin kafeininin sizi getireceği hali ise düşünemiyorum bile, büyük ihtimalle emekletiyordur, yerlerde süründürüyordur.
hesabın var mı? giriş yap