• dusty springfield'in am i the same girl albümünde yer alan şarkı, sözleri şu şekildedir:

    i tried so hard
    all summer through
    not to think too much of you
    but the more i try
    the more i find
    i just can’t leave the past behind

    times that are happy
    are times that are few
    and once i was happy
    when i had you

    but days have come and gone
    since you were here
    nights are twice as long
    without you near
    pictures on my mind
    stand out so clear
    no matter where i am
    or what i do
    my darling
    all i see is you

    you’re there in every dream
    i ever dream
    there at every place
    i’ve ever been
    everyday i find
    you’re in my heart
    and on my mind
    i close my eyes
    but i’m not blind
    i see you still
    and when i throw my arms out wide
    i find that you’re not by my side
    but one thing is for sure
    until i do
    all i see is you

    everyday i find
    you’re in my heart
    and on my mind
    i close my eyes
    but i’m not blind
    i see you still, oh

    i won’t live again
    ’til i’m with you
    oh, darling
    i won’t love again
    unless it’s with you

    so until the day
    when you are back with me to stay
    in every way
    all i see is you
  • siz hayatınıza kalmadığınız yerden devam etmeye çalışırken; bazen yitirilmiş aşk, travma kıyafetine bürünerek, olur olmaz geriye dönüşlerle (bkz: flashback) canınızı acıtmaya koyulur ve bu şarkı çalar fonda, siz kendinizi yalnız hissetmeyesiniz diye. yararı olur mu, olmaz elbette. (bkz: acının fon müziği olmak)
  • 2016 yapımı marc foster yapımı.
    başta ,film görmekle ilgili olunca foster olayı biraz şova dönüştürmüş diye düşündüm. yakın planlar, yansımalar, ışık-gölge oyunları biraz abartılı kullanılmış gibi hissettim ama zamanla başrole empati anlamında cidden iyi bir iş çıkarttığını anladım.
    ilk yarısı biraz bayık geçse de olaylar ilginçleşiyor ve imdb de an itibari ile aldığı 5 puanın yukarısını hak ediyor.

    --- spoiler ---

    önce görmeyen bir kadını bu büyük eksikliğiyle kabul eden sabırlı ve koca yürekli bir adam görüyorsunuz. sonra kadın gözünü açıp çevresini ve kendini tanımaya başlayınca aslıda olayın ne kadar farklı olduğunu anlıyorsunuz. gerçekten güzel bulduğu ve kendinden başka kimsenin istemeyeceğini düşündüğü bir kadını sahiplenmiş bencil bir adam çıkıyor ortaya. tam adama kızarken gina'nın sadakatsizliği geliyor.. aslında standart ilişkileri ve her ilişkide yaşanabilecek şeyleri biraz daha büyük büyük anlatarak gözümüze sokuyor.

    --- spoiler ---
  • aslında ilginç bir konusu/hikayesi var. bence daha doğru ele alınsa ve daha coşkulu işlense bu hikayeden ekmek çıkarmış. oyuncular, mekanlar, görüntü yönetmenliği de fena değil... ama yönetmen oldukça sade bir anlatım tercih ederek, araya da "sanatsal" sahneler sıkıştırmış ve tempoyu da film boyunca düşük tutmayı tercih etmiş. en sonunda da film tam olarak bitirilememiş ve filmin sonu yarı final gibi bir şey olmuş. böyle olunca da 30 milyon dolar bütçeli film, 600.000 dolar kazanmış ve gişede de çok kötü batmış.

    kısacası, blake lively hayranları dışında kimsenin izlemesine gerek olduğunu düşünmüyorum. bl hayranları ise izleyebilirler. bu arada filmde yvonne strahovski de var ama toplamda 1 dakika falan görünüyor. elde yvonne varken neden figüran gibi kullanılmış anlayamadım.

    5/10
hesabın var mı? giriş yap