1465 entry daha
  • yıllar geçtikçe kendinden soğutan şehirdir ankara. medeniyetin terkettiği yerdir.

    kırmızı ışıkta geçmiyorsun diye dövmeye yürür insanlar seni, yürüyen merdivende solda dikilir kazık gibi. dünyanın hiçbir yerinde yürüyen merdivende lütfen sağda bekleyiniz gibi bir uyarı yoktur, ankara'dan başka.

    sonra bir sürü kabadayısı vardır bu şehrin, bir sürü tikisi. ortası olmayan bir insanlar silsilesi.

    tüm bunların müsebbibi ankara krallığının ölümsüz kralı i melih gökçek'tir. o burada oldukça medeniyet geri dönmeyecektir.

    konuyu hatırlattığı için darioya tesekkurler.

    edit: öğrendiğim kadarı ile istanbul ve izmirde de varmış sağda durun tabelaları -cagrika- ve dario ya teşekkür. . he bir de çok saygılı bir arkadaş tarafından prag'da da oldugundan bahsedildi, eklemeden geçemeyeceğim.
  • trafiği gerçekten allak bullak olmuş şehirdir. bunun sebebi melih gökçekin çizdiği kavşak modelleri ya da herkesin araba almış olması olabilir ancak ankara trafiği istanbul trafiğinden beter olmaya başlamıştır.

    bunun bir diğer nedeni de ankaralının trafik kurallarına uymamasıdır. istanbul'da eds'lerden dolayı mıdır nedir, trafik kurallarına uyulurken, ankarada insanlar kafalarına göre takılmaktadırlar.
  • en güzel kısmı hala durumun düzeleceğine dair umudu olan insanların olmasıdır. yoksa yaşanmayacak hale gelmiştir.

    (bkz: 29 ekim 2009 ankara meşaleli cumhuriyet yürüyüşü)
  • gün geçtikçe bozulan şehir.

    sabah evden işe gidebilmek için yüzlerce kamikaze ile boğuşursun, kimse trafik kurallarına uymaz bu memlekette. taksicisi, servisçisi, dolmuşçusu...

    çok seviyordum seni biricik şehrim, ama ilişkimize ara verme zamanı geliyor yavaştan.
  • ankara romantiği değilim. 25 yıldır ankara'da yaşıyorum. etrafımdaki herkes istisnasız "ankara çok acayip şehir agaa, başka yerde yaşayamam" diye geziyor. nesi güzel deyince arkadaşları ile takıldığı mekanları sayıyor bana. arkadaşın olmadan anlamı olmayan o mekanlar güzel olsa ne olur ağacım. sen arkadaşlarınla takılıyor olduğun için seviyorsun o mekanları. içlerinden birini kaybettiğinde içinden gelmeyecek o mekanlara gitmek zaten. ankara ancak ve ancak sevdikleriniz ile güzel. o sevdikleriniz yanınızda olduktan sonra ister van erciş'te olun, ister izmir dikili'de. ne fark eder. her yerde anı biriktirirsiniz. her yerin anısı var.

    tanımsa beni boğan şehir. havası, suyu, insanıyla. haftasonu canın sıkıldığında kalabalık olmayan yer bulamamak demek. göksu'ya iğrenç mangal kokularından girememek, eymir'e uzun araç kuyruklarından girememek ve kalabalıkta kafa dinleyememek, trafikteki ayılarla mücadele etmekten yorulmak demek. bir araca korna çaldınız diye sizi dövmek için üstünüze yürüme potansiyeli olan insanlarla aynı ortamda yaşamak demek. kural yok demek. "manzaralı ev" tanımı bina üstüne bina yığılmış evleri gören rezidans demek. saçmasapan şehir yani.

    bundan 20 yıl önce göksu yalnızca kurbağalı bir göl iken (bkz: susuz göl) tüm sülale toplaşıp kokuşmuş sazan avladığımız; sonra "yenmez lan bu" diyerek suya geri gönderip halden balık aldığımız zamanlar güzeldi ankara. şimdi değil.
  • 27 yıldır yaşadığım ama bu ankara aşıklarının kendisinde ne bulduğunu hiçbir zaman anlayamadığım şehir.
    bögh.

    guzel olan ankara değil, içinde yaşayan sevdiklerin.
  • bugün ılık ılık esen şehir. egede bir sahil kasabası zannediyor bugün kendini. kendini bulması çok sürmez. bu rüzgarın arkası muhtemelen yağmur ve sonrasında da yavaş yavaş güz ayazına geçiş yaparız.

    kıssadan hisse winter is coming. doğalgaz pahalı *
5968 entry daha
hesabın var mı? giriş yap