• dönem dönem çılgın atıp sözlüğe saçtığı çöp entryleri bir süre sonra usulca silip halının altına falan süpüren bir yazar arkadaş. sarki adi soruyorum hemen silicem ekolünün incelmiş "ayar veriyorum, hakaret ediyorum, saçmalıyorum hemen silecem" şeklinde vücut bulmuş halidir. sakın ola hakaret algılanmasın, kendisiyle mesajlaşmalarımızda direkt kabul etmiştir bunu. hatta pek çok yazara da "ya biraz eğleneyim diye yazdım, silecem" demiştir. benim uydurduğum bir şey değil bu, bizzat kendi ifadesi.
    antalyaforever'da bazı zamanlarda ortaya çıkıyor bu duygu, sonra duruluyor ve "ya bunları ben mi yazmışım, hemen sileyim" diyor galiba. hani kurt adam efsanesinde vardır ya, ortamın altından gelip üstünden çıkar, sonra gece bitince de pirüpak olur.
    (bkz: ahmet çakar tarzı sataşmak)
  • arada tatlı tatlı kapışsak ve birbirimize sataşsak da, sözlük'ün tadı tuzu olan yazarlardan biri idi. az önce bir entry'sine rast gelince fark ettim özlediğimi. insanın sataşmaya değecek birilerine ihtiyaç duyması ne garip bir duygu...
    (bkz: özledim lan)
  • bir şehri terkedemediği o denge anında çareyi sözlüğü terketmekte bulmuş.

    "ayrılık sevdaya dahil, ayrılanlar sevgili"
  • gidişini kendine ihanet saydığım...
  • atkuyrugum olmamasina içerleyip kendi kuyrugunu bana hediye eden sevgili arkadasim. almak istemedim ama "al abi sen, kökü bende, uzatirim gene icabinda" diyerek gözlerimi yasartmistir. su entry'i yazarken saçlarimi saga sola savurabiliyorsam bu fedakar kardesim sayesindedir.

    kendisine buradan seslenmek istiyorum: sana "yumurta gibin olmusun ehe ehe" diyen o ibislerin adresini bulup, tek tek icabina bakacagim, sen hiç merak etme.
  • nefretini dizginleyemeyip, durup durup hakkımda birşeyler yazan sonra da onları silen yazar kişisi. bakalım son yazdığı yorumun ömrü ne kadar olacak.
  • hayatını macintosh'a adamış , yememiş yedirmiş, giymemiş giydirmiş mac neferidir. iyidir, sessizdir, sakindir, her eve lazımdır, lakin bir ev tarafından rezerve edilmiştir, anlaşılmıştır (bkz: gulizar)
  • içinde kullanıcı kelimesi geçiyor muydu geçmiyor muydu hatırlamıyorum ama "antalyaforever a mesaj gönderemezsiniz" diye bir uyarı çıktı karşıma... beni mal listesine eklemiş olamaz diye aklımdan geçiriyorum birden, e ama sonra bakıyorum entry leri duruyor, iyi ki de duruyor ama, o halde bir yanlışlık mı oldu diye düşünüyorum, sonra da anlıyorum ki meğersem kaç gün önce bırakmış buraları.
    çok mantıklı gelmiyordu bana öyle nihayetinde sanal ortamın bir parçası olan bir yeri bırakmak. yazmayıverirdin, uğramayıverirdin olurdu biterdi... ama antalyaforever ın buraları bıraktığını öğrenince önce kendime kızdım daha yeni mi öğrenilir, kaç gün olmuş diye, sonra da ona kızdım niye böyle habersizce ve aniden çekip gitmiş diye. daha yakın bir zaman önce karşılıklı düşen çenelerimizi toplamaya çalışıyorduk ve gitmeyi falan düşünen yoktu, şimdi ise "neden" diye soracak bir muhatap bile bırakmadığı için küskünüm ben ona. geri dönerse bir iki sitemden sonra yelkenleri suya indirip affedebilirim belki bilemiyorum. ama yine de böyle gitmez o dostlarının yanından, biliyorum bunun bir devamı olacaktır mutlaka, öyle umuyorum en azından. bu episode burda bitmiyordu evet, bitmemeli de zaten.
  • tanımadığı bir insana mesaj ya da entry vasıtasıyla hakaret edebildiğine göre aynı zamanda fiktif olduğundan da şüphelenilen yazardır. öyle veya böyle yazdıklarının arkasında durabilse keşke.
hesabın var mı? giriş yap