• 12 kasım 2006 ankara depremi esnasında şahsım tarafından bol bol sövülen kişidir.anacım yakılır mı bu kadar bu meret.hayır şiddetli bi deprem olsa dışarı çıkmak zorunda kalsak kış günü,çıkar çıkmaz soğuktan ölürüz ya.bi de bu durumla doğru orantılı olarak yakıt aidatı ödenir ki bu da insanı "yakmayın arkadaşım" diye söyletir her gün.
  • etten kemikten yapılma bir seçilmişin ilk hareketi sonrasını, ismi termostat olan bir sanal beyin parçası yakıyor.
  • "en küçük çocuğa sahip olanınız ilk taşı atsın" şeklinde gerçekleşir.
  • kat mülkiyeti kanununa göre biz ona "yönetici", çok büyük bir site ise "yönetim kurulu başkanı" diyoruz. villada iseniz landlord veya landlady. çadırda iseniz "paşa gönlüm". bu arada sakın çadırda ateş yakmayın!
  • her kimse bulup dövesim var.

    kapı girişine yazı asılmış: "kalorifer yakımına kasım'da başlanacaktır, lütfen ısrar etmeyiniz." diye. altında yönetim yazıyor da yönetimdeki 5 kişiden hangileri bu dümbükler acaba?

    battaniye + yorgan + sıcak su torbası + kedi ile yatınca anca ısınıyorum. apartmanı yakacağım bu gidişle hep birlikte ısınacağız.

    lokasyon: beylikdüzü
  • “oturma veya çalışma odaları için ideal sıcaklık, 20°-22°c civarındayken, diğer odalar daha sıcak olmalıdır. örneğin banyolar ve çocuk odaları için uzmanlar 22°-24°c aralığını tavsiye etmektedir. 16°-19°c arasındaki sıcaklığa sahip yatak odaları iyi bir gece uykusunu destekler.”
    yukarıda ki sağlıklı, aklı başında insanların uyması gereken. ancak egoist, tüm gün evde hareketsiz oturan, devamlı üşüyen, evin sıcaklığınının daimi 30 derece olmasını, 24 saat kaloriferin yanmasını isteyenler var. evrene zarar, bu ekonomik krizde bütçe bunu nasıl kaldırır ? bir de acaba bu pay ölçer olsa böyle 24 saat yakarlar mı acaba? komşun mu var, derdin var…
  • kişi değildir, termometredir.

    koyarsın evine, ortam sıcaklığı 18-19'un altına düştü mü yakarsın, bu kadar basit. ideal iç mekan sıcaklığı 21-22 derecedir.

    bizim yönetici geçenlerde kalorifer yakma konusunda istek aldığını söyleyerek apartman whatsapp grubuna yazdı ve üyelerin mesajlarını da aktifleştirdi. daha beşinci dakikada olay kavgaya dönmeye başlayınca bu sefer araya girdi, whatsapp anketi yayınladı. kaloriferler yansın diyenler çoğunlukta çıktığı için de yandı o akşam. sonrasında konuştuk bununla. özelden neler neler yazmışlar yanmasın diyenler. yanlış yaptığını söyledim ona. dedim ki eve koy termometreyi, 19'un altını gördü mü kimseye sorma ve yak. o zaman kimse bir şey demez, en fazla ufak tefek huysuzlanırlar. ama sordun mu olay çıkar, işi ego çatışmasına döndürürler.
  • termostat birey
  • cevabı çok basit gibidir aslında. bir termometre ve belki apartmanda oturanların ortak bazı tercihleri konusunda karara varmaları yetmelidir. ama pratikte öyle olmuyor. yıllarca oturduğum binada değişmeyen yönetici ve kapıcı ikilisiydi karar veren. cam açsan, petekleri kapasan bile sıcaktan bayılma düzeyinde yanardı hep. az sayıdaki bina sakinleri de aynı şeyden şikayet etseler de umursamazlardı. baharda ise güneşli ve çok sıcak öğle saatlerinde kalorifer yine en yüksek derecede yakılıp, akşam ayazında söndürülürdü. itiraz edince de ya "hava durumuna göre otomatik yanıyor" ya da "kimsenin özel isteğine göre yakmıyoruz" cevabı alınırdı. kaloriferle birlikte yıllarca sinirden beynim de yandı.

    yani işin aslı hava sıcaklığını bilmek, termometre falan yetmiyor. her işte olduğu gibi bunda da akıl sağlığı yerinde, mantıklı ve hakkaniyetli insanların elinde olmalı bu iş.
  • belli tarihler * arasında, hava sıcaklığı 15 santigrat derecenin altına düşünce merkezi ısıtma sistemlerinin yakılmasına, inanmayacaksınız ama bulunduğunuz ilin valisi karar verir. örneğin şubat'ta hava 20 santigrat dereceyken, merkezi ısıtma sistemi çalıştırılamaz.
hesabın var mı? giriş yap