• yıllaaar sonra beni hatırlamış; doğum günümü kutlamış güzel insan, iyi hoca... ilk entrysi olmuşum o da güzel...
  • son derece zarif, güzel bir o kadar da ingiliz edebiyatı'na hakim bir insandır. derslerinde tek sorun çok alçak sesle konuşuyor olması ve başını başka yöne çevirdiğinde cümlenin yarısının kaybolmasıdır. insan ona bakınca bağırıp çağırmanın onun tabiatında olmadığını, her ne olursa olsun aynı zarafeti koruyacağını düşünüyor.
  • the homecoming' e kafayı taktığını düşündüğüm ingiliz dili edebiyatı hocası. her sene mutlaka verdiği seçmeli derslerden birine** uydurup okutuyor bu tiyatro oyununu.

    kafayı taktığını düşündüğüm bir diğer oyunun da look back in anger olduğunu düşünüyorum.
  • istanbul universitesi ingiliz edebiyati bolumunun sahane hocasi.

    cok guzel bir british aksaniyla, tum zarafetiyle oyle bir ders anlatiyor ki saatler nasil geciyor anlamiyorsunuz.

    muazzam bir donanim, kadin konustukca icimdeki sapyoseksuel yukseliyor resmen. asigiyiz.
  • yıllar sonra birden aklıma düşen tatlı insan, iyi hoca.

    medrese'de yapılan akşit göktürk toplantısında tiyatro ile ilgili olarak sunduğu bir bildiriyi okurken sesine, diksiyonuna ve tonlamasına hepimiz hayran kalmıştık, monoton biçimde okunan bildirilerin arasında yıldız gibi parlamış, her kelimesini dinletmişti. akademisyen olmasaydı tiyatro sahnesinde parlak bir kariyeri olabileceğini düşünüyorum. başarılar onunla olsun...
  • profesyonel üniversite öğrenciliği kariyerim boyunca kendisinden daha çok hayran olduğum ikinci bir hoca ismi veremem. sen hoca olsan nasıl bi hoca olurdun, kimi örnek alırdın deseniz direkt arpine hocanın ismini veririm. tabii ki bu düşüncemi destekleyecek kanıtlarımı size sunacağım arkadaşlar, boşuna okumuyoruz bu bölümü asdghksfhk

    birincisi, harika bir ingilizcesi var. güzel ve uzun cümleleri çok akıcı şekilde kuruyor. tek handikap hızlı konuşuyor olması. not alırken acı çekiyorsunuz derste. öte yandan, her dersinde bir "previously on" kısmı olması ve önceki dersi özet geçmesi, önemli bulduğu kısımları 346890 kere tekrarlaması bu hızlı konuşma sorununu kapatıyor. bir yerde yakalayamazsan öbüründe yakalıyorsun. no problem.

    ikincisi, ders içerikleri çok doyurucu. başka bir derste dört saatte anlatılan şeyi iki saatte anlatabiliyor (hızlı konuşuyor demiş miydim?) ve dünyanın en sıkıcı konusunu size çok ilginç bir şeymiş gibi sunabiliyor. bunu da öyle ekstra sunum, görsel, materyalle değil sadece konuşarak yapabiliyor. 10 yıla yakın sunum deneyimim var. arpine hoca değme konkurcuyu sulu dereye götürür susuz getirir.

    çok ilginç sınav soruları var. insanın gözünü yaşartıyo bazen asghklsfhk ama notu bol bak. dahası, sınavları çok çabuk okuyor. laleliden çıkıp hadımköydeki evime gelene kadar okuyup girdiği sınav oldu. (2.5 saat) bu bi rekor. işkence çekmiyorsun beklerken. kocaeli üniversitesinde finallere 5 gün kala hala açıklanmayan vizeler olurdu. iü gün kısıtlaması getiriyor gerçi, 10 gün içinde not girilmesi lazım. ama hiç kimse arpine hoca kadar hızlı değil. canım hocam be.

    bu üstte saydıklarımın hepsi fasa fiso. en önemlisi ne biliyor musunuz? arpine hocanın gözleri. ekonomi bakanı stayla konuşmak gibi olmasın ama, gözlerindeki ışıltı, o heyecanı, mimikleri... anlattığı şeyi seviyor kadın. hayatımda çok az şeyi o kadar şevkle ve severek anlatmışımdır. ve senelerdir aşağı yukarı aynı şeyleri anlatıyor. bıkmadan, tekrar tekrar, aynı şevkle. arpine hocaya olan en büyük hayranlığım, kendisini en çok örnek alma sebebim bu. onun kadar şevkle ve mutlulukla bir şey anlatabilmeyi, eğlenebilmeyi ve yaptığım şeyi sevebilmeyi çok isterdim. bu kendi adıma çok üzüldüğüm bir konu ama bu entry'nin konusu değil. bir dönem boyunca sabah dokuzdaki dersine taaa hadımköyden kalkıp hiç sektirmeden gitmiş olmamın sebebi de işte bu. benim 200 ml redbul + concerta ile bulamadığım enerjiyi sabah dokuzda buluyor. böyle bir motivasyonu 35 yıl boyunca bulamayınca insan, ister istemez hayran oluyor bu kadına. bu dönem hibrit diye gitmiyorum tabii yüzyüze dersine. ders bittikten sonra 0.75 hızda dinleyerek not almak işime geliyor adfgjkl (sorry not sorry) ama amfideki sinerjisi bambaşka gerçekten.

    kendisini en sevmediğim an, sınav süresince geçen o 25 dakika kadarlık kısım. (çok ilginç soruları var demiştim dimi?) ama sonra hemen sevgim geri kabarıyor. dünyaya yeniden gelsem, yine onun öğrencisi olmak isterdim.
hesabın var mı? giriş yap