• (bkz: gabin/@kanzuk)
  • eski borçlar kanunu'nda "gabin" olarak geçen hukuki kavramın yeni borçlar kanunu'ndaki karşılığı/adı. (bkz, bk m. 28)

    edit : imlâ
  • "28 haziran 2016 taksicilerin fırsatçılığı" olayı tipik bir haksız yararlanma örneğidir.

    zarar gören;
    * isterse sözleşme ile bağlı olmadığını bildirip edimini (parasını) geri ister;
    *isterse sözleşmeyi devam ettirip oransızlığın giderilmesini ister.

    hak düşürücü süreler: öğrenmeden/durumun ortadan kalkmasından 1 yıl, her hâlde 5 yıl.
  • bir kimsenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizlik ya da tecrübesizliğinden yararlanarak aşırı ve oransız bir boyutta menfaat elde edilmesidir. (bkz: gabin)
  • işbu entryim hukuk terminolojisine dair bir eleştiridir.
    gabin yerine uydurulmuş saçma bir kavram.
    şimdi gabin yok türkçe mi ki, yok ama arapça, yok niye farsça ki, literatür ütürkçeleştirelim diye konuya başlayan akademisyen net olarak tırnak içinde sözümona ahmak ve hukuk felsefesi nedir bilmeyen ya da hukuk felsefesini fotokopiden ezberlemiş ağır konuşucam cüheladır.
    bir kere hukuk denilen şey, kavramlar üzerinden yürür. aç oku iki satır hukuk felsefesi.
    bu kavramlar toplumda, ki bu toplum dediğin şey organik bir varlık yüzlerce hatta birkaç bin yıldır ekonomik sistemi, kültürü vb gibi yönleri bulunan bir oluşumdur.
    gabin ya da başka bir kavram (lafzına bakılmaksızın) akılda neyi çağrıştırıyorsa, yani toplum o kavrama neyi yüklemiş ise o anlam o toplumda o adalet sisteminde o ekonomik sistemde o kültürde o şekilde o harfler bütünü içerisinde vücut bulmuştur. yani bakın bir kavram bu kavram hukuk kavramı ama fars ama arap ama bir ingiliz için ama fransız ama alman kökeninden gelse de o toplumda belli bir manayı taşır ve o mana adalet sisteminde toplum için bir karşılığı ihtiva eder.
    he bu dönem ne mi oldu?
    -baba gabin ne yea arapça farsça aq
    +buna türkçe karşılık bulak
    lan mal toplumda kanun kaleme alırken götünden uydurduğun şeyin son kaç yüzyıldır karşılığı var?
    kaç kez insanlar adalet sistemlerinde gabini mutlak karşılayacak şekilde “aşırı yararlanma“ kullandı?
    sen şimdi gabinin yerine kavram uydurdun ama belki 500 yıllık bir kavramı bir kerede yok edip yerine aklında anlamı kendince karşılayacak bir kavram koydun. ee ne oldu? bi yerde 500 yıllık bir kavram kendi toplumunun değeri öte yanda ben uydurdum yerinize ve oldu. öte yandan ilk kavramın ihtiva ettiği unsurlar x, y, z olsun; yeni kavramı duyan için, ki bu toplum genelinde olmalı, x, y, z anlamları çağrışmalı ee bu da birkaç yüz yıl alır.
    pardon ama ingilizler neden bir şeyini değiştirmiyor hiç düşündünüz mü?
    kanunu kaleme alan şahıs aç oku ingiliz common law nasıl oluşmuş, hukuk tarihçilerine, hukuk felsefecilerine sor, diliniz yok okumuyorsunuz yabancı kaynakları türk hukukçuları cahil birader.
    yargıtay kararı ezberleyen en iyi hukukçu oluyor ama kıta avrupası doktrinini, bu işin felsefesini ve mantığını takip edebilecek geliştirebilecek adam çok çok az. yazık rezillik cahiller ordusu türk hukuk doktrini.
    hele common law felsefesine girebilecek hoca bir iki tane.
    geri kalanı yds’den 70 alamaz hukuk felsefecisi kesilir.
    sonra işte bunlar yüzünden hukuk terminolojisinden arapça kavramları atalım diyen hıyarlar çıkıyor. yüzlerce yıldır oluşturduğun terminolojiyi birisi oturup kalemle baba ben bu kavrama ne uydurayım diyor oldu bittiye geliyor.
    açıkçası türkiyede buna karşı çıkan hoca olmaması da ayrıca bir cehl-i mürekkepliktir..
hesabın var mı? giriş yap