17246 entry daha
  • aylar yılları kovalar ve git gide yaslanirken bu hisle ilgili düşündüğüm tek şey aşkın en gerçegini, bir kişiyle ve bir kez yakalayabiliyor oldugumuz hakikati. evet birçok kez aşık olabiliriz ama aşkın doruğa ulaştığı biricik bir engin nokta var ki o nokta yani o kişiyle yaşanan o biricik anlar bütünü bilinçli olduğumuz her an bizimle kalacak. kimimizin işkencesi, kimimizin huzuru olacak.
  • insan sürekli değişim içindedir. ve insan için değişimin onlarca yolu vardır. bu değisimin büyük çoğunluğu yaşanan tecrübelerle oluşur. tecrübe ise ödediğin bedellerin toplamıdır. bu değişimin kalanını ise bizi alışkanlıklarımıza iten en ufak ayrıntılar, çevre şartları ve şans olusturur.

    bu dünyada ilginizi çekecek binlerce kitap vardır. fakat siz sadece karşılaştıklarınızı bileceksiniz. şans faktörü ise burda devreye giriyor. hangimiz felsefeye ne zaman merak saldığımızı hatırlarız? bu, cinsel eğilimini seçememek gibidir. çözemedigimiz düzenlere şans deriz, karşılaşınca ise tesadüf. her şeyin bir nedeni vardır elbette. bazı nedenleri bilememek ve ötesi kontrol altına alamamak bazı sonuçlar doğurur. bu sonuçları dinlediginiz müzikte, okudugunuz kitapta, hoşunuza giden kadın bedeninde, nefretlerinizde, sevgilerinizde, bazen de yalnızlığınızda bulursunuz. bulursunuz dedigime bakmayın. bulamazsınız. ama ordadırlar bilirsiniz. sevdiğiniz, sevmediğiniz, aradığınız ve kaçtığınız her bir şeyi öyle yapmanızın bir nedeni vardır. bazılarını bilebilirsiniz. ancak kişiliğimizi olusturan o ufacık ayrıntıları ve küçücük parcaları asla anlayamayacaksınız. bu yuzden kendiniz bile bir yabancı olacaksınız...

    yani birinden ayrıldığınızda farklı noktalara doğru değişmeye başlayacaksınız. tekrar bir araya geldiğinizde ne giden dönmüştür ne de bırakılan aynıdır. çünkü degişim bakidir. uzun lafın kısası süpürge alırsınız. ucu eskir değiştirirsiniz. sonra zaman gelir sopası eskir değiştirirsiniz. sonra tutacağı eskir değiştirirsiniz, süpürge en basindan beri sizdedir, ama süpürge o süpürge değildir. istese de istemese de asla kimse geri dönemez. kimse bıraktığını bulamaz.

    işte aşk bambaşka durumlardan gelmiş iki insanın değisimlerinin bir zamanda aynı noktaya gelmesi ve bu noktanın doğru zamanda, doğru yerde olması. eş estetik anlayışı ile birbirilerine tutulmalarıdır. hersey idealdir. ama kesişen iki çizgi asla ve asla aynı yere gitmeyecektir. bu yüzden sadece yaşanmayan aşklar aşk olarak kalacaktır. bu yüzden mecnun leylaya asla ulaşamayacaktır..
  • içimden ağzımdan burnumdan taştığını hissettiğim, çok güzel bir şey.
  • aşkk olmayacağını bile bile ümit etmektir,hayal etmektir.
  • aşk dediğimiz şey işsiz güçsüzlerin hastalığı, vakit geçirme eğlencesidir.
    (bkz: ruh adam)
    (bkz: hüseyin nihal atsız)
8477 entry daha
hesabın var mı? giriş yap