aşk

• doğru kişi doğru zaman belki bi gün kader bizede güler
• mühür,
  
  ama dağlanarak.
  
  geçmesi imkansız.
• vardır büyük konuşup yok inanmıyorum vs demeyin can yakar aman ha
• o gülünce içim ısınıyor. o ana kadar yaşadığım her şeyi unutuyorum, sadece o anda takılıp kalıyorum. onu güldürmeyi çok seviyorum ve onu güldüren herkesi kıskanıyorum. onun eğlenmesi, iyi olması, güzel vakit geçirmesi hoşuma gidiyor; o mutlu olunca ben de mutlu oluyorum ama bu saydıklarım olduğu anda yanında olan herkesi kıskanıyorum. bazen ben bile bakamıyorum, gözlerimi kaçırıyorum, kendimden sakınıyorum. ama hep yanımda olsun istiyorum. elini tutarken içimin ısındığı gibi dışım da ısınıyor ateşim yükseliyor, kulaklarım kızarıyor. en çok da o elleri öpmeyi seviyorum. o elleri tutarken sanki sonsuza kadar konuşabilir, bir şeyler anlatabilirim gibi geliyor ve bu oluyor da. beni o anki anlattığım heyecanla dinlemesi, dinlerken gözlerinin parlaması beni daha da kendine aşık ediyor. konuşmayı pek sevmeyen, anlatım gücü zayıf olan ben bile ellerini tutarken anlattığım şeyin hiç takılmadan sonunu getirebiliyor, aynı zamanda hiç bitmesin istiyorum. ah o gözler, sürekli kaçırıyorum gözlerimi ama bir kere takılınca birbirlerine gözlerimiz, dalıp gidiyorum derinlere. o daldığım bir saniye bile saatler gibi geliyor. her an onu düşünüp, onunla yatıp onunla kalkıyorum. sabahın bu saatinde bile onu düşünmek heyecanlandırıyor ve uyutmuyor. siz hiç birini özleyip uykunuzdan uyandınız mı? sanırım böyle bir şey aşk. garip hissettiriyor ama olacaklardan en ufak bir kaygı duymuyorum. kendimi tamamıyla akışına bıraktım. hızlı mı ilerliyoruz belki öyle ya da yılların birikmişliğini aynı anda serbest bırakıyoruz. ne olursa olsun bu durumdan hoşnutum. galiba aşık oldum sözlük. bütün bu anlattıklarımın özeti şu; farklı hissediyorum sevgilim. seni seviyorum.
• yakınlığın samimiyetsizse, savaştan zevk alıyorsan, sevmeyi bilmiyorsan yaşanamayacak şeydir.
• ibn sina tanımı; insanın karşı cinsten birinin yüz çizgilerini, el kol devinimlerini ve davranışlarını durup durup düşünmekten doğan sürekli bir hüzün düşüncesidir.
• dönüp dolaşıp en son kendini sevdirir. der ki; bak hiç kimse aşık olmaya değmez, aşık olunacak kişi varsa o da benim.
  
  düşünürsünüz ve hak verirsiniz sonunda. haklıdır.
  kim kazanmış ki aşkla olan savaşı?
• yalan ve üzüntü üzerine kurulu sorunlar yumağı.
• kimse yanında kendisinden daha kötü durumda olan birini istemez. bu evrimsel olarakta böyledir, dünyevi yaşantıda da. evrimsel olarak bakacak olursak kadın ne kadar uzun boylu olursa olsun yanında kendisinden daha uzun boylu bir erkek ister veya ilkçağda kadınlar ne kadar kendisi de avlanma, korunma becerilerine sahip olsada kendisinden daha iyi avlanacak, ailesini vahşi hayvanlara karşı koruyabilecek erkekleri tercih etmişlerdir. dünyevi rüyalarda ise durum bundan hallicedir. bir erkek görenlerin gıpta edebileceği bir güzellikte, kendisini taşıyabilecek ve önemsediği konularda marifetli bir kadını yanında ister. bazen tam tersi olarak kadın yanında daha yakışıklısını, erkek ise daha iyi statüye sahip kadını ister. bu istekler aslında sadece kadın ve erkek ilişkileri için değil, tüm insanlık için çoğu arkadaşlık veya iş ilişkilerinde de böyledir. bunlar sadece birer örnek çünkü yeryüzünde her insan kendi içlerinde farklı birer evrene sahiptir. yani her bireyin bu dünyada önemsediği değerler farklıdır ama şu bir gerçek ki; insanoğlu her zaman herhangi bir konuda kendilerinden daha güçlü, daha iyi birisini yanlarında isterler ve bu istek değişmez bir kural gibidir. çoğu insan bu davranışın farkında olmasada bilinçaltımızda yatan bilinçsiz ve farkındalık olmaksızın herkesin en çok gerçekleştirdiği en önemli davranışlarından birisi budur. ancak bir duygu var ki karşısında tüm bu gerçekleri hiçe sayan, yanınızdakinin sahip olduklarına değil de onun kendisi olması sebebiyle doğan, aşk…
• aldatılmanın diğer bir adı.