• askerlik dönemi boyunca yalnızca insanoğlunun dişi versiyonunu ancak tv'de görebilmiş ve sürekli insanoğlunun erkek versiyonu ile muhattap olmuş kişinin, sivil hayata döndüğünde yaşadığı bunalıma verilen isim.
  • askerliğe geri çağrılmakla ilgili rüyalar görmek belirtilerindendir.

    askerden hemen sonra değil ama psikolojisinden çıkmaya başlandığı dönemde olabiliyor.
    sanırım beyin sivilliğe alışırken, o travmatik duruma tekrar dönüp dönmeyeceğini test ediyor arada.
  • çok narin olmamak lazım.. geçiyor..
    ama yine de zaman verilmeli yaşayana..

    (bkz: #26038294)
  • askerliği çok da zor geçmemiş biri olarak hafta itibariıyla yaşamakta olduğum sendromdur. hayata dair tek tat veren şey saatlerce yaşadığım şehrin alakasız yerlerinde yürümek. hedeflerim, ideallerim, istediklerim sanki çok uzakta gibi geliyor. bu yollardan geçen dedelerim varsa, soruyorum onlara, geçiyor değil mi?
  • bunyeye gore degismekle birlikte, ortalama olarak donusten sonra 3-4 ay icinde yavasca son bulacak durum.
  • asker dönüş tarihimin her sene-i devriyesinde aynı tür rüyaları görmeme sebep olur.

    misal, bu sene askerden döndüğüm tarih yaklaştığında askere tekrar alındığımı, geçen sene yine aynı tarihlerde 3-5 nöbetine kaldırıldığımı gördüm.

    günlük hayattan tamamen silinse de bilinçaltından bir türlü silinmiyor, demek ki.
  • şahsi düşüncem,türkiye'de post askerlik sendromu yoktur.anne tarafından yapılan evlilik baskısı vardır.
  • boşlukların en büyüğüdür. her gün koşuşturmaca, emredersiniz komutanımlar vs. düşünmeye hiç vaktin kalmıyor. ama bir anda hepsi kesiliyor ve düşünceler beyne dolmaya başlıyor. şey gibi düşünün; su dolu bir bidon var üstünde de bir delik, delik katran bidonunda bağlı. su azaldıkça deliğin önü açılıyor ve katran dolmaya başlıyor. işte böyle bir hissiyatla sürekli tedirgin, hiçbir şeyden keyif alamaz halde günleri geçirip belki alışırım, uyuyum bari belki geçer diye yaşamaya başlıyorsunuz.
    gerçi geleli daha 2 gün oldu ama. ne bileyim keşke gelmeseydim diyorum. annemin ameliyat olduğunu eve gelince öğrendim mesela askerdeyim diye söylememişler.
    yalnız hissediyorsun bir de. kafamı çevirdiğim yerde biri çıkıyordu sohbet ediyorduk.

    çok ilginç ve kötü hissediyorum sözlük. kalp çarpıntısı başladı bi de. anksiyete mi oldum ben farketmiyorum? dedelerim yardımcı olun dedelerim.
  • erken kalkmanın ardından çiçek gibi toplanan yataktır heralde. sendrom kısmı 1 hafta sonra başlamıştır. yazıcı olarak geçen 5 ayın ardından evrak işlerinin monotonluğuna bürünmek ve rütbeli aramak sağda solda. ohh neyse geçti.
  • rezil bir şey. benim ranza diğer ranzaya bitişikti, ömer diye bir eleman bazen benim ranzaya kolunu falan atardı ben de dürterdim al lan kolunu diye. geçen gece ittim yine, bi baktım tanımadığım biri bana bakıyo noluyo diye. bu kim lan ktm'den yeni eleman mı geldi diye düşünürken bi baktım sevgilim. bunun burada ne işi var lan kesin rüya görüyom diye düşünürken ayıktım, asker değildim artık.

    sabah beşte kalktım, eve kadar bir saat yürüdüm karanlık sokaklarda. ekmek almaya çıktım, adam ne istediğimi anlamayıp sordu. ben de anlamadım dediğini, "emredersiniz komutanım?" dedim. toparlayamadım da, bir anda çıktı ağzımdan lan.

    dolmuşa biniyorum, telefonu gizli gizli çıkarıp bakıyorum komutana çarpılmayayım diye. bir de az daha tıraş oluyodum, son anda tuttum kendimi. içimde sürekli bi içtimaya katılma dürtüsü. ayaklarım halıya basmaya alışamadı, ağzım sürekli kapalı kalmaya alışamadı, her an birileriyle konuşuyo oluyoduk, her yerden tanıdık biri çıkıyodu. şu bir yerlere yetişmeliyim geç kalıyorum hissini atamıyorum içimden.

    ulan bu sivil hayat bok gibi, beni geri alın askeriyeye lan.
hesabın var mı? giriş yap