• asosyal insanlarla arkadaşlık kurmak hem eğlenceli hem de çok zor bir olaydır. bu arkadaşlar ne kadar akıllı ve kültürlü olsa da, sırf sosyal etkileşimden kaçınmak için kendilerini aptal gibi gösterebilirler. eğer bunu fark eder ve onları zorlamaya başlarsanız eninde sonunda kabuk kırılacak, içlerindeki civciv ruhlu insan ortaya çıkacaktır.

    asosyal olduklarından pek çoğu kendini kitaba, müziğe, oyuna ve felsefeye falan vermişlerdir, muhabbet sıkıntısı çekmezsiniz bu yüzden.

    fakat dışarı çıkartmak bir derttir bu insanları. size öyle güzel bahaneler uydururlar ki, partye gideceğiz ayağıyla başlayan muhabbet, akşam kaçta civ v atıyoruz ile biter.

    biraz da kibirlidir bu arkadaşlar. topluma havadan bakarlar. fakat arkadaşlarının yerleri ayrıdır bu meretlerde. eğer size yukarıdan bakmıyorsa, siz farkında bile olmayabilirsiniz ama bu adamların arkadaşısınızdır artık.

    kibirlerinin iyi yanı, partilerde gördüğünüz sarışın kezbanlar gibi oralarını buralarını açmaktan değil de, çok okuyup çok araştırmalarından gelmektedir. bu yüzden lehinize kullanabilirsiniz, onlardan "ustası" oldukları konular hakkında kolay bilgi koparabilirsiniz.

    son olarak, aylarca görüşemeseniz bile buluştuğunuz zaman her şey bıraktığınız gibidir. arkadaşlıkta stabiliteyi sevenlere tavsiyem en az bir tane asosyal arkadaş edinmenizdir.
  • insanı düşünsel anlamda belki de en çok tatmin eden arkadaşlık biçimidir. konuşulacak şeyler asla tükenmez. normal hayatta zaman hızlı akar ve bazen insanlar sizi dinlemez,buna zamanları yoktur,oysa asosyal insanlarla böyle sorunlarınız olmaz. onlar da pek çok şeyi size anlatır,bu sayede dışarıdan erişilmez yahut ötekileşmiş görünen bireyin tüm zayıflıklarını bilirsiniz. ve bunu bildiğiniz için onu daha çok seversiniz. etraftaki insanlar ondan 'asosyal piç' diye sözederken siz onu savunursunuz,bunun bir zorunluluk değil seçim olduğunu iddia edersiniz. ta ki ilginç biçimlerde arkadaşlığınız sonlanıncaya dek. asosyal oluşu nedeniyle pek çok şeyi saplantı haline getirmiş olabilir cinsellik gibi,evinden-o burjuva kalesinden-dışarı adım atmadığı için değer yargıları sıfırlanmış olabilir. ve birgün karşınızda mastürbasyon yaparken bulabilirsiniz.
  • insanın hayatında, sık görüşmeyi sevmeyen, arayı açtıkça daha cana yakın davranan, "niye aramıyon lan hayırsız pezevenk" gibi yavşak muhabbetlere girmeyen bir dost olmasıdır. o sizi aramaz, o sizi sormaz ama kapısını çaldığınızda daima vaktini size ayırır. ama siz kapısını çalın, dışarı falan çağırıp kalabalıklara sokmayın. biraz özveri ve anlayış lütfen.
  • (bkz: free hugs)
  • (bkz: assburger)
  • tadindan yenmeyen arkadaslik turu. ıki sokak otedeki yikinti binaya icmeye gidilir bu insanlarla. 24 saat acik olan markette gece 2de mutfak alisverisi yapilir. sonra saatlerce yat dur cimlerde, oflayan poflayan olmaz. gol kiyilari, dag tepeleri, gelene gecene isimler takip guldugunuz bar koseleri hep sizin...
  • aklıma ister istemez yes man'i getiren eylem. özellikle o kitapçıdaki sahne. arkadaş olalım tabi hacılar neden asosyal kalalım.
  • (bkz: arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim) anlayışından ötürü genelde yanaşılmayandır.

    olur da böyle bir şey yaşar, tecrübe ederseniz insanın içinin dışından bambaşka olduğunu, dışarıdan bakan bir gözün ne kadar kör ve yanıltıcı olduğunu fark edersiniz. her değişik insanın hayatınıza bir şeyler katması gibi, bu insanlar da insansız arkadaşlık gibi bir ilişki kurarlar sizle, değişik tecrübeler edinirsiniz. bireyin kendi olmasının, hayatta kalabilmesinin yolunun sadece sosyal bağlar ve olabildiğince insan olmadığını öğretir size. belki bundan ötürü bulaşıcı derler asosyalliğe.

    tabi bu bahsettiğim iyi yönü. değişmemekte direnen, insanlara yukarıdan bakıp kimseyi beğenmeyen kişilerle arkadaşlık size çok şey katmayabilir. savunma mekanizmalarını kırmaya çalışın.
    bir de sabır gösterin.
  • asosyal olmayı tercih edenlerin yanısıra asosyal olmak zorunda bırakılanlar da vardır.

    ilkokuldayken falan sınıfta bi sebepten hiç konuşulmayan, oyun oynarken çağrılmayan, dalga geçilen bi çocuk mutlaka olurdu. önce üzülür, sonra durumu kabullenirlerdi. ben de inatla gider onlarla arkadaşlık ederdim. beni kabul etmeleri biraz zaman alırdı ama sonunda başarırdım. nası bi içgüdüyse artık...neden asosyalliği tercih ettiğini, niye araya karışmaya çalışmadığını hiç bilmezdim, hiç de sormazdım. ama el kadar halimize rağmen o asosyal arkadaşlarımdan bilmediğim bir sürü şey öğrendim. ben de kitap okuyodum, ben de resim çiziyodum ama arada hoplamaktan zıplamaktan kafayı vermediğim her şeyi onlar öğretmiş olabilir bana. ben onlarla arkadaşlık ettiğim için diğer arkadaşlarım önce bi tavırlanır, sonra vazgeçerlerdi. hepsiyle hep arkadaş kaldım, çünkü hiçbi zaman başka bi ortama girmek için onları zorlamadım.

    şimdi de hala gider öyle insanları bulur, onlarla da arkadaş olmaya çalışırım. niye bilmiyorum ama seviyorum işte. asosyal arkadaş candır, ille de vir vir vir bişeyler anlatman gerekmez. bazen herkes kendi köşesinde oturur kitabını okur yazısını yazar, diğerinin umrunda olmaz, ama yalnız olmadığını bilirsin. bazen uzun uzun konuşursun, bazen konuşmak istemez yazışırsın. fikrini sorduğun konularda kimsede olmayan bi bakış açısıyla cevap verir, çünkü gerçekten süregiden toplumsal hayata bi adım geriden bakıyodur, haliyle sosyal insanlardan daha objektiftir. bazen acımasız olabilir orası ayrı. ille de sokağa çıkalım, ille de benim gibi yaşa diye baskı yapacak noktaya gelmeyen herkesin asosyal arkadaşı olmalıdır. üstlerine gitmeyin onların, zaten sizin gibi yaşamak istemedikleri için asosyal onlar.
hesabın var mı? giriş yap