atari 800xl

• birhoş oldum da
  seni hatırladım yine;
  sekizyüz ikselim,
  ilk gözağrım,
  ilk kompüterim.
• cok salak oyunları wardı.annemle babam beni yatırıp oynardı.hatta river raid die bi oyunda babamın tansiyon fırlamış gece gece.hastaneye kosmustuk.
• çocukluğuma damgasını vurmuş alet. nasıl unutabilirim:
  
  -babam strip poker suzy oynardı. oyundaki hatun yenildikçe üstünden bir kıyafet çıkarırdı. akşamları bütün aile atarinin başında heyecanla babamın bu karıyı soymasını izlerdik. babam ataride pokeri iyi oynardı. ama gerçek hayatta sahip olduğu her şeyini kumarda kaybetti. hayat ne garip.
  
  -annem bruce lee adlı oyunu en iyi oynayan kişiydi. bu yüzden babamın suzy'i soymaktan sıkıldığı zamanlarda, annem bruce lee oynar, biz onu heyecanla izlerdik. atari oyunları ne acayiptir. oyunu bitirince evinize çelenk falan gönderecekler, çok ilginç bir şey olacak sanırsınız, ama o harcadığınız emeğin, vakitlerin karşılığı, boktan grafiklerle patlatılan havai fişekler, ya da kurtardığınız düşük çözünürlüklü, köşeli bir prenses olur. annem elbette bruce lee'yi bitirmeyi başardı ama sonunda ne olduğunu hatırlamıyorum. tek hatırladığım, o boktan "son"dan sonra üzerimize çöken "ee şimdi napıcaz"lı bir boşluk hissi.
  
  -kardeşimle benim en sevdiğimiz oyunlar hatırladığım kadarıyla zorro, dekatlon, green beret, river raid, nehirde balık tutulan bi oyun, ne bileyim miss pacman falan filandı. zorro süperdi, şimdi olsa yine oynarım. dekatşonda olimpiyat oyunları vardı ve bir çeşit joystick katiliydi. maratonda hızlı koşmak için joystick'i sağa sola çok hızlı oynatmak gerekirdi ve o sırada birşekilde hayvanlaşılıp joystick kırılırdı. bu yüzden dekatlonu elimizden geldiğince az oynamaya çalışırdık. green beret'nin çok güzel bir müziği vardı. oyunlar kasetlerde olurdu. oyun ne kadar kaliteliyse atarinin o iğrenç "dıııt dıııttt" sesini çıkararak oyunu yüklemesi o kadar uzun sürerdi. üstelik bir de oyunun yüklenmesine yakın "boot error" verebilirdi bazen - ki biz ona kardeşimle "yanlış hata" derdik^*-, delirtirdi bizi.
  
  -kardeşim "sensible soccer"^* diye iğğrenç bir futbol oyunu oynardı, işte o zamanlar kavga ederdik. o gerzek oyunu oynamasına bir türlü anlam veremezdim.
  
  -bir de bu atarinin kullanma kılavuzu gibi bişeyi vardı. o kılavuzda bir takım kodlar vardı, onları atarinin normalde hiç kullanılmayan klavyesini kullanarak mavi ekrana doğru şekilde, azimle yazarsanız salak grafikler çıkardı ama tabi o zamanlar bize acayip bir olay gibi gelirdi bu. kendimizi bir bok sanırdık.
  
  şimdi ben trt'nin tek tv kanalı olduğu, süpermarketlerin olmadığı, o sade çocuklukluk günlerimin bu sofistike aletini nasıl unutayım. çocukluğuma damgasını vurmasın da ne yapsın?
• bilgisayara olan ilgimi arttıran alet ... bir gökgürültüsü sesi çıkarmak için satırlarca kod yazmak gerekior ... ekranda bir şimşek görüntüsü için ise bir günümüzü harcamıştım bi kere ... oyunnarı yüklemek için kaset çalar tadında bi alete sahip ... bu aletten oyunu yükleme sırasında acaip acaip sesler çıkardı oyunun açılması için yaklaşık 45 dakika bekledikten sonra alınan error mesajı bi çoğumuzu delirme noktasına getirmiştir mutlaka ...
• suudi arabistan'dan gelmiş olan, evimde hala sakladığım ve zaman zaman, eski siyah beyaz minik televizyona bağlayıp monitör tadına koştuğum ve boulder dash oynadığım, unutulmaz alet.
• çocukluğumda çektirdiğim resimlere bakıyordum geçen hafta.dikkat ettim en azından yarısını bu aletin başındayken çektirmişim.37 ekran grundig televizyon,kafam kadar bir adaptör,siyah-beyaz-kahverengi bir klavye,sarı renkte bir teyp ve çılgınca zevk aldığım oyun kasetlerim...
  
  bilgisayar ile atari 800 xl jenerasyonundan tanışıklığı olmayanlar çok şey kaçırdı.
  
  koyu mavi bir ekran üzerinde birbirine çarpmamaya çalışan iki çizginin konu alındığı bir oyunu oynamak ve bundan zevk alabilmek...montezuma's revenge ile gubidik kahramanı kurukafaların üstünden atlatırken ateşe düştüğünde çıkano muhteşem dumanı görmek....yaz olimpiyatları'nda engelli koşuda hiçbir engeli düşürmeden final ipini göğüslediğinde tribünden gelen alkış seslerini duymak...river raid'de tam bir gemiye çarpacakken köprüyü patlatarak geminin yok olmasını sağlamak...pacman ile son level'da artık artı şeklindeki hapların hiçbir fayda etmediğini görüp heyecanlanmak...wizard of war'da level sonlarında bir gözüken bir kaybolan wizard'ı vurmak için kasmak...ekran başında sekiz saat istiklal marşının "dittiridittiri" ses düzenindeki melodisini duyabilmek için sayfalarca kod yazmak...istiklal marşı başladığında ev ahalisiyle ayağa kalkıp hazır ola geçmek...mario bros kasedinin kopmuş bandını selebantla yapıştırmaya çalışmak..muvaffak olamayınca saatlerce ağlamak...
  
  atari 800 xl benim en eski çocukluk arkadaşımdır...
  uzun zamandır hali hatrı sorulmayan...
• ilk bilgisayarımdır kendileri.. "10 run" la başlayıp ".. end" le biten kodları saatlerce yazıp en sonunda şimşek efekti, gök gürültüsü sesi ve abidik gubidik bisürü şeyi yapıp, kendimi bi halt sanarak, saatlerce yaptığım eserle övünmemi sağlayan ilk göz ağrım. amcam kendisine bir adet commodore 64 alınca, atari 800xl bilgisayar bana zimmetlenmişti. ancak şöyle bir sorun vardı ki, atari 800 iks elimin teybi bozuktu ve kimse yaptırmak için bir hamlede bulunmamıştı. ben hiç oyun oynayamadım ilk bilgisayarımda. sadece kod yazdım. ama yine de sevdim onu. çok sevdim. günün birinde, pentium 120 işlemcili bir bilgisayar hayatıma girip, kalbimi çalıncaya kadar.
• yıllar geçtikçe yeni modelleri de çıkan ama bir türlü c64 ile kapışamayan ilk göz ağrısı..."basic denen nane nerde öğrenilir" sorusunun güzel bir cevabı idi(en azından bence)...hala evinde bir tahta bavulun içinde saklayanlar vardır...
• 16k rom, 48k ram, max çözünürlük 320x240 (tek renk), max renk 256... 6502 cpu, 2mhz hız. tv output. built-in basic... (bkz: tutmayın ağlıycam)
• benim icin büyük anlama sahip (bkz: #3060580) bilgisayar. aynı adı taşıyan dergideki kodları saatlerce girerek program ^* yazmaya calistigim, calisirsa bilgisayari kapatmaya kiyamadigim, calismazsa küstügüm alet. özellikleri ve ^* resimleri surada bulunuyor:
  http://www.atarimuseum.com/…bits/xl/800xl/800xl.htm