• channel gimek başkadır coco channel'in tasarladığı ürünleri giymek başkadır.

    askerler channelle pradayla dolaşıyor sanan mal arkadaşlar için açıklayayım.

    bimde derya ton var, dardanal ton ile aynı firmada üretiliyor ama yarı fiyatından daha ucuz çünkü dardanel ton değil, aynı üretim bandından çıkma.

    bmw'nin s1000rr diye bir motorsikleti var, tasarımının büyük bölümü royce royce'a yaptırıldı ama bir bmw fiyatına satılıyor.

    yani bir ürünü tasarlatmak başkadır, tasarlattığın markayı orjinal olarak kullanmak başkadır.

    savaşlardan sonra yırtık pırtık üniformalarla askeri ateşelerin karşısına çıkılsa, törenler kutlansa ne olurdu? karşısında kanla canla mücadele ettiğimiz adamlar bizim ekonomik durumumuzu nasıl düşünürdü? o bitap kıyafetli orduyu gören halk ne hissederdi? yada bir tarafta hırpani giyimli bir ordu diğer tarafta son moda giyimli bir orduyu gören halk kendi milletine daha mı çok inanırdı yoksa ulan bizim götte don yok bunlar şanel giyiyor mu derdi?

    işte bu yüzden 90 sene öncenin zır cahil insanları bile şimdiki şakirtlerden daha zeki ve mal değneği arkadaşlar, senin şuan tam maaşınla alamadığın channel o zamanlar daha kariyerinin başında bir tasarımcı ve tasarlanan üniformalar hala tsk üniforma yapısını oluşturmakta. siz milletin parasıyla at sırtında cepheden cepheye koşan askeri giydirenleri değil de oğluna gemicik alanları isviçrede banka hesabı doldurmaca oynayanları bu kadar sorgulasanız dert tasa bitecek.
  • atatürk'e hayranlığımı bir kez daha arttırmış olan olaydır.

    estetik önemlidir, bundan yıllar önce daha türkiye'nin ekonomisinin balon olduğu henuz ortaya çıkmamışken bir avrupa gazetesinde haber vardı "türklerin ekonomileri avrupa'nın en fakir ülkelerinden daha iyi;ama istanbul dışında sehirler ortadoğu ülkelerinden farklı görünmüyor" diyordu

    bugun burada ataturk hakkinda atip tutanlar dolmabahçe sarayına giderlerse osmanlı'nın da en borçlu olduğu zamanlarda böyle bir sarayı yapmış olmasını eleştirirler mı? yoksa soz konusu osmanlı olduğu icin bu yapılanın dış ülkelere çizdiğimiz imaj icin gerekli olduğunu anlayabilirler mı ?

    isin komik kısmı sanki atatürk komutanları toplamış da champs-élysées'de alışverişe cikmis gibi konusuyorlar, eleştirilecek bir sey varsa new yorkta gittiği fransız restoranının 15.000$'lik faturasını turk konsolosluğuna ödeten wannabe-sultan ailesini eleştirsinler çünkü o yapılan imaj ile değil görgü ile alakalı bir şeydir.
  • yurdun bitap düştüğünün düşmanlardan gizlenmesi gerektiğinin altını çizen eylemlerdendir. herhangi bir zor durumda atasözlerimiz de incelendiğinde kuyruğunu dik tutmanın önemi halkla ilişkiler okuyanların da bileceği üzere önemlidir. yaptıysa o durumda gerekli olmuştur, yapmıştır. o dönemde asker doğsaymış da giyseymiş çok kıskandıysa...
  • herkesin bir anda moda uzmani olmasini saglamasi acisindan da pek ilgincmis; her-turk-chanel-giyer? (ic cekmeler, keskeler)

    1930larda chanel'in sadece 'taninmis bir terzi' oldugunu soyleyerek, aslinda o kadar da onemli birsey olmadini iddia etmek baya yanlis (ve eminonu'nde onlari 5 liraya satiyorlar gibi, chanel'i ucuza kapattik). coco chanel'in sadece taninmis bir terzi oldugu yillar 1910lar. 1900lerin basinda chanel'e yaptigi sapkalarla basladi, 1910larin basinda ilk couture koleksiyonu, ilk orgu takimlari, 1921de ilk tasarimci parfumu chanel no. 5, kucuk siyah elbisesi (71de oldugunde hala satiliyordu), 1924teki kostum mucevherleri ve modern elbiseyi tanimladigi pret-a-porter kiyafetleriyle fransa ve avrupa'da unlendi. chanel olmasaydi kadinlar takim elbise neydi bilemezdi serr... ehm. sadece takim da degil aslinda, korsesiz, rahat kiyafetler ve kullandigi kumaslar o 20lerde daha anlasilamamis olsalar da, devrim niteligi tasiyan yenilikler.

    yine de, asil a-ca-yip unlu oldugu, ayni zamanda muhtemelen en zor zamanlarini yasadigi yillar 30lar. 30larin basinda mgm icin sinema kostumleri yeterince havali olmadigi icin begenilmese de (chanel de hollywood'u zevksiz buldugu icin fransa'ya doner... 'agzini yirtarim holivud'), greta garbo, marlene dietrich chanel giyiyordu (mgm'den aldigi ucret bugunun parasiyla ~75milyon dolara denk geliyor, bunu da araya sikistirayim). buyuk bir tarz degisimi aslinda; 20lerin yaramaz kadin kiyafetleri ve kisa eteklerden 30larin elegan, ince uzun elbiselerine gecis, mucevher koleksiyonlari. ama biraz da mecburiyetten...

    1930da westminster duku coco chanel'den ayriliyor, 1935'te sevgilisi paul iribe tenis oynarken oluyor, schiaparelli'nin renkli ve desenli kiyafetleri bir anda cok tutuluyor, coco chanel morfine basliyor, 1936'da fransa'da genel grev sirasinda yuzlerce iscisini isten cikariyor, butigi kapiyor, sonra geri adim atip hepsini tekrar almak zorunda kaliyor ve 1937'de pret-a-porter koleksiyonunu genisletiyor (basit tasarimlari yuzunden en cok kopyalanan urunler chanel'den deniyor o zamanlar icin). 1939'da butigini kapamasina, nazi subaylarindan biriyle yasadigi iliskiye, aryan bir irkci olarak chanel no. 5'i yahudilerden almak icin girdigi mucadeleye tabii ki deginmiyoruz, nazi ajanligini sizden ogrenecek degiliz! sie werden ruhig sein!

    neticede, modada birkac devrim yapmis birine uniforma tasarlatmak bence *baya* buyuk bir sey ve 20.yuzyilin ilk yarisinda cok da fazla ornegi yok. hugo boss, ss uniformalarini dikmeden once couture tasarlamiyordu, 'sadece bir terzi' ariyorsak o cok daha uygun. 50lerde, mainbocher'oe (71de kapanmis olsa da, modaya chanel kadar etkisi olmustur) amerikan ordusunun uniformalarini (yanilmiyorsam sadece kadinlarin) tasarladigini biliyorum, ama daha baska ornek hatirlayamiyorum.

    ne kadar buyuk bir sey oldugunu anlamamamizin nedenini de, milletce modanin sadece bir zengin eglencesi oldugunu, onemli isimlerin de couture defilelerinde maymunluk yaptigini sanmamiza bagliyorum. halbuki modadan ne kadar uzak durursaniz durun (ki bence gayet normal bir tutum), giydiginiz kiyafetlerin cogu bilmemkimin bilmemkac yilinda kullandigi kesimin, dikisin, kumasin, rengin, desenin kopyalari, olmadi benzerleri. chanel gibi unlu isimler sadece dikkat cekici tasarimlari yuzunden degil, kullandiklari yeni kesim veya kumaslar, yarattiklari yeni tarzlar ve tum dunyanin ne/nasil giydigini seneler boyunca degistirmeleri sayesinde unluler. en basit ornekle, bol paca pantolonu kadinlara ilk giydiren chanel'di, ardindan gelen bin tane moda akiminin hepsinde onun eli var. o yuzden, chanel'in asker uniformalarini tasarlamasini, cemil ipekci'nin ptt uniformalarini tasarlamasiyla karistirmayalim istiyorum; chanel'in hakki chanel'e...

    (orduda kullanilan kiyafetlerden (ozellikle erkek giyiminde) beslenen modanin (ceket, mont ve trenckot kesimleri, kullanilan kumaslar, hatta t-shirt bile ordu menseili), uniforma tasarimina geri donus yapmasinin da ilginc bir ayrinti oldugunu da soylemeden edemedim. al gulum ver gaultierim...)
  • ingiliz subaylarının çizmelerini yalamış güruhun torunları tarafından, düşman def edildikten sonra dillendirilen vaziyet.

    sanki binlerce dolarlık mağazalardan giydirilmiş hissi veriyor da, chanel o dönem tanınmış bir terzi sadece.

    bu da mı olmadı? çizme yalamaya devam.
  • atatürk'ün vizyonunun ne kadar geniş olduğu hakkında fikir veren icraatıdır.
  • eğer gerçekse atatürk'e gözümde prim yaptıracak durum.
  • ülkenin hem kendi kamuoyuna hem de dünya kamuoylarına yansıtacağı imajın temsilcilerinin ** giymesi açısından herhangi bir beis görmediğim durumdur. uluslararası "dress code" açısından akla yatkın olanı da budur zaten. anakronizme boğuyorum ortamı ama, başbakan son amerika gezisini kibar feyzo kıyafetleriyle yapsaydı, nasıl tepkiler alırdı sizce? (o taşak sadece gaddafi'de vardı. louvre bahçesine çadır diken cengâveri de bu vesileyle analım.)

    edit: allak bullak bir beyinle yazılmış ilk cümlede anlam bütünlüğü tahsis edildi
  • bir ordunun görünümü çok önemlidir.

    bu yüzden naziler ss üniformalarını hugo boss'a tasarlatmıştır ki bir ss pardösüsü edinseniz armaları söküp giyebilirsiniz öyle de şıktır.

    ki whermacht ve ss'in bu karizmatik görüntüsü yenilmezlik efsanesine de katkıda bulunmuştur.

    bu sebepten ordu üniformalarını böyle profesyonellere tasarlatmak sadece lüks ile açıklanabilecek bir şey değildir. harp psikolojisi ile de alakalıdır.

    hem o üniformayla savaşan asker, hem o üniformadan korkan düşman, hem de o üniformaya itaat eden işgal altındaki sivil için bu böyledir.
hesabın var mı? giriş yap