• birinci dunya savasi sirasinda istanbul a girerek efsane olmus savas gemisi. rum donanmasinin en buyuk zirhlisi...
  • averof:

    yunan donanmasına averoff soyadlı bir hayırsever tarafından satın alınmıştır.

    tipi: zırhlı kruvazör

    yapım yeri:italya

    modern ve hızlı bir kruvazör olan averof, aynı zamanda yüksek de bir ateş gücüne sahipti.birinci dünya harbi öncesi yunan donanmasının ege'de bir güç olmasını sağlayan averof, tüm osmanlı donanmasıyla eşdeğer değerde güçlü bir gemidir. averof'u görüp de balkan harbi'nde durumun tehlikesini anlayan osmanli, bunda en büyük etki averof'un olmak üzere, donanmasını güçlendirmek için ingiliz'e sonradan parası ödenmiş olmasına rağmen el konacak olan sultan osman ve reşadiye(daha sonra hms erin ve hms agincourt) gemilerinin siparişini vermiştir. averof yunan için bir efsaneyken,türk için de bir baş belası olmuş, ege'de doğan yunan üstünlüğü ancak yavuz ve midilli'nin osmanlı donanmasına katılmasıyla osmanlı tarafına geçmiştir.
  • averof günümüzde pire limanında müze gemidir. pire limanına giren her yunan savaş gemisi mürettebatı hazırolda güverteye çıkar ve 21 pare top atışıyla averof selamlanır. averof'un kaderi ile baş rakibi hamidiye'nin sonunu karşılaştırmak türk toplumunun hafızasızlık ve vefasızlığını, bitmeyen kişilik bunalımını kabak gibi ortaya seren hazmı zor bir ders niteliğindedir.
  • sosyete düğünü düzenlenmesi skandalı ile yeniden gündeme gelen gemi.
  • bu zirhli, osmanli "donanmasina" kok sokturup, midilli ve limni'yi ele gecirince, osmanli'da donanmayi guclendirmek icin kahvelerde milletten para toplanmistir.

    midilli ve limni'nin kaybedildigi savasta, osmanli donanmasi canakkale bogazindan cikamamistir bile...
  • balkan ve 1. dünya savaşı sırasında yunanlılar'ın kullandığı efsane zırhlı.

    yunanlılar'ın italyanlar'dan satın aldığı bu gemi zamanının teknoloji harikasıydı. tek başına tüm osmanlı donanmasını ege'de kontrol altında tutabiliyordu. bu başarıları yunanistan'da efsaneleşmiştir. hatta bu geminin komutanı yunanistan'da cumhurbaşkanı olmuştur.

    gemi aynı zamanda türkiye tarafında da ünlenerek milli iktisat bilinci kazanmamıza yardımcı olmuştur.
  • bu gemi hem imroz hem de mondros muharebelerinde tabir-i caizse tek başına ağzımıza etmiştir. o kadar ki dönemin sadrazamlarından mehmet kamil paşa averof'u yenebilmek için alman elçilerinden hans freiherr von wangenheim'dan almanya'nın akdeniz filosunda görevli olan ve o sıralar istanbul'da olan goeben'i "bunu bize ne pahasına olursa olsun satın" diyerek istemiştir. red cevabını almasına rağmen 3 aylık sadrazamlık süreci boyunca uğraştığı neredeyse tek konu bu olmuştur

    edit:mondros yerine mudanya yazmışım. estabantr'ye teşekkürler
  • aşağıdaki broşür ittihat ve terakk tarafından savaştan sonra halka binlerce kopyası dağıtılan broşürdür.
    “ey müslümanlar!
    hanımlar... efendiler!
    sizlerle biraz hasbıhal etmek istiyorum. allah bir daha tekrarını göstermesin. son balkan muharebelerini hepimiz biliyoruz... yalnız can, yalnız insan değil, büyük memleketler, koca koca ülkeler de kaybettik. iskeçe, kavala, drama, siroz, selanik, yanya, manastır, kosova, işkodra... bütün bu güzel vilayetleri kaybeden ve kendi memleketlerimizin üzerine düşman bayrakları diken kimin elidir biliyor musunuz?
    kemal-i teessürle söyliyeyim: bizim elimiz... evet, kendi ellerimiz! çünki, çanakkale boğazı’ndan dışarı çıkamadık. çünki, selanik’e, adalara imdad edemedik. çünki, yunan’a karşı koyamadık. çünki, karşımızda düşmanın averof zırhlısı vardı.
    bütün ülkesi, yalnız rumeli’deki vilayetlerimizin hatta yarısı kadar bile olmayan yunan hükümetinin averof zırhlısı! (...) evet, o küçücük, o miskin ve züğürt yunan hükümeti kendisine kalsa, kabil değil böyle zırhlılar alamaz. çünkü almak için para bulamaz. fakat zırhlıyı alan hükümet değil millet! (...) işte averof zırhlısını alan da averof adında bir rum. (...) evet, bir rum vatandaş! yunan hükümetine koca bir harp kazandırdı ve bütün yunanistan’ı bir buçuk misli büyüttü!...”
    evet bir zamanlar akdenizi türk gölü yapan osmanlı doanmsaı çanakkalededn çıkamamıştır ve onu çkartmaya küçücük yunanistanın büyük donanmasıdır. imroz ve mondros muharebelerinde savaşın kaderini belirleyen zırhlı ise averofftur. 1896 olimpyatının yunanistanda olmasını sağlayan georgios averoff sayesinde alımıştır. gemi italyada orlando kardeşler arafından üretilen ayni tip üçüncü gemidir.italyan donanması tarafından sipariş edilen bu üç gemiden sonucusu olan averof satın alınmaktan vazgeçilince öce osmanlıya teklif edilmiş pahalı bulunan gemi osmanlının işi uzatması üzerine yunanistana teklif edilmiş ancak yunanistan bunu alamayacak durumda olduğundan vazgeçmek üzereyken georgios averoff gemi debeli olan 24 milyon drahminin 8 milyonunu vererek yunanistanın gemiyi almasını sağlamış ve adını gemiye verdirtmiştir. 1909 da denize inen averof en son sistem bir gemidir ve dakikada üç top mermisi atabilmektedir ve 23.5 deniz mili hızındadır. bu olaya tepki olarak osmanlı tarafında almanyadan alınan 18 yaşlarındaki barbaros ve turgut reis zırhlıları üç dakikada bir top mermisi atabiliyordu ve 16 mil hızındaydı. sonuçta osmanlı donanması marmaraya çakılı kalmış midilli imroz sakız limni adalarını yunanistan asker çıkararak işgal ederken osmalı sadece seyredebilmiş ve balkan savaşında özellikle makedonyaya tek yol olan deniz yoluyla asker ve mühimmat tedarik yapamamışız. bugün müze olan averof pire limanına giren her yunan savaş gemisince 23 pare top atışıyla selamlanır.
    bir başka konuda rauf orbayın imroz muhaberesinde yaralanan averofu bilerek batırmadığı iddiasıdır. averofu batırmak için alman amiral von tirptz tavsiyesi ile kurulan müstakil torpido filolitiası 4 gemiden oluşuyor ve başında rauf orbay vardı. imroz savaşında 9000 metreden osmanlı top atışı başlamış buna karşılık averof un öne çıkarak barbarosu vurması ile donanmamız geri çekilmiştir. dönüşte donanma kumanda vekili albay ramiz numan averofun barbarosça vurulduğunu hatta yan yattığını ve müstakil filolitaya averofu batırın emri verdiğini rapor etti. ama bu yalandı en başta böyle bir emir kaydı barbarosun jurnalinde yoktur ve averof yara almamıştı çünkü 26 gün sonraki mondros savaşına en aktif olan yine oydu. rauf orabayın filolitası da zaten averofa yetişemezdi çünkü gemiler eski ve bakımsızdı ve iki gemi arası top atışlarını arasında kalamazdı. ayrıca averofu koruyan daha yeni ve donanımlı dört muhrip vardı yunan tarafında.
  • işgalle beraber istanbul'a gelen dönemin kudretli yunan zırhlısı. adamlar bu gemiyi müze olarak kullanmakta ,tarihlerinin şanlı bir sayfası olarak koruyup muhafaza etmekteler .
    kim bilir belki bir gün istanbul'a geri döneceği hayali kurmaktalar.
    tarih bilinci önemlidir beyler , düşmanlıkla yaşamayalım ama gerçeklere de sırt çevirmeyelim.
  • artık kalmamıştır lakin ege bölgesinde kullanılan lakaplardandır.

    - sonra erdoğan geldi işte...
    + hangi erdoğan ?
    - averofların yok mu cemil'in oğlan

    gibi.

    bunun yer, köy versiyonu olanı da vardı, artık sadece tabelalarda falan kaldı. mesela "molvalı bakliyat" gibi...
hesabın var mı? giriş yap