• sırtı takip eden patikaları izleyerek çevrelerinde dolaşma imkanı bulacağınız kayalık alanlar görülmeye değerdir.. antik bir bizans kalesine* ev sahipliği yaptığı için define avcısı ucubik korsanların orada burada açtığı çukurlar insanın tadını kaçırsa da istanbul'da olduğu gibi korunmuş ender bir alandır bu tepe ve sırtlar bütünü.. zeminden yükselen tek bir tepeden oluşmaz.. pek çok vadi, çatak, koyak vardır.. en yüksek tepesine tırmanmak için -yaklaştığınız istikamete göre- 2~3 yüksek sırtı inip çıkmanız gerekir.. ve asıl tırmanış ondan sonra başlar.. ortalama kondüsyonda bir insan için zevkli bir güzergahtır aydos tepesi ve çevresindeki sırtlar..

    zirve noktasının bir tarafında yangın gözletleme istasyonu ile diğer tarafında röle istasyonu bulunur.. orman alanının kuzeyindeki aydos göleti de görülmeye değer..

    ---
    dibine not: ara sıra denk geleceğiniz, burayı sizden önce ziyaret edenlerin bıraktığı çöpler canınızı sıkmasın.. sonra uyarmadı demeyin..
  • istanbul'da hala nefes alınabilecek birkaç yerden biridir. pek de fazla zamanının kaldığı söylenemez...
  • arabayla çıkmayı imkansız hâle getiren, köstebek yuvasından beter bir yolu olan tepedir.
  • geçtiğimiz haftalarda iki crf 250 rally ile burayı keşfe çıktık. tabii belli bir yerden sonra gezimiz offroad'a döndü. burada normalde 2 zirve var, biri küçük diğeri yüksek zirve diye geçiyor. bizim bulunduğumuz konum yüksek zirveye yakındı, o yüzden oraya gitmeyi deneyelim dedik. ormanların içindeki toprak patikalardan geçtikten sonra bir yolumuz ormanın arasına açılan şerit gibi boşluklardan * birine geldi. buralardan tırmanmayı denedik, hiç de göründüğü gibi değilmiş. hem inanılmaz dikti hem de altı acayip taş ve mıcır kaynıyordu. çıkarken düşeceğim diye öldüm bittim.

    yüksek zirve sultanbeyli, pendik ve kartal sahili görüyor. konum olarak şahane. sürekli rüzgar alıyor o yüzden püfür püfür bir esintisi var. bir diğer güzelliği, buraya doğru düzgün yol olmadığı için gelen gidenin neredeyse hiç olmamasıydı. biz orada 2 saate yakın takıldık, sadece bir araba gördük. onlar da çok durmadan dönüp gittiler. motorla biraz macerayı göze alırsanız buraya çıkıp saatlerce takılabilirsiniz yani.

    diğer zirveye ise arabalar için yol yapılmıştı. bu yüzden bulunduğumuz yerden aşağıdaki yolların birine düşmemiz yetti. gerisi rahat bir sürüştü. ama ikinci zirve, az önce dediğim nedenden ötürü araba doluydu. maalesef etrafta, başkası rahatsız olur mu diye zerre düşünmeden yüksek seste müzik açan kekolar vardı. haliyle ortamın sakinliğini çok yaşayamıyorsunuz.

    kıssadan hisse herkesin uğradığı aşağıdaki piknik yerleri ve ufak zirveyle bölgeye yakın yerde yaşayanlar için güzel bir yer. içinde köy çiftlik gibi yerler var. dört tarafı şehirle çevrili olsa da garip bir şekilde izole kalmışlığı var ve doğanın dinginliğini yaşayabiliyorsunuz.
hesabın var mı? giriş yap