• genelde firmaların bir şey satacakları zaman sizi gaza getirmek için anlattıkları geyik hikayeler. yerseniz.
  • yeni dunya duzeninin en sempatik kandirmacalarindan.
    copcatanlik sitelerinin sayfalarina bile bir ehemmiyet arzederek girmis, son yillarda telafuzu ve icrasi cok rovacta olan, elini sallasan hemen hemen carptigi herkeste bir tane bulunan ama hepsi nedense "babam peynir satardi bense simdi koca bir holdingin basindayim, iste bizim oykumuz budur" formatindan baska bir seye benzemeyen, yolu bulmanin medeni deklarasyonu.
    (bkz: calisarak zengin olunmaz)
  • aklı olanın sahip olmayı istemeyeceği öykü çeşididir.
    bu öykülere sahip olan da;
    bu öyküleri aktaran da;
    başarısızdır hal- bu-ki.
  • sınıf atlanılması durumunda ortaya çıkan hikayedir.
  • ülkemizde anlatılanların birçoğu sıfır sermayeyle iş kurup, sonra bu iş yerini büyük ölçekli şirketlere çevirebilenleri konu alır. "şu icadı yapmak için de 1407140781084 deney yaptı; sonunda da hedefine ulaştı" diyen bir kişisel gelişim kitabı olsa okumayacağız sanki... elalem kayserili olmuş çıkmış, herkeste bir ticari zeka, bir kurnazlık sorma gitsin.
  • kisitli olanaklarla elde edilmisse o basari, oykunun tadindan yenmez..
  • 'zorluklar içindeydi', 'kötü bir çocukluk geçirmişti', 'yaşıtlarına nazaran çok yetersiz koşulları vardı...' böyle cümlelerle örülü o başarı öyküleri tanınmış/büyük insanlar için yazılıyor. oysa kapitalist süreci yaşayan yığınlar, yığın olarak görülen insanlar, tanınmadan, görülmeden ve herhangi bir 'bravo'ya uğramadan ne başarı öyküleri örüyorlar! birey, yalnızdır. birey, görüp/görmediği, anlamlandırıp/anlamlandıramadığı tüm sıkıntılarında kimsesizdir. psikolojik, ekonomik, sosyal ve sair yalnızlıklarla kuşatılmıştır birey. devlet ve hayat karşısında savunmasızdır. ve farkında değildir. başına gelen her berbatlığı dünyanın kahpeliğine yorup işin içinden çıkmaktadır. farkına varanlar, yalnız ve savunmasız bırakıldığını idrak edenler ise sancılarını arttırmaktadır.

    biz, 'büyük insanlar’ın çektiklerine mukabil şeyler çekip ‘küçük’ kalan insanlarız. çektiklerimizi cariye çeviremiyoruz. belki oğuz atay kahramanları gibi: ’ne yazık ki, başka insanlara duydukları tepkiden yararlanarak başarıya ulaşmayı yalnız sanatçılar becerebilmiştir.’* bu çağa tahammül gösterip iyiyi muhafazaya titizlenmek bile başlı başına bir başarı öyküsüdür.
  • türkiye'de olup benim bildiklerim genellikle aile desteği ile veya yatacağı adamı iyi seçen kadınlardan oluşuyor. insanların bu şekilde bir şeyleri başarmış olmaları çok anormal değil ama bunu ısrarla bir başarı öyküsüne çevirme çabaları mide bulandırıcı oluyor.
    bir de özellikle özel üniversite mezunu arkadaşların hayatlarını bir başarı öyküsü tadında yaşamaya öykünmeleri var ki of ki ne of.
  • gelin size ufak çaplısından 1 tane anlatayım bilenler için adam basit usul mükellef bilmeyenler için devlet gözünde en alt tabir esnaf. adamın yıllarca ekonomiden anlamıyorum zırvalarını dinledik. 3-5 ay önce esnaf kredi koop tan kredi cekip dolar alacağım diye tutturdu. yapma etme dememize rağmen 6 aylık vadelerle 200000 tl para çekti hepsiyle dolar 3,78 tl iken net 53000 dolar aldı ve bu sabah 6,91 tl iken bozdurdu. bakın tekrar ediyorum ilk taksit gelmeden bozdurdu. toplamda 215000 tl civarında krediyi kapattı. net kar ettigi tutarı varın siz hesaplayın...
hesabın var mı? giriş yap