başkalarının ne düşündüğü

• (bkz: adi ustunde)
  (bkz: dusunce)
  
  asla bilemeyeceklerinizdendir. ancak ve ancak "dusundugum" diye ifade ettiklerini, "dusundugu" diye dusunduklerinizi, "dusundugum" dogrultusundaki tavirlardan cikardiklarinizi bilebilirsiniz ya da bilebildiginiz zannina kapilirsiniz. ah be dilim dolasti... anlayin iste ne kadar muallak konudur bu...
  
  (bkz: cekoslavakyalilastiramadiklarimizdanmiymissiniz)
• asla stabil olmayan, insanı deli eden düşünceler bütünü. hele hayatını bunlara göre biçimlendiren insanlar için ölüm sebebi de olması mümkün. herkesin "hiç bi tarafımda değil" dediği halde biraz da olsa umursadığı olay. yoksa bir toplumda yaşayamazdık. ahlak kurallarının belirmesini sağlayan hadiseler. "baskalarinin ne dusundugu"nu umursamanın en zirvede olduğu dönem gençlik-ergenlik dönemi imiş. zira en fazla o zaman "aidiyet duygusu", "sürü psikolojisi" kişiye etki edebilmekteymiş.
• başkalarını iplenmesi gerekenler ve gerekmeyenler olarak ikiye ayırdığımızda
  iplenmesi gereken kesimin düşündükleri önemlidir...
• "umrumda degil" ile ikiz kardestir bunlar biri olmazsa oburu de olmaz . kendi iclerinde bir ironi yaratmaktadırlar .
  
  baskalarının senin hakkında ne dusundugu dusunerek zaten onları umursamıs olursun . bunu dusunmeyen insan var ise onun icin sadece şanslıdır diyebilirim . sanslı da kendi icinde aptal , cok zeki , vurdumduymaz gibi kollara ayrılabilir .
• fiziksel dunyada, modacilarin ekmegine yag suren, sac bakimi, susleme, joleleme mamullerini ureten firmalari zenginlestiren, araba firmalarinin ceplerindeki paralari zivanadan cikaran, makyaj urunlerinde astronomik fiatlara sebebiyet veren ve bu yuzden de insani dort dortluk olmak icin sarfettigi cabalar yuzunden maymun eden, manevi dunyada ise kimsenin umruna katip iplemedigi, elinden geldigince isine geldigi gibi hareket etmeye calisip hem nalina hem mihina vurdugu olgu olurken, is dunyasinda her daim depar atmak zorunlulugunda biraktiran allahin cezasi bir durumdur.