hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle bu bir troll basligidir, lutfen altini doldurup gundeme sokmayin.

    ikinci ve daha önemlisi pkk ve ypg daha önce hiç olmadıkları kadar dünyada meşruiyet kazandılar erdogan sayesinde. erdogan cikip kobani düştü düşecek diye açıklama yaptığında bu teröristler isidli teröristlerle savaşıyordu. suriyeyi karistiranlarin başında gelen erdogan, pkk ve ypg'ye özgürlük savaşçısı sıfatı kazandiranlardan biridir. partizan kurtler ile erdogan bu sebeple bir madalyonun iki ayrı yüzüne dönüştü. altından kalkamayacaktin madem neden suriyeye müdahale ettin m ve oradaki ayrılıkçı kurtlerin ek.egine yağ sürdün?

    şu an ypg icin erdoganin varlığı en az esadin varlığı kadar önemli ve değerlidir. siz bu masalları zaten fikri degismeyecek olan anadolu comarlarina anlatin.

  • eski dizilerle alakalı olarak "pandemi döneminde neler yaparlardı?" geyiklerinde aklıma direkt george costanza geliyor. muhtemelen aşı yaptırıp yaptırmakta kararsız kalır fakat ücretsiz olduğunu duyunca ertesi gün aşı olmaya giderdi. yolda bir dergi veya gazete haberi görür, bir barda aşı olanlara ücretsiz bir bira verildiğini okur ve oraya gitmeye karar verirdi. kramer ile karşılaşınca ''bir bira veren varsa başka şeyler veren de vardır onları da araştır'' cümlesiyle birlikte gözleri açılır ve ''sen bir dahisin'' diyerek ülke genelindeki diğer fırsatları araştırmaya başlardı. seinfeld'in evine aşı olanlara bir şeyler veren mekanların işaretlenmiş haritası, beş valiz, iki sırt çantası, bir bel çantası, üç kutu maske ve yirmi litre dezenfektan ile birlikte girip ''enayiliğin alemi yok jerry, bu fırsatları değerlendirmemiz gerekir'' diye açıklama yapar ve yolculuğa ikna ederdi. bu arada bazı mekanlar iki doz olanlara ikram yaptıklarını söyleyince aşı merkezine gidip hemen ikinci dozu olmak istediğini söyleyip kavga çıkarma ihtimali de çok yüksekti.

    jerry ve elaine'i kestirebiliyorum ama kramer konusunda olasılıklar sonsuzluğa doğru süzülüyor. kimyager bir arkadaşı tarafından ev ortamında üretilmiş ve koruma oranı %1800 olan bir aşıyı olma ihtimali de vardı, yanlışlıkla 28 doz aşı olma ihtimali de.

  • osmanlı'nın en tuhaf padişahlarından birisi osmanlı devleti'nin 18.padişahı olan sultan ibrahim,osmanlı hanedanlığının soyunu yok olmaktan kurtaran padişah olarak anılır.fakat bu özelliği isminin yanında deli sıfatının zikredilmesini engelleyemedi.abisi olan ıı.osman 'ın yeniçeriler tarafından öldürülüşüne ve ıv.murat'ın kardeşlerini birer birer katletmesine tanık olan sultan ibrahim hayatı boyunca ölüm korkusu içerisinde yaşadı.ıv.murat onun katlinin fermanını vermesinin ardından vefat etti fakat annesi osmanlı soyunun devamının sağlanması adına sultan ibrahim'in katline mani oldu.ölüm korkusu sultan ibrahim'in içine öylesine işlemişti ki tahta geçmesi için kapıdan çıkması istendiğinde saltanatı reddetmiş,ıv.murat'ın ölü bedenini görmeden çıkmamıştır.tarih 9 şubat 1640’ı gösterdiğinde 25 yaşında, genç fakat fiziki açıdan yıpranmış bir padişah olan sultan ibrahim tahta çıkarıldı.

    sultan ibrahim hakkında rivayet edilen pek çok tuhaf olaydan birisi sultan ibrahim'in islam'ın 4 kadınla evliliğe izin verilmesine rağmen 8 kadınla evlenmesidir.eşleri gürültüden rahatsız olmasın diye dükkanları sabahları kapattırır,geceleri açtırırdı.bu konuyla alakalı bir diğer hadise ise sultanın şişman kadınlara ilgiili olması ve istanbul'un en şişman kadını saraya getirtmesidir.padişah şekerpare ismini verdiği bu cariyeyi çok sevdi ve hediyelere boğdu.daha sonraları ise kim tarafından yapıldığı net olarak bilinmeyerek bu cariye öldürtüldü.sultan ibrahim hakkında ortaya atılan başka bir iddiada ise sultan ibrahim'in gözde cariyelerinden birinin bir gün padişaha, cariyelerden birinin dışarıdan biriyle ilişkisi olduğunu söyler. fakat cariyenin kim olduğu bilinmemektedir. sultan ibrahim bütün cariyeleri sorguya çeker fakat hiçbir bilgiye ulaşamaz. duruma çok sinirlenen padişah tam 280 cariyenin tümünün boğdurulması emrini verir. tam 280 cariyenin hepsi taş bağlanmış çuvallara konarak boğazın serin sularına atılır. fakat bu iddia hakkında net bilgiler olmaması gerçekliğine gölge düşürmektedir.

    bunların yanı sıra sultan ibrahim’in sağlık sorunları ortaya çıkmıştı.cinci bir hocanın şifa vermesi üzerine bir müddet sağlığına kavuşsa da sonraları yeniden durumu kötüye gitmeye başlamıştı.ayrıca psikolojik rahatsızlıkları ve sinir nöbetleri sultan ibrahim’in peşini bırakmıyor,mantık çerçevesine sığmayan idamlar ve yargılamalarda bulunuyordu. padişah artık sağı solu belli olmayan , sinir nöbetleri ve psikozlar geçirdiği anlarda kimseyi tanımayarak masum insanları da idam ettiren korkutucu birisi haline gelmişti.

    sultan ibrahim’in sonuna getiren olaylardan birisi de samur kürküne olan düşkünlüğüydü.saraya sadece ve sadece israfın hakim olduğunu söyleyen tarihçilere göre samur kürkler moda olmuştu. her yere samur döşeniyordu ve cephelerde yaşananları kimse hatırına getirmek istemiyordu.sultan ibrahim, harem odasını ve hatta sarayın pencerelerini bile samur kürkü ile kaplattı. valilere fermanlar göndererek samur temin edilmesini emreden padişahın bu tutkusu yüzünden samur fiyatları on katına çıktı. samur kürkü vergisi yüzünden bazı tarihçiler bu dönemi samur devri olarak adlandırdıpeki, neden samur kürküne bu kadar düşkün haline gelmişti? sultan ibrahim’in bu merakının arkasında bir cariyenin kendisine anlattığı 'sarayını samurla kaplayan kral' masalının etkisi olduğu düşünülüyor. ölüm korkusu ile yaşayan sultan ibrahim, samur kürkünün kendisini cellatlardan koruyacağına inanmıştı. padişahın son merakı olan samur kürkleri, onun saltanatının da sonu oldu. aynı zamanda hazinenin büyük bir kısmı hareme harcanıyordu, askerlerin ulufeleri verilemez olmuştu. halk ise depremleri ve yangınları padişahın uğursuzluğuna yoruyordu. esas olarak iplerin kopması ise, girit seferinden yeni dönmüş olan ocak kethüdası kara murat ağa'nın samur vergisi ödemeyi reddetmesiydi. netice itibarıyla devlet erkanının müşterek bir hareketiyle sultan ibrahim tahttan indirilerek yerine küçük yaştaki oğlu ıv.mehmet geçirildi. resmiyette böyle görünse de asıl yönetim ibrahim'in annesi emrine geçmişti.

    sultan ibrahim, tahttan indirilirken son sözü 'elhamdülillah cemaat başıyım' olmuştu. sarayın içinde taş bir odaya kilitlenerek odanın kapısı kurşunla mühürlendi. sultan ibrahim bu odanın içinde feryat ederken bağırışlarını duyan saray halkı ise eski padişahlarının bu haline çok üzülmekteydi. onu hapsedildiği odadan kurtarmayı planlayanlar vardı. bunun üzerine kösem sultan ve devlet erkanı, hanedanın düzeni için sultan ibrahim'in öldürülmesine karar verdi.şeyhülislam abdürrahim efendi 'iki halife müctemi oldukta biri katledilmek lazımdır' diye fetva verdi. bunun üzerine cellatlar ile odasına gidildi ve sultan ibrahim boğdurularak öldürüldü. cenazesi amcası ı.mustafa'nın yanına defnedildi ve 'deli' olarak nitelendirilen bu iki padişahın yanına başka hiçbir hükümdar defnedilmedi.

  • hayal etsenize. türkiye'nin gururu olarak bir basketbolcu nba yolunu tutuyor. büyük umutlarla bütün ülke arkasında.

    tarihin en iyi basketbolcularından biri, belki zirvede olan lebron james'in takım arkadaşı oluyorsun. adam benim çaylağım diye seni bağrına basıyor. bütün rüzgar arkanda.

    milli takıma gelip, yeni jenerasyonun lideri oluyorsun. abd maçında 0/2 serbest atış atıp, ardından tatum'a üçlükte faul yaparak tarihimizin en büyük maçlarından birini kazanma fırsatını teptiriyorsun. bütün takımın emeği yok oluyor. herkes olur, gençtir deyip arkanda.

    cleveland geri dönüp bütün gücünle çalışmak gerekiyor. lebron ayrılmış, yeniden yapılanan takım ana ve rol oyuncuları arıyor. sen de en büyük adaysın. acunla vakit geçirmeler, özel hayatını basketbol önüne koyup magazinsel haberlerle her yerdesin. yine tutunamadın.

    bugün geldin, takımın lideri olman gerekti. hatalarından ders çıkarıp, milli ruhu yaşatman beklendi. iyi oynamana gerek yok. mirsad ruhunu yansıtsan yeter. ne mi yaptın? aynı hatayı yapıp 0/2 serbest atış atıp, üzerine topu kenardan rakibe hediye ettin. yine bütün takımın emeği yok oldu. bu kadar insanın hevesi kursağında kaldı, üzüntüden kahroldu.

    hiç mi utanma duygusu olmaz bir insanda, kameralara çıkıp konuşacak yüz bulamaz insan. şimdi tatil süren uzadı, sevgili eşinle güzel bir tatil yapmak hakkın.

    yazacak çok şey var da, yazıklar olsun.

  • var böyle birşey, dikkatli sürücüler de farketmişlerdir.

    arabanın içi en azından ısınmaya başlamış (10dkdır çalışıyor olsun) ve fan ön cama vuruyor sadece, dönüşlerde, virajlarda aracın içinde tatlı bir esinti oluyor virajı dönene kadar, bir soğukluk vs. ilk önce arkadaşın toyota corolla arabasında farkettik bunu, "direksiyonu çevirince bi yerden hava giriyor" şeklinde bir ilk tespitte bulunmuştuk.

    daha sonra kendi kullandığım astra aracımda da defalarca test etme fırsatım oldu, özellikle sağa dönüşlerde bir anlık soğuk bir esinti oluyor, sola dönüşlerde ise olmuyor.

    internette araştırdığımda mercedes-benz club tr isimli bir eski bir forum arşivinde bir başlığa denk geldim orada da birçok kullanıcı farklı araçlarda benzer deneyimler yaşadıklarını yazmışlar.

    sizler de dikkat edin aynı deneyimi yaşayacak mısınız kontrol edin ve kafa yorun bakalım, neden böyle birşey olabilir? diye

    benim yorumum: aracın içinde daha sıcak hava yukarıda, soğuk hava ise aşağıda kümeleniyor fizik yasaları gereği. virajlarda, dönüşlerde ise soğuk hava merkezkaç kuvvetinden dolayı aracın içinde virajın dışına doğru yığılıyor, sıcak hava ise virajın içine kaçıyor.

    bu durumda solda oturan şoför için: sağa doğru dönüşlerde şoförün belden aşağısının içinde bulunduğu soğuk hava kütlesi yukarıya doğru tırmanıyor, yani soğuk hava aracın soluna yığılıyor ve adamımız bir soğukluk hissediyor, tam tersi dönüşlerde ise aşağılardaki soğuk hava kütlesi yolcu tarafına kayıyor ve şoförün belden yukarıdaki sıcak hava kütlesi aşağılara doğru genişliyor ama o bölgede hissiyat çok güçlü olmadığı için, yüzümüze vuran 2snlik esintiyi hisseder gibi hissedemiyoruz pantolon/ayakkabı içinde. bu dönüşte de muhtemelen yolcunun esintiyi hissetmesi gerekiyor, daha onu test edemedim :)

    benim teorim budur, bahsettiğim forumda olaya çokça kafayı takıp sebebini bulamamış ve en sonunda herhalde araç virajda esniyor ve kapı fitilinin arasından hava giriyor ve 2. teori de dönüş sırasında havalandırma kanallarının içerisindeki soğuk havanın daha kısa bir yoldan aracın içine ulaştığı ve bi anlık daha soğuk hava üflediği gibi yorumlar var. bu ikincisi biraz mantıklı gibi gelse de benim tecrübelerime uymuyor pek, corolladayken arka koltukta hissetmiştik bunu, diz seviyesinde bi soğukluk oluyordu, kendi aracımda da fandan gelmediğine eminim.

    edit: dikkatli sürücüler dedim :)

    edit 2: arkadaşlar yüksek süratte arabanın pervazlarından vs her tarafından az da olsa rüzgar giriyor zaten, bu tespiti en güzel 50-60km gibi hızlarda atıyorum yonca kavşakta vs. anlayabilirsiniz. ayrıca mesaj yoluyla da bir çok yazar yıllardır aynı şeyi farkettiklerini ama kimseye paylaşamadıklarını iletti, yalnız değilmişiz :)

    edit3: bilimsel kanıt da geldi :), muratjunior the pumpkin isimli yazar sağolsun https://youtu.be/jkkemf38fiq

    edit4: https://www.youtube.com/…mzdvpkzfy&feature=youtu.be ben smyrna ve minimalistkatil tam olarak anlatmak istediğim şeyin videosunu ulaştırdılar, kendilerine teşekkür ediyorum :) , bu videoda ön/arka üzerinde daha çok durulmuş ama sonuçta aynı şeyden bahsediyoruz hepsinde "eylemsizlik" ve havanın araç içinde yığılması, burada balon daha hafif olan sıcak havayı temsil ediyor diye düşünebilirsiniz. yalan diyenlere de kafam girsin :p, son bir cümle, bu videoda arkada oturan erkek çocuk sen ne tatlı şeysin lan ^-^, inşallah senin gibi zeki bir çocuğum olur.