hesabın var mı? giriş yap

  • o değil de normal hızda konuşan, diksiyonu aksansız; bildiğin normal düz genç insan siyasetçi gördüm ilk defa ülkede. tarif edemedim kelimeyle, bünye alışık değil.

    toplantıda gerekirse atarım diye lipton getirip, olaylar kopunca millete fırlatmak nasıl bir tepki şeklidir lan shshdh. başarılı. approved.

    derhal bir kaç yıl ülke yönettirilsin.

  • değil 18 keçi,sadece üç beş sinek uçsa bile;
    milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz.
    bugün bir kaya parçasını verirsin,yarın bir ilçen gider,ondan sonra bakmışsın ülken gitmiş.bugün filistin'de insanlar ölüyorsa,atalarının,nahihan alçı ile aynı zihniyeti taşımasındandır.

  • ben demiyorum canlarım, turkcell diyor. başlık izin vermedi, tam hali "turkcell platinum müşterilerine uludağ'da bedavaya kayıyor". yani turkcelli olman yetmiyor bir de platinum üyeysen oğğhhhh nefis, turkcell sana doğrudan bedavaya kayıyor.

    turkcell şişiriyor, turkcell geçiriyor, turkcell fiyatları indirmiyor diye duymuştum ama kaymak? hem de bedavaya kaymak? sağolasın turkcell, ben de ne zamandır biri gelir de bana şöyle kallavisinden bir kayar diye hayal kuruyordum. lan bunun reklamını da çeksinler süper olur, türkselleee hazırlaaan kaymayaaaaa...

    aha bu da linki:

    http://www.turkcell.com.tr/…tanayricaliklialisveris

    düzeltilme ihtimaline karşılık capsli hali:

    http://twitpic.com/45ndrv/full

  • jupiter gorevi
    18 ay sonra jupitere gidilir, nitekim birtakim garip radyo dalgalari buradan yayinlanmaktadir ve esrarengiz monolitlerin sirri cozulebilir. bu yolculuk sirasinda protagonistimize karsilik, filmin tek kotu adami hal’la tanisiriz.

    bu hal serefsizinin o kirmizi-sari karisimi “gozu”nun, kac geceyi bana zindan ettigini bir bilseniz. bu kadar basit bir tasarimla, bu kadar inceden bir gerilim yakalanmistir yani. o halin gozudur. sizi degerlendiren, yargilayan, fikir yuruten bir goz. ve bu goz sayesindedir ki hal murettebatin, insan dogalarindan gelen zayifliklarinin farkina varir. o uzun uzun inceleme sahneleri, medical aletlerin bip bipleri filan bunu vurgular. bunlar usurler, yorulurlar, yemek yerler, olurler. hal kendi farkliliginin farkina varmak suretiyle bilinclenir. satranc sahnelerinin de onemi buradadir; o insanlardan ustundur.

    eninde sonunda hal da hata yapar ve murettabat onu kapatmak isteyince artik o coktan kritik esigi gecmistir. yani bu dudukler de kim oluyor da benim gibi sahane birseyi oldurebilirler? evet, olum her “canli”nin yuzlesmekten korkacagi ve kacinacagi bir durumdur. hiclik kadar korkutucu birsey yoktur. hal buna razi olamaz.

    --- spoiler ---
    evet murettebatimiz, daha tam taniyamadan, kanimiz kaynayamadan sizlere omurdur. bu sahneler de takdire deger. son derece sogukkanli, basit sekilde oldurulur hepsi. butun olumler insanin acizligini ve kendi yaratimlarina olan asiri bagimliliklarini vurgular.
    --- spoiler ---

    bu bolumlerde acizligin vurgulandigi bir baska yer daha var: o da esas oglanimizin uzaya tamir gorevi icin ciktigi sahne. burada astronot kiyafetiyle, tek bir kamera acisindan, seyahati uc dakika kesintisiz gosterilir. arkada bombos uzay vardir sadece, klasik muzik bile yoktur, hicbirsey yoktur. bir tek sey haric: nefes alma sesi. o kafadaki cam fanusun disarisi insanin egemenliginde degildir hala, dedik ya, hala bir bebek o.

    evet, hal halinden memnundur, kendine guveni tamdir ve esas oglanimizla girdigi agiz dalasini erken noktalar **. ama hesap etmedigi, edemeyecegi birsey vardir: insanin deliligi, cesareti, tahmin edilemezligi. olmadik bir yoldan kahramanimiz gemiye girince, hal’in ses tonunda saskinlik ve korku belirir. bu sahnelerdeki diyaloglar ve daha onemlisi halin ses tonu cok etkileyicidir, insanin icini burkar.

    insanoglu, evriminin bu evresinde, kendi yaptigi aletlerin en muthisi tarafindan az daha yok ediliyordu. bu sorumsuz gelisme ve kendine guven az kalsin pahaliya patliyordu. iesas oglan, bu mucadeleyi, bir tornavida darbesiyle kazanir. o tornavida ki, aletlerin en basiti oldugu halde, en mukemmelini yikmakta kullanilmistir. yani kendimizi biraz daha zorlarsak, uygarlik degerlerinden bir geriye donusu gorebiliriz. bu evrim, yanlis ve tehlikeli bir evrimdir ve bir girdap gibi bizi icine cekerek kendi mahvimizi hazirladigimizi bize farkettirmez. fakat artik insane, bu donguden kurtulmustur. jupiter’e gitmesinin ve tanrisiyla tanismasinin artik zamani gelmistir…

  • sevgili arkadaşlar, gerekli açıklama ve araştırma yapılacaktır. maalesef hemen beyin fırtınasına başladınız. aklınıza takılan bir kaç soruya cevap olması açısından:

    1. o saatte hava aydınlık (19.50), nasıl görmüyor?

    burası ülkenin en doğusu, güneş batıdan 1 saat daha erken batıyor. o saatte hava karanlık merak ettiğiniz buysa.

    2. bu kadar rütbeli neden aynı helikopterde?

    bölgenin coğrafyası gereği en güvenli ve hızlı ulaşım yolu helikopter faaliyetleridir. üst rütbeliler anlamında buranın "dolmuşu" helikopterdir. bir tümen komutanı da bir yere gidiyorsa helikopterle gider, yanında astları ve emir subayları ile beraber. bu kadar rütbeli için iki helikopter kaldırılmaz. minimum sayıda faaliyetle maksimum personel taşınır. 2 helikopter kaldırmak, riski iki kat artırmaktır. ktm dediğiniz sistem de aynı şekilde çalışır. güvenlik alınır, maksimum asker minimum seferle ulaştırılır. bu kadar üst düzey rütbeliyi kara yoluyla taşımak pkk'ya gel beni vur demektir.

    3. 3 dakikada epey yükselir helikopter, nasıl takılacak tele?

    yine bölgenin coğrafyası ve emniyet gereği dağların arasından gitmeniz gerekebiliyor. bir anda irtifanız 3000'den 800'e düşebiliyor sarp dağlar ve yamaçlar yüzünden. sürekli alçalıp yükselmek yerine de denize göre ortalama irtifanızı sabit tutup ilerlemek en doğrusu.

    4. bölgedeki elektrik telleri sistemde yok mu?

    yok. sivil helikopter kazasında hatırlayın, beylikdüzü'ndeki dana gibi kule bile sistemde yok. her bir yüksek gerilim direği sistemde nasıl olsun? bu yüzden yüksek gerilim tellerine uçak ikazlar takılır. bu konuda bir ihmal var mı, görüş kısıtlandı mı, araştırmalar sonucunda ortaya çıkar. bu konuda 172 adet helikoptere helikopter engel tespit sistemi entegrasyonu projesi var. ancak bürokrasi yüzünden sözleşme aşamasında bekliyor.

    hayat bir bilgisayar oyunu değil. mükemmel bilgisayar sistemleri yok, inanılmaz askeri sistemler falan yok. askeri konular ve doğudaki terör konusunda da doğuyu görmeden, botan'ı, sabır dağı'nı, hakkari'yi, çukurca'yı, doğan'ı, dağlıca'yı görmeden istanbul'dan ahkam kesmeyin. burası farklı bir dünya.

    edit:

    ekşişeyler'de paylaşılmış bu entry ve iyi niyetle ortak olarak sorulan bazı sorulara verdiğim cevaplar yandaşlık olarak algılanmış nedense.

    sevgili dünya, şu anda görevimi belirtilen alanın çok yakınında bir birlikte rütbeli olarak sürdürmekteyim. onlarca helikopter faaliyetine katıldım, onlarca pilotla konuştum. sizin "nasıl olabilir böyle bir şey?" dediğiniz onlarca şey burada rutine bindiği için haberiniz olmuyor. tümen komutanı 3-4 ayda bir gerek denetleme, gerek toplantı ya da yerinde görmek için böyle bir heyetle helikopter faaliyeti yapar. bu güne kadar dikkatinizi çekmedi ve haberiniz yoktu. kaza olunca "ne yani böyle mi gidiyor?" diyorsunuz. evet öyle gidiyor. zira her üst rütbeli sayın cumhurbaşkanı gibi 1000 kişilik güvenlikçi ile korunup, kara yolu ile intikal yapamaz. inanmazsınız cumhurbaşkanı ve bakanlar da bir yere giderken aynı uçakla gidiyor! bu çapta bir kaza tabii ki dikkat çeker ve soru işaretleri uyandırır. amenna. buna bir itirazım yok. itirazım hiç bir veriye, kanıta, açıklamaya dayanmadan "bunu pkk yaptı, amerika yaptı, almanya yaptı!" diyenlere.

    ilgili helikopter ilk belirlemelere göre yüksek gerilim hattıyla temas olduğu için kırıma uğradı ve buradaki genel kanı "tellere mi takılmış? yok artık!"dı. ben de dedim ki, "olabilir." ve bildiğim kadarını, bildiğim şekilde açıkladım. bunu yaparken dayanak noktam şahsi tecrübelerim, gördüğüm iha görüntüleri, askeri personel arasında konuşulan konuşmalardı. çünkü sizin "şehit" deyip geçtiğiniz her insan buradaki bir askerin devresi, arkadaşı, komutanı.

    yine ilgili helikopter taciz ateşi sonucu hızla alçalmak zorunda kalmış ya da saldırı sonucu düşürülmüş olabilir. amerika daha önce defalarca yaptığı gibi bir suikast düzenlemiş olabilir, içlerinde bir hain ya da casus olabilir. bunlar bir ihtimaldir. ancak içinde 1 tümgeneral, 1 yarbay, 2 albay, 1 binbaşı, 3 yüzbaşı, 1 üsteğmen, 2 başçavuş, 2 uzman çavuş bulanan helikopter düşünce henüz kesin bir açıklama olmadan "pkk işi" dediğinizde, bu derece üst rütbeli bulunan bir helikoptere pkk'nın saldırabilme cesareti ve kapasitesi olduğunu da peşinen kabul etmiş ve güçlendirmiş oluyorsunuz. dolayısıyla ilk etaptaki veriler geldiğinde bunlara göre bir değerlendirme yapmak ve direkt sonuca ulaşmak yerine olayın biraz aydınlanmasını beklemek bana göre en doğru hareket.

    tüm bunların yanında bana yandaş demeniz ile vatan haini demeniz arasında benim açımdan bir fark yok. hakaret olarak alırım. yandaş olduğumu düşünenler eski entrylerime bakabilir.

    tekrar tüm milletimizin başı sağolsun.

  • etrafınızdakiler sizin çok iyi bildiğiniz konularda atıp tutarken içinizde hiç bir müdahele isteği duymadığınız, birilerine ayar vermeyi zaman kaybı olarak görmeye başladığınız andır.