hesabın var mı? giriş yap

  • az once bir program seyrettim. genc bir dalgic, soyle bir sey soyledi "ailemin en buyuk hayali dunyayi gezmekti, ben cocukken evimizi satip bir tekne aldilar ve ben denizi o zaman sevdim."

    dusundum sonra, biz asla boyle ailelere sahip olamayiz ve bir gun aile oldugumuzda biz de boyle aileler olamayiz. hayallerimiz "gelecegimizi garantiye almak" uzerine kurulu.

    hayallerimiz "evlenmek, ev almak, arabayi degistirmek, daha cok para kazanmak, pirlanta yuzukler almak, koltuklari degistirmek" ekseninde donup duruyor. ıcimizden gercekten hayal kurabilenleri de "akli bir karis havada" diye diye el birligiyle vazgecirebiliyoruz.

    hayattan aldigi keyif "hep daha fazlasi" uzerine kurulu olan insanlar olarak dogmuyoruz ama boyle yontuluyoruz, sekillendiriliyoruz ve ne yazik ki cocuklarimiz da boyle sekilleniyor.

    gercekten hayal kurmuyoruz, hayal kuramayan insan hayattan keyif alamaz. biz gelecegimizi garantiye almaya calisirken kendimizi unutuyoruz ve bence bize cok yazik oluyor.

  • https://www.gov.uk/…vice/turkey/safety-and-security

    --- spoiler ---

    stray dogs

    most towns and cities have stray dogs. local authorities take action to control and manage numbers but packs congregate in parks and wastelands and can be aggressive. take care, remain calm, and avoid approaching stray dogs. ıf you’re bitten, seek medical advice as rabies and other animal borne diseases are present in turkey.

    --- spoiler ---

    herkes 7-8 dil bildiği için çevirme gereği duymadım

  • cevabı bir o kadar saçmadır. scooter kişilerin kaldırımda yürüme hakkını gaspetmektedir. kişilerin haklarını kısıtlamadığın kadar özgürsün. daha fazla scooter olması kişilerin haklarını gaspetmektir. kaç kişinin istediği kaçının istemediği ile çözülmez. bazı akepe yalakaları da zenginin malını savunuyor gene.

  • dünyanın en güzel şeyidir. hiçbir arkadaş ortamı, romantik ambiyanslı yemek, lüks sofra bu kahvaltının tadını vermiyor arkadaş..

    o zeytinler, reçeller, domates ve biber söğüşü, bayram için hazırlanan yöresel yemeklerden minik minik kupleler...
    hele ki çay... 126 bardak içtim la.. daha dün bu saatlerde iftara 12 saat vardı.. nasıl dayanmışım la ben bu oruça?

  • acaba “çok çocuk yetiştirmemiz lazım!” diye kaloriferli odalarda, kristal yazı masalarının başında “laf ile dünyaya nizamat” verenler, bu “çok çocuk”ların halini bir gördüler mi? hayır, rızkını vermediğimiz, veremediğimiz müddetçe ne çocuk, ne nüfus istemeyiz. karnını doyuramadığımız, sıhhatini koruyamadığımız, tahsilini temin edemediğimiz her çocuk, “bu memlekete yüz milyon lazım!” diyenlerin gözüne, onları gaflet uykularından uyandırmak için sokulmuş birer parmaktır. bize yarının hastanelerini, darülacezelerini, cezaevlerini dolduracak, cahil mesleksiz, serseri yüz milyonun lüzumu yok!

    tan, 9 şubat 1944

    sabahattin ali – “markopaşa yazıları ve ötekiler”