hesabın var mı? giriş yap

  • demokrasi istiyoruz yazan bir pankart yapıp ilinizin meydanına çıkın. pankart 100 tl tutar.

    en az 1 ay gözaltında tutulursunuz.
    yemek verirler heralde.

    10 kişi yapsanız da 2 kişi alıyolar gözaltına. yada 2 güne salıyolar diğerlerini.
    2 kişi yaparsanız ikiniz için garanti.

  • çorapları pantolonun üstüne geçirip,elleri çaprazlama koltuk altına koyup,peteğin üstüne oturmak.

    bu yöntem yaz mevsiminde ise kenelerden korur bilesiniz.

  • mutluluk sebebidir.

    neredeyse otuz yaşıma geldim hala engel olamıyorum bu duyguya. yav yoksulluk anılarımı taşıyan nöronlar arasındaki sinir bağı ne kadar kalınsa artık söküp atamıyorum içimden. çok şükür şimdi istediğim zaman kola içebilecek durumdayım ama yine de kapı girişinde bir eliyle ayakkabılarını çıkarırken diğer elindeki 2.5 litre kolayı uzatan misafiri görünce öpesim geliyor. adam işte bu be! adam adam! diye bağırasım geliyor gardaşım.

  • gerald edelman tarafından yazılmış bir kitap olup onun aynı isimdeki bir teorisini ele alır. bu teori yalnızca beyin fonksiyonlarını değil aynı zamanda beynin bilinci ortaya çıkarma prensiplerini de açıklamaya çalışır.

    edelman'a göre neural darwinism 3 ana ilkede temellenir:

    1) epigenetik gelişim süreci ilk ilkedir. edelman buna gelişimsel seçilim der. gelişim sürecinde farklı sinir devrelerinin oluşumunu dna değişimlerine değil selektif mekanokimyasal süreçlere bağlayarak açıklar. bu birincil repertuardır.

    2) doğum sonrasında dış dünyaya adaptasyon, sinaptik bağlantılardaki epigenetik modifikasyonlar için önem arz eder. artık dış dünyadan gelen stimuluslara göre bazı bağlantı kombinasyonlarının seçilimleri gerçekleşir. bu ikincil repertuardır.

    3) kategorizasyonun ortaya çıkışını sağlayan haritalanma başlar. haritaların oluşumları ikincil repertuarla bağlantılıdır.

    haritalanma dinamik bir süreçtir ve teker teker nöron etkileşimi olarak düşünülmekten ziyade, nöron grubu etkileşimi olarak düşünülmelidir.

    bu konu ile ilgili olabileceğini düşündüğüm, gödel escher bach'tan yapılabilecek bir alıntı var:

    " "ben"in ve bilincin ne olduğuna ilişkin bu büyüsel görüşün üstesinden gelmenin tek yolu, ne kadar sevimsiz görünürse görünsün, insanın kendisine, sürekli olarak kafatasının içine güvenle yerleşmiş olan "endişe ve düşün iki yana sallanan yumrusu"nun bütün hepsinin metin parçaları ya da cd rom'lar ya da bilgisayarlar gibi evrenin tüm geri kalanını yöneten tamamıyla aynı yasalara uyduğu bütünüyle steril ve cansız bileşenlerden meydana gelmiş bütünüyle fiziksel bir nesne olduğunu hatırlatmaktır. insan ancak bu rahatsız edici olguya şiddetle çarptığında bilincin gizeminden çıkış yolu bulma yönünde bir anlayış geliştirmeye başlar: anahtarın beyinlerin yapıldığı madde değil, ama bir beynin maddesi içinde varlığa gelebilen örüntüler olduğu hissine kapılır."

    "bunun konuyla ilgisi nedir?" derseniz, şudur:

    mesele, henüz keşfedilmemiş olan bir maddesel mucizeden ziyade haritalanmış, büyük nöral grupların birbiri ile örüntüler hâlinde etkileşimidir ve burada dikkat edilmesi gereken önemli bir ayrıntı mevcuttur:

    farklı yapılardaki nöral gruplar, aynı işlevleri farklı zaman dilimlerinde yerine getirebilmektedir. brodmann alanlarına bakan birisi de bunun yanlış olmadığını anlayabilir. pek çok bilişsel fonksiyon, tek bir bölgede farklılaşmış nöronlarla açıklanmaktan ziyade daha bütüncül bir aktivitenin outputudur.

    bunun ifade ettiği bir anlam daha vardır:

    x bir stimulus diyelim. x stimulusu t zamanında y nöronunu aktive ederken, aynı x stimulusu t+1 zamanında y nöronunu aktive etmeyebilir. bu da insan beyninin günümüzdeki klasik bir bilgisayar gibi çalışmadığı anlamına gelir.

    eğer devasa data yüklemeleri üzerinden istatistiksel yorumlar yapmanın ötesine geçip "fenomen üretebilecek" bir yapay zekâ geliştirilmek isteniyorsa bu belki de birim odaklı değil, ince işlenmiş bir senkron ile çalışan örüntü odaklı bir prensip izlendiği takdirde yapılabilecektir. zaten bu prensip sindirilse, etrafta insan beyninin 2.5 milyon gb hafızasının olması gibi absürd, reel bir karşılığı olmayan söylemlerden de vazgeçilir.

  • deplasman tribununde 8 kisi var. farkli yerlere oturmuslar. lan insan bari sohbet eder sen kiev'in neresinden diye

    debe editi: senin anıtkabirin olmayacak, her sene öldüğün gün ve saatte saygı duruşu olmayacak sen sadece öleceksin.. daima yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları.