hesabın var mı? giriş yap

  • bir ülkenin göz göre göre içine sürüklendiği rezilliğin bayram olarak kutlandığı gün. şahsım olarak ben, tiyatrolar günü olarak kutluyorum.

  • · korkmayın. eğer hala heyecanlıysanız kesinlikle trafiğe çıkmayın. trafik heyecan atma yeri değil, heyecan da hiçbir kazaya bahane değil. heyecan, henüz araba kullanmayı öğrenmemiş olduğunuz anlamına gelir.

    · sarı ışıkta durulmaz hocam.

    · yavaş kullanabilmek ustalık ister, sabır ister. sür'ate özenmeyin; marifet değildir. yürümeyi öğrenmeden koşmaya çalışmayın.

    · gereğinden fazla yavaş kullanmak da marifet değildir. trafiğin akışına ayak uydurun. trafik sizin akışınıza uyarsa kulaklarınız çınlar.

    · vites, vitese bakarak değiştirilmez. nasıl öğreniyorsanız öğrenin yerlerini.

    · vites, kadrandaki değere göre de değiştirilmez. arabanın anlık devri ve önünüzdeki yolun eğimine bağlı olarak değiştirmeli.

    · direksiyon kız gibidir. nazik kullanmanız lazım. incitirseniz sarsılırsınız.

    · dönüşünüz bittikten sonra direksiyonun düz konumuna gelmesi için elle çevirmeyin. kendi kendine düzelir o. hızınızı ona göre ayarlamayı öğreneceksiniz.

    · dikiz aynası kullanmıyorum veya kullanamıyorum diye bir durum sözkonusu değildir. kullanacaksın arkadaşım.

    · sinyalin gereksiz olduğu gibi düşüncelere girmeyin. sinyal diğerlerine saygı kadar tedbirdir de.

    · parmakla yol istemeyin, trafikte en çok buna sinir oluyorum.

    · direksiyon hakimiyetini kavrayabilip kavrayamadığınızı en iyi kendiniz bilirsiniz. eğer kavrayamamışsanız teyple, telefonla uğraşmayın.
    canınız yanar. başkasınınki de yanar.

    · bir cadde veya sokakta dur/kalk şeklinde ilerlerken bir aracın sağından hızla geçmeyin. karşıdan karşıya geçen yayalar olabilir, dikkat edin. yayalara zaten dikkat edin. çocuklara fazla fazla dikkat edin. motorsiklet, bisiklet ve diğer tekerlekli araçlara dikkat edin.

    · trafikte kul hakkı mefhumu yoktur. yol hakkı vardır. kaza olmadığı sürece yol hakkı mefhumu da yoktur.

    · zırt pırt kornaya basmayın. minibüsçü gibi ne o öyle?

    · diğer sürücülere ve yayalara karşı toleranslı olun. her zaman...

    · otobüslere mümkün olduğunca yol verin. dolmuş ve taksicilerinse yolundan çekilin. onlar alırlar o yolu. çok dikkat edin. *

    · biri size makas atıyorsa veya hızla geliyorsa rotanızı ve hızınızı sakın bozmayın. o sizi görüp o esnada ne yapmayacağınızı kestirebilir. kendinizi kurtarmak çabasıyla farklı hareketler yapmaya çalışıp faciaya yol açmayın. bırakın geçsin gitsin.

    · trafik sıkışırsa sinirlenmeyin. kurtuluşunuz yok.

    · otobanda trafik sıkışmışsa, şerit değiştirerek ilerlemek sadece zaman kaybettirir.

    · son olarak... antifiriz benzin deposuna konulmaz. etmeyin, eylemeyin...

  • abd'de böyle eski kafa amerikalılar vardı. biz türkçe konuştuğumuzda bizi uyarır "burada ingilizce konuşacaksınız burası amerika!" derlerdi. demeye cesaret edemeyenler de garson aracılığıyla bize uyarı yollarlardı (bkz: arby's/@ssg). normalde varlığından haberimizin bile olmadığı bu insanlar bir anda gözümüzde cahil, ayrımcı ihtiyarlara dönüşürlerdi. aklımızda öyle yer ederlerdi. ama abd'deki fark oranın cahilinin baya yaşlı olmasıydı. biz ise türkiye'de o cahil ihtiylarların gençliğine denk geldik şansımıza. neyse iki üç kuşak sonra biterler herhalde.

  • gerçek anlamda bir iran olmamızın işaretidir.
    insanımız, "iran gibi oluyoruz" deyince sürekli şeriat gelecek zannediyor. ülkeye şeriatı getirebilecek kafada ve kabiliyette imam hatipli yok. fakat(!), bu kabiliyetsizlik ve ahlaksızlık dalgası ülkenin temel kurumlarını ve ahlakını yıkıyor. bu ülkeye daha kötüsü geldi çoktan, haberleri yok. rejim yıkıldı, düzen kalmadı.

    ülkede kanun kalmadı. ülkede güvenilebilecek bir kolluk kuvveti kalmadı. ülkede sizi koruyan bir anayasa kalmadı. her an bir kanun hükmünde kararname ile sizin evinizi bile elinizden alabilirler. hatta buna bile gerek yok, bir yalaka savcı aldığı emir veya mesajla sizi anayasal düzeni, devleti ve hükümeti yıkmak teşebbüsüyle içeri alıp yıllarca orada tutabilir. ifade özgürlüğünü bırakın artık ima bile edemiyorsunuz. çünkü bal gibi nasıl birer pislik olduklarını biliyorlar; hemen şak diye üzerlerine alıyorlar. ülkede kurallara uygun oynayan kimse kalmadı kısacası. sürekli af getirmeler ve görmezden gelinen "ezik" kanunlar işte bir ülkeyi böyle yıkıyor. kamusal düzen sizlere ömür.. dışarıdan değil, içeriden yıkılıyor türkiye başkanlığı(cumhuriyeti).

    ve işte bu yüzden iran gibi oluyoruz. iran'da da okumuş etmiş, imkanı olan kesim hep çocuklarını batıya yolladı. biz de aynısını yapıyoruz. şimdi çocukları yollamak kafi gelmiyor artık. kendimiz de göçüyoruz. çünkü bu devlet, bizi koruyabilen, bize "benim vatandaşım" diyebilen bir devlet değil artık. bizim elimizden her türlü birikimimizi anında alabilecek ve bizi terörist ilan edebilecek bir devlet.
    düşünün, herifler bizi dağdaki pkk'lı ile, ypg'li ile, fetullahçılar ile ya da bir tarafına bomba sokup patlatan tipler ile aynı kefeye koyuyor.
    neden peki? bir dangalak topluluğuna, cahil embesillere sesimizi çıkardığımız için.

    devlet batıyor. azcık okumuş ve kafası çalışan kesim de bunu görüyor.
    hepsi bu.

    ilgili nyt haberi

  • kola-hamburger ikilisi. benim zamanımda zordu arkadaş. öyle herkes yiyemezdi.

    biz fakirler, cam şişeli frukomuza simit takardık.

  • bad tribe girmiş cicişin bir poşet etle ortalığı karıştırması olayı. annesi de polislerle münakaşaya girmiş falan. ben işsizim siz okuyup vaktinizi boşa harcamayın.

  • akan trafikte araç kullanırken, yola bakmak yerine yaren hanımın dişlerine bakan bir adet trafik magandası içeren reklamdır.

  • (bkz: sınavı kazanamayanların şinto hatip okullarına kaydedilmesi)
    (bkz: okulların şinto hatip'e dönüştürülmesi)

    adama ne anlatmadınız acaba: imam hatiplere zorla öğrenci kaydını mi? bilal vasıfsızının müdürleri toplamasını mı? seçmeli diye yutturulan din derslerinin, öğretmensizlikten zorunlu tutulmasını mı? kimya dersini din dersiyle kıyaslayan eğitim mühendisinizi mi? parası olanın gevşek gevşek üniversite okuyup, olmayanın deli gibi kasmasını mı? dünya sıralamasında "okuduğunu anlamada" türkiye öğrencilerinin altmış küsür ülke arasından kırk küsürüncü olmasını mı? ne anlatmadınız acaba?

    bir de düşünsenize: adam -kulandığınız her türlü teknolojik aleti üreten ülkenin başkanı- koşullarının uygun olmadığından bahsediyor. bir düşün yani: ne demek istiyor? nasıl bir şey tahayyül ediyor ki koşul moşul diyor. az düşün ya!

  • gezi olayları akabinde, o hınçla yayalaştırma projesini yarım bırakıp, meydanı betonla kaplayıp, yeni traş edilmiş genital bölge gibi bırakan kendileri değil mi, bu nasıl laf ulen? sanki geziciler yaptı tüm onları 2013 sonrasında. taksim meydanındaki çirkinlik eylemcilerin kurtardığı gezi parkı mı sayın pırofesör?