hesabın var mı? giriş yap

  • organ bağışı ile alakalı bir programda "hepsini bağışladım ama kalbimi bağışlamadım, o allaha mahsus" demiş bir insan.
    o allah seni pinpon topu yapsın, masalarda sek muazzez.

  • fragmanından anlaşılacağı üzere iş adamıyla garson kızın arasındaki olayı anlatan dizi. yahu şu dizileri yapma demiyorum hobi olarak yapın ama türk kızını çok etkiliyorsunuz. böyle sosyal statü farkı içeren ilişkileri görüp özeniyorlar ondan sonra "acaba bi holding sahibine varır mıyım?" diye hayal kuruyorlar. sıfırın altında özgüvenleri birden tavan yapıyor. kezban hastalığı başlıyor, sonuç hüsran.

  • avustralya'ya ilk gelen ingilizlerin kayitlarina gore, gemiler kiyiya yanastiginda hicbir tepki gostermeyip, soyle bir kafalarini kaldirdiktan sonra islerine devam eden kisilermis.

    zamaninda insandan sayilmadiklari icin avlanmalari (!) yasak olmayan, daha sonralari da kadin, yasli, coluk, cocuk demeden alti tanesi bir arada goruldugunde "baskaldirdiklari" dusunulerek oldurulmelerine izin verilen irk.

    yine ilk filoyla adaya gelmis olanlarin yazdiklarina gore pek cekici bulunmamislar. aylarini okyanusta dalgalarla bogusarak geciren iyice azmis suclu ve asker toplulugu kitaya geldiklerine cirilciplak sekilde ortalikta dolasan aborijin kadinlarini uzaktan gorunce pek heyecanlanmislar. daha onceden somurgelestirilen tahiti'de guzellikleri meshur kizlarin, kayiklarla gemileri karsilayip kendilerini teslim etmeleri hikayelerini iyi bilen ingiliz denizcilerin azgin umutlari karaya cikinca kursaklarinda kalmis. her ne kadar anadan dogma da olsalar, aborijinler zamanin elemanlarina cekici gelmediklerinden dolayi toplu tecavuzden ilk baslarda kurtulmuslar.

    fakat sonralari "yari insanlari uygarlastirma" cabasindaki somurgeciler, melez irk yaratmislar (nasil yarattiklari malum) ve dogan melez cocuklari da ailelerinden uzaklastirarak anglosakson kulturuyle yetistirmeye baslamislar.

    bircok aborijinin alkol sorunlari vardir. sanirim genetik kaynakli. acik alanda herhangi bir yerlesim kulturu olmaksizin yasamaya alismis olanlarin sehir hayatina alisamamasi sonucu alkol bagimligi aborijinler arasinda ust duzeydedir.

    ben diyeyim 30 bin yil, siz deyin 40 bin yil, onlar desinler 60 bin yildir o topraklarda yasamaktalarmis. bu kadar koklu olmasina ragmen tarim kulturleri yoktur. zamaninda avlanarak gecinip, agac kovuklari ile magaralarda yasarlarmis. bildigim kadariyla kendilerine tezekten samandan bile olsa hic ev yapmamislar.

    hatta avlanarak gecinmelerine ragmen, o konuda da cok gelismis araclari olmadigindan zaman zaman bir bolgedeki cali, agac ne varsa yakip, kacamayan hayvanlarin yanmis olulerini toplayarak beslenmeleri zamaninda cok sik gorulen bir seymis.

    gunumuz avustralya'si tarafindan korunmaya calisilsa bile, toplumla ic ice yasayan aborijinlerin sayisi cok azdir. herhalde dunyaca bilinen en unlu aborijin, olimpiyat sampiyonlugu kazandiktan sonra aborijin bayragi ile tur atan cathy freeman olsa gerek.

    bol bol sarap kokup, sagda solda insanlara satastiklari soylense bile yazik ki zararlari sadece kendilerinedir.

    icli insanlardir nitekim fakat acimasiz anglosakson kulturune kurban gitmislerdir. gostermelik iyiliklerle, beyazlarin vicdanlarini rahat tutma cabalarindan ziyade ilgi gormezler.

  • normal bir durum.

    herkes müslüman değil ya da dinini yaşamıyor. rahatsız olan arkadaş listesinden çıkartır ya da profiline bakmaz.

    bu yapılan benim ya da bir başkasının 'bu sıcakta aç susuz kalınır mı sağlığını düşünmüyor musun?' demem kadar ahlaksızcadır. herkes kendi tercihlerinden mesuldür.