hesabın var mı? giriş yap

  • zamanında kapıda olduğumda beni uçağa almak zorunda mı?
    evet.
    geç binince biri yerimi mi kapıyor?
    hayır.
    ben dışarıdayken içeride çılgın bi parti mi var?
    hayır.
    erken binince uçakta beklemek eğlenceli mi?
    hayır.

    benim gibi bir insan için bildiğin ödül gibi uygulama olmuş.

  • çiftçi tavuklari için hiç yorulmayan bir horoz almak için pazara gider.
    pazarci : istediginiz herseyi bu horoz yapar, diye azgin mi azgin bir horoz satar bizim çiftçiye. adam çiftlige döner ve horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gidaklama sesleri, feryat figan, çiftçi çok memnundur. ama horoz cok azgindir, sadece kumesi degil, çiflikteki hayvanlar, atlar, koyunlar, inekler vs. vs. adam memnundur ama bir yandan da endiselenir, horoz iki günde ölecek diye. horozu tutmaya çalisir ama nafile. neyse der eve girer.
    ertesi gün bir bakar ki, horoz ayaklar havada, dili disarda kümesin önünde pestil vaziyette yatiyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçusuyor.
    çiftçi kendi kendine : ehh iste sana dedim geberecen diye, seklinde söylenir.
    horoz, bir gözünü hafif açarak çiftçiye kisik sesle homurdanir;
    -hissst! akbabayi kaçirican sus!

  • işiniz vardır, daha gün ağarmadan hazırlanır, evden çıkarsınız. sokaklar bomboş, tek bir insan, tek bir araba yoktur. ama o ıssız, sokak lambasının aydınlattığı ve cızırtısının tek ses olduğu sokakta biri size doğru yaklaşıyordur. dikkatli baktığınızda gördüğünüz şeyin 6-7 yaşlarında ufak bir kız çocuğu olduğunu farkedersiniz. tek başına ip atlayan bir kız. üzerinde en şık ve temiz kıyafetleri, yüzündeki gülümsemesiyle yakınlaşıyor, yakınlaşıyor, yakınlaşıyor...