ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hadise'nin saçlarını 10 günde bir yıkaması
-
ilk üç gün ben de destekledim buraya uyar bence.
nev'in sermiyan midyat'ın kafasına sandalye atması
-
nev’i severdim, çok efendi ve çizgisini bozmayan elit bir adamdı gözümde, şuan daha da çok sevdim. eline sağlık nevciğim.
köpektapar diyenlerin ağzının ortasına vurma hissi
-
(bkz: it heveskarı)
tecavüzcünün canlı canlı yakılma görüntüleri
sokrates'in savunması
-
sokrates'e yöneltilen suçlama şudur: "dinsiz, gençlerin ahlakını bozuyor. atina'nın iman ettiği ilahlara inanmıyor. devletin tanrılarını yok sayarak, yeni tanrılar yaratıyor. sitenin tanrılarından farklı tanrıları yüceltiyor". buna karşılık istenilen ceza ise ölümdür.
sokrates savunmasının tümünde basit cümleler kurar. sorular sorar. doğrulara ulaşmaya çalışır. aslında bu sorularla kendi kendini de yargılar.
sokrates savunmasının bir yerinde;
içinizden biri “başkalarından tamamen farklı bir şey yapmamış olmasan bu söylentilerin çıkması zor olurdu...hakkında tahminlere dayalı düşünceler geliştirmemizi istemiyorsan, bize bunların sebebini anlat” diyebilir.
bu kötü şöhrete belli tarz bilgelikten başka bir nedenle sahip olmuş değilim. ne tür bilgelik nedeniyle? sanırım insanı ölçü alan bilgelik. size çok güvenilir bir tanık göstereceğim. anlayacağımız, bilgeliğimin bir bilgelik olup olmadığı, öyleyse nasıl bir bilgelik olduğu konusunda delfi’deki tanrıyı tanık göstermek istiyorum. khairephon’u tanırsınız, huyunu bilirsiniz; bir zamanlar delfi’ye gittiğinde, oradaki kahinlerin yerine uğrayıp, benden daha bilge biri var mı diye sormaya çekinmemiş pythiaona olmadığını söylemiş.
bunun cevabını öğrenince “tanrı, bu sözle ne demek istiyordu? önüme nasıl bir bulmaca koyuyor?” diye düşündüm. en sonunda sorunun cevabını şu yolla aramaya karar verdim. benden daha bilge bir adam bulabilirsem elime bu kehaneti çürütecek bir kanıt olacağı aklıma geldi. bunun üzerine adı bilgeye çıkmışlardan birine (bir devlet adamına) gittim. çok kimsenin ama özellikle kendisinin yargısına göre bilge gözüküyordu. ama gerçekten bilge olmadığını düşünmekten kendimi alamadım bunun üzerine, kendisine, bilge olduğuna inandığını ama öyle olmadığını göstermeye çalıştım. sonuç olarak, onun da, orada bulunup beni dinleyen birçok insanın da düşmanlığını kazandım.
ancak yanından ayrılırken kendime dedim ki: doğrusu belki ikimizin de iyi, güzel, öyle doğru dürüst bir şey bildiği yok; gene de ben ondan daha bilginim , çünkü o hiçbir şey bilmediği halde bildiğini sanıyor, ben ise bilmiyorum ama, bildiğimi de sanmıyorum, demek ki ben ondan daha bilgiliyim, çünkü bilmediklerimi bildiğimi sanmıyorumdiyerek suçlanmasına sebep olan asıl konunun buradan çıktığını anlatmaya çalışır. ancak başarılı olamaz.
sonuç olarak;
beşyüzler meclisi 220 ye karşı 281 oyla, sokrates'i ölüme mahkum eder. atina yasalarına göre cezanın 24 saat zarfında baldıran zehiri içirilerek infaz edilmesi gerekirken, delos'a gönderilen kutsal geminin çıktığı seferden 1 ay geç dönmesi nedeniyle infaz bir ay ertelenir. bu süre içerisinde dost ve yakınlarının kendisini kaçırma önerilerini "devletin izni olmadan hapishaneden çıkılmaz, meşru bir mahkeme kararına yanlış da olsa uymak gerekir" gerekçesiyle reddeder ve baldıran zehirini içerek ölür.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
universiteyi kazandigimiz ilk sene okuduguz sehirde* hemen ev aramaya baslamistik haril haril o sokak bu sokak ev ararken bi emlakci abiyle karsilastik adamin halinden belliydi dolandirici oldugu (zaten daha sonra emniyet ve bir cok mafia tarafindan aranir bir abi olmustur kendisi).
-gencler elimde bi ev var bi oda bi salon!merkezde 80 milyon kirasi var*
-aa abi super hemen bakalim!
-ama anahtar bende deil tarif ediim siz gidin disardan gorun isterseniz?
-olur olur tarif et sen!
(ev bulunur bir hanın en ust katı merdivenlerden kapatilarak ev yapilmistir)
-olm manyak yerde la bu ev!
-abi ben bu terasi gordum yaa yeter bana! terasa bak offf, ordek fln besleriz olm keser yeriz ahahah
-ulan du olm bu evin ici nasil acaba yaa nasil yok anahtar adamda anlamadim!*
-olm tutalim bu evi biz, cok pis ortam yapariz, karilar fln terasta allaaaa!
-abi tutalim
-ulan tutalim yaa
(emlakciya geri gidilir )
-arkadaslar bi ufak depozitosu var ama o evin!
-ne kadar abi?
-250 milyon
-ıghhh oha be abi fazla deil mi?
-isinize gelirse!
-tamam abi sen bakma arkadasa, tutuoruz evi.
(anahtar falanca kisiden gidilir alinir ve eve girilir. ev toplasan 50 metre kare biseydir ama yeterli gorunur gozumuze)
(guzel bir is cikarmanin keyfiyle terasta iki arkadas konusuyoruz)
-abi terasaa bak beee!ulan ordek alalim ciddi soluom bak!ahaha
-olm odalar fln da guzel yaa ii etmisiz evi tutmakla! yaz gelsin abi suraya bi cekyat bi mangal aliriz gece han bizim olum okuz soksak kimse duymaz. allaaaa!! ahahah*
(o sirada 3. ark gelir telasli ve korkmus bi sekilde)
-lan abi ben evde tuvalet ve banyo yu bulamiorum yaa? bi baksaniza siz!
-ahahahaha hadi leeenn!
-yok abi cidden bulamadim baska bi oda mi var lan goremioz?
-du abi nasil olur?
-abi kapi fln olmasin odalarda gecilen fln iice bakin!!!*
-...
-...
-...
(evet evde banyo ve tuvalet yoktur ne yazik ki)
-alo emlakci abi bu evin banyosu tuvaleti yok! sen bizi kazikladin
-ee ben size var demedim ki bi oda bi salon ev dedim. alla alla
-abi biz cikaz bu evden
-tamam cikin siz bilirsiniz depozito yanar ama soliim!
-abi a..na goim senin!
-lan kufretme!!! cikmasaydiniz lan sizde alla alla. yiyosa al parayi!
-peki abi*.
(o evde bi ay kalinir o sirada butun cami tuvaletcileri ve hamanciyla ahbab olunur. )
akp mitinginde hırsız var pankartı açan genç
-
dövülerek göz altına alınan gençtir. bu arkadaş kadar cesaretli olmak artık şarttır.
köpek sahibi ve sokaktaki insan diyalogları
-
hayır bir şey değil, verilecek cevaplar bi seferde öğrenemilmiyor ki, gelişe gelişe, pekişe pekişe:
acemilik dönemi:
-cinsi nedir?
-kangal.
-kaç yaşında?
-2.
-o zaman bu kırma.
-yok değil.
-çok küçük bu.
-işte hastalık geçirdi güdük kaldı...
-hayır kırma.
-ya valla değil bakın aldığımız ye--
-kırma!
-ama--
-sus!
-*kısık sesle* kırma diil ama olsaydı da severdik biz :(
öğrenmeye başlarken:
-cinsi nedir?
-kangal.
-kaç yaşında?
-eee.. 6 aylık.
-hmm kırma bu.
-yoo değil niye?
-bunların arka ayağında tırnağı olur fazla, o yok.
-e aha var işte, bu ne?
-y-yok daha büyük olması lazım!
-iyi kırma o zaman.
-oley :) kırmaymış
bıkkınlık dönemi:
-ne cins?
-kangal.
-kırma mı?
-değil, küçükken hastalanmıştı, bi de döndüreyim şöyle bakın tırnak.
-belli belli safkan bu, çok güzel.
-aa oley sonunda!
-bizim köyde var onlar at kadar. sizinkinin kafası küçük, kafası küçük kangallar oyuncu olur.
-öfff...
son durum:
-ne cins?
-golden retriever.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
posta kutusunda faturalara bakıyodum, komşuya 600 lira doğalgaz faturası gelmiş. camı aç da bizde ısınalım amk.
kıro kızların ortak özellikleri
-
her şeyi anladım da okulda ön sıraya oturan niye kıro oluyor onu çözemedim. derslerle ilgilenen insanlara çalışkan ya da uzağı iyi göremeyen insanlara miyop deniyor, kıro değil.
derslerde ön sıraya oturan kızlara kıro diyenlere de cahil, laf olsun diye konuşan insan deniyor mesela.