hesabın var mı? giriş yap

  • gidemediğim maç. kuzey kale arkası biletimi bir renkdaşıma vermek zorundayım.

    para istemiyorum sadece 2 şartı yerine getirmesi yeter:

    1. passolig'i olması.
    2. lösev'in şuradaki linkinden ya da elden yaptığı 20 lira ve üzeri bir bağışın bu entry'den sonra yapıldığını bana gösteren bir fotoğraf veya ekran görüntüsünu bana yollaması.

    sonra bilet onundur.

    bu arada biletleri karaborsa olarak satan herkesin allah belasını versin. kendinize beşiktaşlı filan demeyin siz. şerefsiz herifler.

    edit: bilet gitti.

    debe editi: normalde hicbir zaman yapmam debe editini. yapana da genellikle kizarim. çogunlukla islevsiz ve konuyla alakasiz oluyor. ancak bu entry yazildiktan 2-3 saat sonra losev'in kapu spotu yasaklandi devlet tarafindan. icime mi dogdu da losev'e bagis istedim bilmiyorum ama bagis yapmak icin sadece boyle seyleri beklemeyin lutfen.

    girin losev'in internet sitesine onlarca bagis secenegi var. hic ugrasamam diyorsaniz 3406'ya bos sms atin. 10 tl karsiliginda bagis yapabiliyorsunuz.

    ya da yukarida verdigim linke tiklayin online bagis yapin.

    ya da neredeyse her atm'de bulunan sekilde atm'lerden, bankalardan elden bagis yapin.

    zira onlarca umut dolu cocugun hayata donmesini saglayacak bir hastaneye bile karsi cikabilen, aman doktorumu elimden almasin diyen bir hukumetle karsi karsiyayiz. yazik gunah. bu kadar kalpsiz olunmaz.

    http://www.losev.org.tr/…2/tr/content.asp?ctid=428#

    bu linkten girip istediniz turden bagisi yapabilirsiniz.

    0.

  • reklamcısı david ogilvy, metnini kendi yazdığı 1959 tarihli meşhur ilanda "bu yeni rolls-royce ile saatte 60 mil hızla giderken duyacağınız en yüksek ses aracın elektrikli saatinin tıklamasından gelir" gibisinden bir başlıkla çoook uzun yıllar ekmek yemiştir.

    lafın orijinali: "“at 60 miles an hour the loudest noise in this new rolls-royce comes from the ticking of its electric clock.”

    ve işte o ilan.

    zaten pek mütevazıymış bu ogilvy. sahip olduğu rolls-royce hakkında yorum yapanlara, "sadece müşterilerimin ürünlerini kullanırım" diye cevap verirmiş keranacı.

    bir de, şirketin ve dolayısıyla markanın amblemindeki rr harflerinden biri kızmızı diğeri siyah iken şirketin iki kurucusundan henry royce 1933 yılında ölünce her iki r harfininde de siyah olarak kullanılmaya başlandığına dair yaygın tedavül eden bir yanlış bilgi mevcut, hazır yeri gelmişken düzeltelim. olayın aslı şöyle: royce'un bizzat kendisi sağlığında iki r harfinin de siyah olmasının estetik açıdan daha uygun olduğuna karar vermiş ve değiştirtmişmiş. zaten bazı müşterilerden kırmızı r harfinin çoğu zaman otomobillerinin rengiyle uyumsuz olduğuna dair duyumlar alıyormuş. özellikle de galler prensi* şahsen şikayetçi olmuş biri kırmızı biri siyah olan r harflerinden oluşan amblemden. rica* büyük yerden gelince el mecbur.

    başka başka;

    10 beygir gücündeki ilk rolls-royce'un satış fiyatı 395 sterlinmiş. aynı aracın bugünkü değeri 250,000 sterlinden fazla.

    bugüne kadar imal edilmiş her on rolls-royce markalı otomobilden altısı yola elverişli, yani marşına basınca basıp yola çıkabilirsiniz.

    ondan sonracığıma, şöyle hikayeler de var bu marka hakkında:

    zamanının ünlü yunanlı armatörleri aristotle onassis ve stavros niarchos, new york'ta bir gün birlikte yemek yemişler. lokantadan çıkıp bir rolls-royce showroom'una girmişler. her ikisi de birer corniche almaya niyetliymiş. faturayı niarchos ödemek istemiş ama onassis elinden kapmış. "hayır" demiş, "olmaz. bunlar benden. bugün yemeği sen ısmarladın."

    ingiltere'de gösteri aleminin krallarından, rolls-royce meraklısı jack hylton arabasına ilk telefon taktıranlardan biriymiş. hemen peşi sıra, aynı alemde at koşturan lew grade de aşağıda kalmamak için kendi rolls-royce'una bir telefon taktırmış. ve tabii ki aradığı ilk kişi, ezeli rakibi hylton olmuş. telefonu hylton'un şoförü açmış ve şöyle demiş; " kusura bakmayın mister grade. şu anda mister hylton diğer telefonda konuşuyor!"

    (bkz: doğru bilgiler)

  • parfüm almak için girilen parfümeride, parfüm şişesinin yere düşüp kırılması ve akabinde arkadaş görünümlü iki yamyamın t-shirtlerini çıkarıp yerdeki parfüm ziyan olmasın diye üstüne bastırmaları.

  • 6 lahmacundan sonra artık o bir kız değil, bir mahmuttur bir süleymandır. en acıklısı da kız bedenine hapsedilmiş olmasıdır.