hesabın var mı? giriş yap

  • zamana ayak uyduramayan eski kafalı insanların "madem bu işlere kafamız basmıyor, o zaman kafası basanların işine çomak sokalım" demesidir.

    tipik ortadoğulu kafası işte.

  • başardınız tebrik ediyorum!
    hile hurdayla nerdeyse bütün büyükşehirleri kaybetmenize rağmen zorla ülkeye diktatörlüğü getirdiniz.

    ve şimdi işinize gelince aklınıza kardeşlik geldi öyle mi?

    kardeş mardeş değiliz, hiçbir zamanda olmadık.

    haydi şimdi başka kapıya!

  • --- spoiler ---

    2021 yılının son mcu projesi olan hawkeye'ın son bölümü yayınlandı. dizi altı bölümlük bir mini seri olarak karşımıza çıkıyor. şu ana kadarki 4. live action disney+ marvel projesi aynı zamanda. loki dizisi ve what ıf animasyonu multiverse ile alakalı devasa olayların anlatıldığı yapımlardı. hawkeye beklenildiği üzere sokak seviyesi diye nitelendirdiğimiz karakterlere ve hikayelere odaklanan bir yapım.

    dizi çoğunlukla 2012'de başlayıp, 2015'te biten yazarlığını matt fraction'ın, çizerliğini ise david aja'nın yaptığı ve 22 sayı süren hawkeye serisinden esinleniyor. elbette mcu'nun hikaye anlatısına uygun hale getiriliyor. zira clint barton'ın çizgi roman ana evreni earth-616 ile mcu arasında ciddi bir kişilik farkı var. mcu hawkeye'ı ile kate bishop, yelena belova, tracksuit draculas mafyası, clown (kazi), echo, lucky the pizza dog ve kingpin gibi öğeler harmanlanmış.

    kate bishop ile başlamak gerekirse kate dizinin en iyi işleyen karakteri. karakterizasyon olarak ve oyunculuk olarak kate çok başarılı bir karakter. hailee steinfeld rolüne çok yakışmış. karakterin bu kadar başarılı olmasında onun oyunculuğu çok şey katmış. kate'in mcu'ya katılması zaten dizinin en önemli öğelerinden biriydi. karakter young avengers ekibinin de bir üyesi. young avengers üyeleri çeşitli marvel projelerinde karşımıza çıkmaya başladı. kate önümüzdeki dönemin önemli karakterlerinden olacak.

    clint barton biraz yorgun bir karakter olarak karşımıza çıkıyor ilk bölümlerde. son yaşanan olayların ağırlığını üstünde taşıyor. kate ile tanışmaları hem clint adına hem kate adına karakterlerini geliştiren onları değiştiren bir olay oluyor. ikisinin ilişkisi dizinin temel taşlarından biri. clint ve kate'in kimyaları tutmuş. onları hem diyalog içinde görmek hem de aksiyonda izlemek son derece keyifliydi.

    yukarıda saydığım iki öğe dizinin başarmaya çalıştığı iki ana öğe. evet bunları başarıyor. ama bunların dışındaki öğelerde kademe kademe zayıflık başlıyor. dizinin genel sorununun bize gereksiz yere bilgi vermekten kaçınması ve kendi kendine gizem yaratması diye düşünüyorum. zaten altı bölümlük bir dizi. birden çok hikaye noktası bizim önümüze ilk iki bölümden konuldu. hiçbirine cevap vermeden bunların üzerine echo, yelena ve kingpin gibi karakterler de eklendi ama her şeyin cevaplanması son bölümü buldu. bu da dizinin finalinin şişmesine ve cevapların yeterince tatmin etmeden üstünkörü geçilmesine sebep oldu.

    bunları açalım biraz. jack duquesne çizgi romanlarda swordsman isimli bir karakter. clint barton'ın hocası aynı zamanda. usta bir silahşor. dizideki varlığı bir beklenti yaratıyor. dizinin bu beklentiyi karşılamasını geçtim kendi içerisinde bile 6 bölüm boyunca karakteri işleyemedi. ilk bölümlerde dizinin kendi anlatısı içerisinde önemli bir karakter olarak lanse ediliyor ama finale doğru eriyip gidiyor. acaba iyi mi kötü mü diye gizem yaratıldıktan sonra karaktere dönüşümünü tamamlayamadan olabilecek en basit şekilde konu çözülüyor. karakterin gerçeklik dışı hali tavrı ise onu hiçbir zaman ciddiye alamamamıza sebep oluyor.

    kate'in annesi eleanor bishop içinde benzer şeyler söyleyebiliriz. dizinin başında onunda üzerinde bir gizem var. aslında bu gizem hem eleanor için hem de jack için var. ikisinden birinde bir sıkıntı çıkacağı kilometrelerce öteden belli oluyor ama bunun açıklamaya dizi o kadar geç kalıyor ki final kargaşasının içinde kayboluyor. eleanor ve jack olayının final bölümüne kadar bekletilmesi bence diziyi gereksiz yoruyor. hailee steinfeld ve vera farmiga dizi boyunca çok güzel bir kimya yakalamışlar. olayların çözülme anında onların etkileşimini daha fazla görmek gerekliydi diye düşünüyorum.

    dizinin ilk bölümünden itibaren saat mevzusu dönüyor. saat çok önemli bir hikayeye sahip gibi sunuluyor. finalde öğreniyoruz ki o saat clint'in karısı laura'nın saatiymiş. laura eskiden s.h.ı.e.l.d. ajanıymış. saatte 19 sayısını görüyoruz. çizgi romanlarda clint'in karısı barbara morse'dur. onun da kod adı agent 19'dur. böylece film evreninde de clint'in karısının mockingbird olduğunu öğreniyoruz. bakın bu çok güzel bir gönderme ama dizinin başında kilit bir hikaye öğesi olarak saati sunarsanız finalde bu olay biraz hayal kırıklığı yaratır. dizide buna benzer çok fazla olayla karşılaşıyor. ilk bölümlerde önemli olan bir çok şey finale doğru önemini kaybediyor.

    kingpin ile ilgilide sorunlar var. öncelikle bütün işlerin arkasındaki kişinin kingpin çıkmasının hikayeye artı kattığı bir öğe yok. kingpin dışında herhangi bir kişi çıksa yine aynı motivasyonla diziyi izlemeye devam ederdik. tamamen atıyorum bir başka mafya karakter tombstone çıksa dizide değişen bir şey olmuyor. final bölümü fiziksel olarak kingpin'i beklediğimden çok fazla kullandı ama hikaye anlamında karakterin neden o dizide var olduğunu yeteri kadar anlatmadığı için ikna olamadık. echo ile olan son sahne çizgi romandan konuya aşina olanların çok iyi bildiği bir sahne. o sahneden kingpin'in sağ çıktığını biliyoruz. sanki sadece o sahne için kingpin çıktı hissiyatını üzerimden atamıyorum.

    echo demişken dizinin en zayıf olduğu kısma gelelim. echo karakter olarak son derece zayıf olmasının yanında alaqua cox'ın tecrübesiz oyunculuğuna kurban gidiyor. bu rol cox'ın ilk rolü. içeresinde jeremy renner, hailee steinfeld, florence pugh, vera farmiga gibi isimlerin olduğu bir yapımda korkunç derecede sırıtıyor. sadece bir yan karakter olarak kullanılsa bir derece kabul ama şu anki haliyle ne karakter ne de oyuncu kesinlikle duyurulan solo diziye hazır değil. benim solo diziye karşı beklentim çok ama çok düştü.

    yelena belova ile clint barton arasındaki çatışma önemi. bunun bir şekilde çözülmesi gerekiyordu. ama her şeyin finale kalması diye eleştirdiğim kısım işte tam olarak bu. aralarındaki sorunu finalde çözmeleri clint'i final bölümünde ana hikayeden kopartıp bambaşka bir çatışmaya sokuyor. the amazing spider-man 2'de electro dövüşünden sonra green goblin'in gelmesi gibi. çatışma hikaye için gerekli ama zamanlama sıkıntılı. yelena belova olayı bir önceki bölüm çözülse problem kalkacak ortadan. hatta finalde şöyle bir an yaşanıyor. clint vs yelena, kate vs. kingpin ve echo vs. kazi. ama üç çatışmanın birbiriyle alakası yok. bütün bunları paralel yaşanmasının hikaye anlatıcılığı açısından anlamı yok.

    olumsuz şeylerden çıkıp biraz daha olumlu şeylere geçersek dizinin aksiyonu son derece güzel. araba kovalama sahnesi olsun, finaldeki sahneler olsun hawkeye aksiyonu için tam manasıyla tatmin etti. filmlerde aksiyonun içerisinde yer alsa da oklarıyla bu tip aksiyon sahneleri görmemiştik. o yüzden aksiyon sahnelerini beğendim.

    genelde bu tip mcu yazılarımda after credits hakkında konuşmayı çok severim. maalesef hawkeye'da o da yok. şu ana kadar ki en uzun after credits sahnesi var. ama konuşacağım bir şey yok maalesef.

    hawkeye benim için en zayıf mcu disney+ dizisi oldu. diziye kötü demeye dilim varmıyor. zira amaçladığı şeyi yani kate'i evrene katma işini kusursuz yapıyor ama onun dışındaki şeylerde maalesef çok tökezliyor. yere boylu boyunca düşmüyor ama birinin koluna girmesiyle (kate) ancak karşıdan karşıya geçiyor.

    --- spoiler ---

  • -beşiktaşta, kimsenin tencere tava çalmadığı bir sokakta tek başına bir çocuğun pencereye tüneyip bir elinde cezve bir elinde kaşık "sık bakalım sık bakalım biber gazı sık bakalım" ritmini tutması.

    -çarşı'nın açıklamasını dinlerken parkın karşısındaki bir evin balkonundaki tencere çalan yaşlı teyzeyi fark etmem, herkese gösterip teyzeye "beyaz" çektirmemiz.

    -binlerce kişi yürürken, balkondan tencere tava çalan bir dedenin gaza gelip tencereyi kafasına koyup öyle çalması.

    -aynı yolda kafamızın üstünden peçete koleksiyonunu döken küçük kız. maske, gözlük, limon, karbonatlı su atan amca.

    -arkadaşımın gaza gelip "tayyip yeter titriyorum bana biber gazı yolla müptezel oldum" diye çığlık atması. aynı arkadaşımın biber gazı kokuları gelince "komşular uyumayın maske atacağınıza parfüm sıkın şu sokağa" diye bağırması.

    -yolun sonunda çevik ve tomalarla karşılaştığımızda "çevik kuvvet beyaz desene" sloganları atmamız, "kırmızı" diye bağırdığımızda, "beyaaz" cevabını alamamızın üstüne "amirim izin ver beyaz desinler" diye bağırmak değil höykürmemiz.

    gülümseten, gurura gark eden, unutulmaması gereken detaylardır.

  • herkesin hata olarak gördüğü bir sahne var filmin başında benim de kafama takılmıştı. şaban'nın filmin başındaki kavga sahnesinde görülmesine rağmen "seferoğullarının hiç görmedikleri biri olmalı" denilerek tosun paşa yapılması ile ilgili, arzu film'in instagram sayfasında zamanında şöyle bir cevap verilmiş;

    "film'in başında çıkan kavgada şabanı gördükleri halde tosun paşa kılığına girince seferoğulları şabanı nasıl tanımıyor diye merak ediliyormuş... bunu biz de merak ettik vaktiyle, yapımcı ertem eğilmez'e bu sahnede bir hata mı yaptınız acaba diye sorduk , hayır dedi.. .peki bizi farkedemiyecek kadar enayi mi sandınız dedik, hayır seferoğullarını sandık dedi... başka sorun var mı dedi... yok dedik, kalktık gittik zaten"

    https://instagram.com/p/z41rjom6dp/