hesabın var mı? giriş yap

  • hala bazı sayılara doğru diyenlere golü atmıştır.

    bütün ülkeler vatandaşlarına para yağdırırken seninki iban vermiş, salgının ilk günlerinde akp'liler tanıdıklarını karantinadan kaçırmış, ilk günlerde bile sayılar zorla verilmiş, aytaç yalman'ın ölümünü saygı öztürk açıkladı diye kabul etmek zorunda kalmışlar, ilk vakayı sağlık bakanı 11 mart diye açıklamış ancak gencecik bir hemşirenin 7 mart'ta yakalandığı anlaşılmış (maalesef keybettik kendisini :/ ) ve 15 bin umreciye ülkeye giriş izni verilmiş, umrecilere ateş düşürücü verilmiş, gelen tepkiler üzerine mansur yavaş'ın da girişimiyle ankara'da yer ayarlanmış ve o umrecilerden 5 bin tanesi karantinaya alınabilmiş. daha yine ilk günlerde malzememiz yok diyen doktorlar soruşturulmuş ve gözaltına alınmış. hatta bir doktorun meslektaşlarına karşı yaptığı açıklama yayınlanınca başına gelmeyen kalmamıştır.

    bütün bunlar daha sadece başlangıç. 10 nisan'da yaşananlar, istenilen iban, belediyelerin yardımlarının engellenmesi ve banka hesaplarının bloklanması bunları saymıyorum.

    şimdi ibb başkanı diyor ki son yılların ortalamasına bakınca istanbul'da büyük bir ölüm artışı var diyor. nasıl oluyor bu? corona salgını varken veremden mi olacaktı bu yani? işte hep dediğimiz bu zaten, benzer artış diğer şehirlerde de.

    şimdi bunların verdiği sayılara doğru diyorsunuz bir de vah yazık!

  • dolu dolu 13 sene, sıfır çocuk sıfır sorun.

    gecenin 4 ünde arabaya atlayıp 600 km uzaktaki antik kenti görmeye gitmek, sabah kahvaltıdan sonra şirince'ye şarap tatmaya gitmek, 2 küçük valizle istediğin ülkeye seyahat etmek. hatta son gittiğimiz tanzanya'ya tek büyük bir bavulla gitmek. akşamları evde rahatça film izleyip 12 den sonra iki tek atmaya rahatça çıkmak. iki kapılı araba sahibi olup bagaja ihtiyaç duymamak.

    neşe ve huzurla dolu 13 sene ve daha nice senelere.

  • dönem rusyasını, daha doğrusu rus toplumunu resmeden gogolun meşhur eseridir. roman kahramanı, çiçikov isimli, kurnaz, çıkarcı ve şansı tuhaf bir şekilde yaver giden bir adam üzerine kurulu. fakat romanın asıl amacı o yıllardaki rus toplumunu anlatmak ve eleştirmektir. zamanın feodal taşra yapısını, köylülerin sefaletini, taşra zenginlerinin şehir özentiliğini, roman boyucna ayrı ayrı karakterlere ayrı ayrı özellikler yükleyerek anlatmıştır. gogol'un, eserini roman değil de destan olarak tanımlaması bana tuhaf geldi. bu arada gogol, eserin ikinci cildini yazdıktan sonra yakmıştır.

  • o paraya uçakla italya'ya gidip geliniyor uygun bilet bulunursa. buna adam silkmek denir. sonra vay efendim yerli turist gelmiyor vs.

  • altında ki yorumla güldürmüştür.
    "rastaman future : genetik miras olarak kendi suratını verdikten sonra 10 tane araba alsa ne yazar?"

    yıldırım demirören yeter.

  • o paraya araba alınmıyor o kadar karamsar olma asgari ücret alsan kendini sıkmadan 2 yılda kapatırsın.

  • 2018 yılındaki seçimlerde yüzde 53.7 oy alan cumhur ittifakını yüzde 40 olarak, aynı seçimlerde yüzde 33.9 oy alan millet ittifakı partilerinin oy toplamını ise yüzde 41.2 olarak gösteren anket. yani ankete göre, seçimlerden sonra geçen üç buçuk yıllık sürede iki ittifak arasındaki yüzde 20'lik oy farkı kapanmış ve dahası millet ittifakı öne geçmiş durumda. bu sonuçlardan yola çıkarak mevcut muhalefet partileri adına umutsuzluk yayanları anlayamıyorum.

  • sünnet olan çocuğun eline asayı ver başına tacı, sırtına pelerini tak.. çükü sayesinde kral oldum sansın.. sonra bu çocuğun aklı niye çükünde.. eee, kral yaptın.. :)

  • üniversite bitince abd'ye geçip abd'li üni arkadaşı ile evlenip orada yaşayan, oranın sunduğu tüm eğitimsel, sosyal, maddi ve manevi imkanları sonuna kadar kullanıp 75 yaşında arada memlekete gelip giden adam, sizin memlekete borcunuz var diyor. kime borçları var o gençlerin? tayyip erdoğan'a mı? 20 yıldır göz göre göre akp'ye oy veren çomarlara mı?

    böyle insanları profesyonel meslekleri dışında sakın dinlemeyin. yurtdışında yaşayan insanlarda memleket ve kimlik özlemi çok baskın olur, sağlıklı tavsiye veremezler.