hesabın var mı? giriş yap

  • bu görüntüler olaydan öncedir sonradır bilemem. ama bu kadın nedense bana hiçbir zaman samimi gelmedi. he ahmet kural da en az onun kadar samimiyetsiz, o ayrı.
    bu sebeple ilişkilerinden haberdar olunca tencere kapak diye düşünmüştüm. sonra böyle bir olayla günlerce gündemi meşgul ettiler.
    şimdi sıla’nın darp raporu almak için kendi kendine zarar vermesi ile alakalı görüntüler görsem hiç şaşırmam. aynı şekilde ahmet kural’ın sıla’yı darp ettiği görüntüleri görsem “vay anasını, bak yapmış demek ki adam” da demem.
    kocaman bir ülkenin gündemini böyle insanların şekillendirdiğini görmek üzüyor sadece. ne diyeyim, yazık vallahi hepimize.

  • 3 arkadaş izliyoruz.
    soru:karasineklerin ortalama ömrü ne kadardır?
    a)1-2 gün
    b)4-5 gün
    c)9-10 gün
    d)45-50 gün

    yarışmacı son derece ciddi ve sesli bir şekilde düşünmektedir.

    y:hımm... 45-50 gün olamaz bence, evet olamaz
    k.ı:neden ?
    y:o zamana kadar mutlaka biri sineği öldürür...

    zaiyat:2 ölü 1 yaralı.

  • sabah üst düzey bi yöneticimizle kahvaltıdayız.

    ben: x bey çiğnemeden yutuyosunuz, toplantıya var daha, niye hızlı yiyorsunuz?

    x: biz 9 kardeştik.

  • uğur mumcu'nun bbc türkçe'de yıllar evvel verdiği bir röportajındaki cevabıyla ali cabbar ve onun nezdinde arabesk müziğe dair su yorumu eklemek gerek:
    "...arabeski sevmiyorum, çok lümpen müziği arabesk. bizde, türk halkının bir kısmı bu aşk konularında mazohist. kendi kendine işkenceden hoşlanıyor. yani bir kızı seviyor, kız bunu sevmiyor, gidiyor meyhaneye içki içiyor, ondan sonra da ağlıyor. o kızla evlense, kadını da dövüyor sonra, işin tuhaf tarafı. yani mazohizmin müziği arabesk, lümpen müziği, sevmiyorum arabesk müziğini."

  • doğru bir tespittir.

    benim sürecim de şöyle olmuştu:

    satılık ürün: çekyat
    gerçekten tertemiz, neredeyse hiç kullanmadık.
    kendi değeri 2000 tl idi

    - ilk fiyat: 800 tl
    arayan yok
    - ikinci fiyat: 500 tl
    arayan yok
    - üçüncü fiyat: 250 tl
    arıyorlar ama gelen yok
    - dördüncü fiyat: 100 tl
    arayanlar arttı ama hala gelen yok
    - son fiyat: 1 tl
    bir öğrenci aradı, "ben almak istiyorum ama nakliyeyi siz halledebilir misiniz?" dedi.

    orada bende film koptu, apartman görevlimize sordum. oğlu evleniyormuş, bedavaya ona verdim.
    bu kadar beleşçi ve şark kurnazı bir millet olamaz.

  • selam verip su istesen çay istesen hayır demeyecek aile.

    orada da usturuplu şekilde söze girip "abicim burası bisiklet yolu, sürü halinde bisikletliler geçer. belki biri fark eder öbürü onun arkasından gelir sizi görmez, hızlıdır duramaz, kendini sizi yaralar mazallah, az kayın buradan da içimiz rahat etsin bizim de" denilse çok da güzel bisiklet kültürü empoze edilir bu aileye. ailedeki çocuklar bisikleti görür, özenir. emmi teyze kendini kötü hissetmez, etrafta dolanan bisikletçilere başka gözle bakarlar bundan sonra.

    ama nerdee? iş güç şov. biz bunları entrylerimizde yazdık ama gg diye sildiler :/

  • kırmızı ışığı iplemeyecek sayıya ulaşan yayaların birden topluca bilinçlenip "arabalara 5 dakika yeşil, bizlere ise 30 saniye!" anlayışına karşı uyandırdıkları üst esemelerinin hoş bir getirisi.

    şimdi arabalar biraz kapitalist patronları simgeliyorlar burda,
    yayalar olarak biz de proleterya gibiyiz bir nevi. bu noktada kimin ne kadar zengin olduğu sorun oluşturmuyor. karşıdan karşıya louis vuitton almaya geçiyor olsanız da fark etmez.
    kırmızı ışık da bize yapılan haksızlık, sorumsuzluk. 80-90 kişi beraber karşıdan karşıya geçiş de devrim gibi bir şey oluyor haliyle. alttan başlayan bir devrim gibi ama. bolşevik usulü değil yani.

    böyle şapşal bir sevinç yaratıyor bu olay benim ruhumda. özellikle karşı taraf da kalabalıksa ve simultane olarak karşıya geçiyorsak komşu bir ülkede de sosyalist bir ayaklanma olmuş havasına kapılıp sevincimi 3'e 5'e katlıyorum. ara sıra karşıdan geçenlere "selamlar olsun yoldaş" dermişçesine şöyle bir gülümseyerek bakıyorum.

    16-17 yaşındayken hiç komunist bir dönemim olmadı. içimde ukte kalmış olacak. keşke yaşıtlarımın çoğu gibi şöyle bir 6 ay filan komunist olsaydım da sistemimden çıksaymış. kabakulak gibi, erkenden geçirmek lazım o evreyi. büyüyünce daha zor oluyormuş bak.

  • açık öğretim fakültesidir. dönemlik verdiğin 205 tl harç ile aylık akbil'e 170 yerine 77 lira vererek aylık 93 lira kar ediyorsun. üstüne yine sinema biletiydi oydu buydu, telefonda öğrenci indirimleri falan derken bu karlar haddini aşıyor.

    edit: ögrenci akbili artık 40 lira. bu kazanç yılda 2bin lirayı geçti.

    edit2023: öğrenci akbili 140 tl - normal aylık ücreti 777 tl. buradan matematiği siz yapın. ben ise bu esnada 4. diplomamı alma yolundayım.

  • bir haftadır diyetisyen kontrolünde diyetteyim ve bir haftadir açım her akşam 60 dakika yürüyorum yarın kontrole gidecegim ve eger bi degisiklik olmamişsa diyetisyeni vuracağım.

    edit: 2 kilo vermişim diyetisyeni vuramadım öptüm arkadaşlar

  • tarih itibariyle dün akşam tam yatıcam baktım the green mile var show tv'de bi takıldım 4.30 da bitti film. sabah 7 de kalktım maymun gibi. dedim yatayım biraz daha 8:30'a kurdum saati. 9:30 da kalktım. lan dedim bu telefon çalmadı mı acaba. bir baktım saati kurcam diye hesap makinasını açıp 830 yazmışım. kahkahalar içinde duşa girdim tabi.