hesabın var mı? giriş yap

  • hoşuma giden görüntülerdir. erzurum, 46'dan beri salak saçma partilere oy veriyor. artık şapkayı önüne koyup, düşünmek vakti gelmiştir

  • kesinlikle faramir'dir.
    filmde kendisine büyük haksızlık yapıldığını düşünüyorum açıkcası. evet filmde kendisi heybetli, görkemli ve ailenin gözde evladı boromir'in arkasında kalıyor. filmde faramir'i öylesine kısıtlamışlar ki utanmasalar figüran yapacaklar adamı. babası tarafından ikinci plana atılmış faramir'in hakkı büyük yenmiştir.

    hakkında peregrin took şöyle der;
    -işte zamanla ortaya çıkan aragorn gibi yüksek asaletli bir havası olan, belki daha az yüksek ama aynı zamanda daha az hesaplanamaz ve uzak. daha sonraki bir zamanda doğmuş, bir insan kralı ancak eldar'ın bilgeliği ve üzüntüsüne dokunmuş. şimdi neden beregond'un adını sevgi ile söylediğini biliyordu. insanların takip edeceği, siyah kanatların gölgesinde bile olsa takip edeceği bir komutandı.
    kendisi öyle bir komutandı ki sözleri dillere pelesenk olmalı, cücüler kalkanlara elmaslarla işlemeli;
    -ben yalanla bir orku bile tuzağa düşürmeye kalkmam!

    faramir: o halde, onun yerine benim ölmüş olmamı mı diliyorsunuz?
    denethor (babası olacak puşt): evet, gerçekten de bunu dilerdim.

    ulan aragorn kadar bilge, mağrur ve oturaklı karaktere sahip, sevgiye aç, hakir görülmüş bir evlada yapılır mı lan bu dedirtmiştir aq filmi..

    gondor'un vekilharçı ulu faramir..
    abisinden daha bilge olduğunu mağarada frodo ve sam'i kıskıvrak yakaladığında yüzüğe ulaşması için önünde hiçbir engel yok iken onları salıvermesi, yüzüğün frodo'ya ne denli ağır geldiğini sezmesi aragorn düzeyinde bir bilgeliğinin olduğunu gösteriyordu aslında. fakat sağolsun filmde karaktere tecavüz ettiler.

    şerefi için canından vazgeçen bir ulu..
    abisi öldürüldüğünde faramir ithilien'de bulunuyordu ve ölüm haberini alır almaz osgiliath'a yapılan saldırının savunmasına dört nala gitti.
    bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik;
    bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik! dizelerine mazhar olurcasına gitti hem de...
    orada büyük bir zafer kazandı ve abisinin koruduğu osgiliath'ı ve ithilien ile beraber korumaya başladı. mordor'un saldırısına rağmen babasının "oradan sakın ayrılmayın" emrinden dolayı nazgullerin efendisi tarafından zehirlendi ve bedenini dayısı ve dol amrothlu imrahil tarafından kurtarıldı. yetmedi, deliren babası tarafından yakılmaya çalışıldı. babasının aksine kaderi onu seviyordu.

    niccolo machiavelli, hükümdar adlı romanında bir şahsın kral, hükümdar, sultan vb olması için önünde (3) üç seçeneğinin olduğunu söyler.
    1. hile ile
    2. kaderi ile
    3. gücü, mağrurluğu, soğukkanlılığı ile.
    faramir bu seçeneklerden onurlu olanların ikisine de sahipti..
    yazgısı ve tabiatı ona gondor'u bahşedecekti.

    aragorn'un şifalı elleriyle yaralı bedenini ve rohan'ın kalkan kızı eowyn ile yaralı ruhunu tedavi etti faramir. rohan'ın ulu vekilharçı faramir.
    selam ve minnet ile...

  • ege kıyılarından tutun da istanbul'un en elit semtlerinde her köşebaşını tutmuş malum teröristlerin saldırdığı esnaftır. aq barzosundaki özgüven, o leş konuşmasındaki tehditkarlık, kanun nizam tanımazlığın vücut bulmuş hali. ülke iyice teksas'a döndü. devlet, kolluk kuvvetleri, hukuk niçin var? herkes kendi düzenini kuracaksa biz niye ve kime vergi ödüyoruz? kaynak

  • müziğin belirli akorlar, gamlar ve uyumlar üzerine kurulduğunu, bu uyumlarınsa matematik üzerine kurulduğunu gösteren kuramdır. müziğin dilidir. az gireyim içine, belki birinin ilerde işine yarar.

    notaları a'dan g'ye gösteririz. la'dan sol'e kadar bu harfleri alırlar. nasıl oldu?
    a=la b=si c=do d=re e=mi f=fa g=sol oldu. bu notaların 5'i tam ses, 2'si yarım sestir. do'dan re'ye bir tam ses vardır misal. do tam sestir yani. re'den mi'ye de tam ses vardır. yani re de tam sestir. ama mi? mi yarım sestir. mi ile fa arasında yarım ses vardır. fa, sol ve la da tam sestir. si yarım sestir. ne dedik, mi ve si yarım sestir, gerisi tam sestir dedik. şimdi, iki tane lafımız var. diyez ve bemol. diyez yarım ses ileri demek. bemol yarım ses geri demek. diyezi (#) böyle gösteririz, bemolü ise göstermek için kullandığımız işareti ekşi algılamıyormuş, şu an edit atıyorum o yüzden. işaretin kendisi küçük b harfine çok benzer, bizse burda almanların ß'sini kullancaz. doğru gösterim değil kesinlikle, idare edin artık. ileri demek ince demek bu arada, haliyle geri demek de kalın manasında. nitekim notalar yazılırken aşağıdan yukarıya doğru incelirler.

    hızlı bir hesaplama yapalım.
    misal, do'dan fa'ya kaç ses vardır?
    c, c#, d, d#, e, f. gördüğünüz üzere 5 yarım ses.
    aynı notadan aynı notaya ise hep 12 yarım ses vardır. zaten 5 tam ses 2 yarım dedik, 5x2+2 haliyle 12. "şu notadan şu notaya kaç nota var" denilmez hane. genelde yarım seslerden gidilir.
    mi ve si -ki artık bunları izninizle e ve b diye gösteriyorum- arıza almaz. arıza ne demek? diyez demek. bu notaların diyezi yoktur dedik zaten. ki mantık larak, e ve b diyez almaz ise, f ve c da bemol almaz. nitekim misal f# dile gß aslında aynı notadır. birisi fa'nın yarım ses ilerisi, diğeri sol'ün yarım ses gerisi.

    akor nedir? akor ya majör, ya da minör gamına göre notaları dizip belirli notaları almamız ile elde ettiğimiz sesler bütünüdür. gam nedir? hah, işte şimdi müzik teorisine girdik. gamlar belli kalıplardır.
    majör gamı: tam-tam-yarım-tam-tam-tam-yarım'dır. ne demek? bir notadan başla ve sırayla bu sesleri git demek. arıza almayan tek majör do majördür. buyrun bakın:
    c'dan tam ses git d, ondan tam ses git e, ondan yarım ses git f, ondan tam ses git g, ondan tam ses git a, ondan tam ses git b, ondan yarım ses git c.
    resmen c-d-e-f-g-a-b'dir do majör kalıbı. aynı anda oktav da oldu bu tabi.
    nasıl gösterilir akorlar? büyük harfle. hani burda hepsi küçük olacak diye diyorum. mesela tek başına büyük c gördün, do majördür. yanına küçük m koyarsan cm yaparsan, do minör olur. peki gamları böyle sıraya dizdik diyelim, akoru nasıl belirleyecez? valla ana sesler 1, 3 ve 5. seslerdir. c-e-g oldu. mesela elinde gitar var, 6 teli birden (daha azını kullanacaksan sırf onları çevir) bu üç sesten birine çevirirsin. piyanodaysan direkt bu üç sese basarsın. gamları bilmek neden önemlidir? misal birileriyle çalıyorsunuz, adam do majör çalıyor. sen solo atmaya kalkarsan, hiç diyez ses basmazsın. neden? c gamında diyez yok çünkü.

    daha kepçük bi majör gamı deneyek. mi majör misal.
    e-f#-g#-a-b-c#-d#-e. bakınız 4 diyezli gam. peki aga, biz bu gamların hepsini ezberleyecek miyiz? bunun kısa yolu yok mu? tabii ki var. diyezlerin sırasını bil. o ne demek? usta, f ilk diyezdir. bu lafı bil. ondan sonra 3'er nota geri say. 3'er yarım ses falan değil, direkt 3 nota geri say. birinci diyez f ise, ikincisi c'dir. üçüncüsü g'dir, dördüncüsü d, beşincisi a, altıncısı e, sonuncusu b. tam tersinden sayarsan bemoller olur. ilk bemol b'dir, ikincisi e, üçüncüsü a, dördüncüsü d, beşincisi g, altıncısı c, yedinci ve son bemol de f'dir. şimdi bu ne demek? aga, kaçıncı diyezde isen, o ana kadarki tüm diyezler, bir ileriki notanın gamında çıkar. ne demek istiyorum? mesela ilk diyez f dedik ya, bir sonraki nota g mi? g gamında bir tek f# vardır. f'den sonraki diyez c mi? c'den bir ileriki nota olan d'nin gamında, hem c# hem de f# vardır. bakın demin yazdığımız e gamına. e'den bir önceki nota neydi? d. d dördüncü diyezimiz. o nota ve o notaya kadarki tüm diyezler hakikaten de e gamında var. bak yukarı, f# var, c# var, g# var ve d# var. bu kuralı oturttun mu her şey gider.

    minör gamını mı merak ettin kuzum? verelim.
    tam-yarım-tam-tam-yarım-tam-tam. majör gamlarının tek arıza almayanı c idi di mi? minör gamlarının tek arıza almayanı da am'dır. gitar dersine başlayan ergenler çok gülerdi buna. bayağı am yazıyor kağıtlarda. la minör hani.
    am gamı: a-b-c-d-e-f-g-a.
    neyse, şimdi siz bana sorarsınız. do majör de diyez almadı, la minör de. o zaman, bunların gamı aynı olmadı mı? helal olsun be derim sana. tüm majör gamlarının, kendisiyle aynı gama sahip bir minör gamı vardır. biz buna "ilgili minör/ilgili majör" deriz. bunu bulmanın kolay yolu var mı? tabii ki var. majörden üç yarım ses geri gidersin. do majör mü? git do'dan üç yarım ses geri.
    c-b-bß-a. vallahi de am'a geldik. bu böyledir. misal f ile dm, g ile de em aynı gamlara sahiptir.

    şimdi bana deyin ki, lan diyez yarı ses ileri, bemol yarım ses geriyse, neden ikisine birden ihtiyacımız var la? misal a# ile bß aynı şey değil mi? neden iki ayrı isme ihtiyacımız var. sormanıza sevindim delioğlanlar. a# ile bß aynı nota mıdır? evet. aynı şeyi mi ifade eder? hayır. ne dedim lan ben? şimdi usta, bir akorun gamında a# varsa, başka deyişle tüm la'lar diyez ise, sen la'ya basmazsın. sen la diyez'e basarsın, la sesi bozar. peki ya si? si'ye de basabilirsin. ama eğer gamda bß varsa, hani si'ler bemolse, bu sefer si'ye basmazsın. la'ya basabilirsin. anladınız? helal.

    şimdi aslında bu majör gamını da, minör gamını da bilmem neyi de ezberlemeye gerek var mı? ezberlesen tabii iyi olur, ama şart mı desen bence değil. c'nun tek diyez almayan majör olduğunu bil, onun ilgili minörünün de 3 yarım ses geri gitme kuralından am olduğunu bil. ordan nota aralıklarını sayarsın, kuralını bulursun. bir de başka bir şeye dikkat edelim; 1,3 ve 5. sesleri alıyoruz ya, gam kurallarına bakalım:
    t-t-y-t-t-t-y
    t-y-t-t-y-t-t
    şu görülebilir ki, birinci sesten üçüncü sese majörde 4 yarım ses, minörde 3 yarım ses var. birden beşe ise ikisinde de yedi yarım ses. yani bir notanın minör ve majör akorları içindeki tek fark, üçüncü sesin majörde yarım ileri olması. birinci ve beşinci ses aynı yoksa. misal izleyelim;
    akorların ana/kurucu sesleri (gamların 1-3-5):
    c => c-e-g
    d => d-f#-a
    e => e-g#-b
    f => f-a-c
    g => g-b-d
    a => a-c#-e
    b => b-d#-f#
    şimdi sırf orta sesi yarım ses geri alarak minörleri kurabilirsin:
    cm => c-d#-g
    dm => d-f-a
    em => e-g-b
    fm => f-g#-c
    gm => g-a#-d
    am => a-c-e
    bm => b-d-f#
    olay budur.

    bu akorlar sadece karşınıza fa majör, do minör diye gelmez tabi. yalnız adisyonlara falan geçmeden şunu da hatırlatalım, diyez ve bemol seslerin de gamları/akorları olur. misal eß majör:
    eß-f-g-aß-bß-c-d-eß

    şimdi, sizlere değişik akor çeşitlerinden bahsedelim. sus vardır misal, suspended manasında. aradaki 3. sesi çıkartırsınız, yerine 2 veya 4 koyarsınız. misal c gamı neydi?
    c-d-e-f-g-a-b.
    1-3-5'i aldın c-e-g. şimdi 3'ü çıkar, 4 ekle mesela. c-f-g olsun. ne oldu? c sus 4.

    adisyon vardır mesela. addition hani. gama baştan dönmenizi ister. misal add9. her gamın sekizinci sesi kendisi olduğu için, verilen sayıdan 7 çıkartırsan istenilen notayı bulursun. misal add9 diyorsa, 2. sesi ekle diyordur.
    c-d-e-f-g-a-b-c-d dersen c gamında 9. ses gördüğün üzere d'dir. zaten 9-7'den 2 deyip, ikinci ses d'dir desen de aynı şey. napıyoruz şimdi? c-e-g'yi alıyoruz, sonunda bir ince d çaktık mı al sana c add9.

    sept akor vardır misal. 7. sesi eklemenin diğer adı. misal a için, bir g eklersin akora.

    ben sıkıldım la. gece gece yeter, eğlendik bence. sen eğer internete "müzik teorisi" yazıp, sonra "aa ekşi sözlük'te kesin bir şeyler vardır" diye buraya gelmiş isen, ne mutlu bana yardım ettiysek. müzik güzeldir, müziği sevin.

    not: dediğim üzere, bemol işaretini ß'na çevirmek durumunda kaldım. gerçekte küçük b'ye benzer bişey. neden küçük b kullanmadın direkt derseniz, içimden gelmedi. b si demek ya zaten. bir de büyük harfle gösterilmeli hep notalar ama büyük harf yazamıyorum. iyice karışsın istemedim.

  • bilim öncesi insanlar, deprem gibi doğal felaketleri tanrının gazabı, cezalandırması, uyarısı olarak görürlerdi. şimdi bilim ilerledi, depremin nasıl ve niçin olduğunu biliyoruz: fay hattına ev kurarsan, evini sağlam yapmazsan önünde sonunda yıkılacağından haberdarız. artık birkaç cahil dışında kimse depremi tanrının kullarını cezalandırması olarak değerlendirmiyor.

    ancak, onca bilimsel ilerlememize karşın, depremin yerini ve zamanını tahmin edemiyoruz. bilemediğimiz için korkuyoruz, depremin tedirginliği ile yaşıyoruz.

    ve bilemediğimiz, bizi korkutan, çaresiz kaldığımız tüm doğal afetlerin izahını, binlerce yıldır yaptığımız gibi "bilinmeyen bir güç"te arıyoruz. ilkel insanın; "açıklayamadığı" depremi "tanrıların kızgınlığı"na bağladığı gibi, modern insan da açıklayamadığı depremi "abd'nin kızgınlığı"na bağlıyor.

    bir bilinmezi, yine başka bir bilinmezle, haarp ile, illuminati ile, gizli servisler ile, ufo'lar ile açıklamaya çalışıyoruz. cahil aklımız, gücümüzün yetmediği yerde, başımıza gelenleri "bizden çok daha güçlü" başka bir şeye bağlamaya o kadar bayılıyor ki...

    ne zaman nerede olacağını bilemediğimiz depremin artık tanrı tarafından gönderilen ceza olmadığına eminiz ama, depremin "görünmeyen güçlerin" verdiği bir ceza olduğu o kadar işlemiş ki genlerimize; "tanrı yapmadıysa, abd yapmıştır, illuminati yapmıştır" diyor ve buna inanıyoruz...

  • diplomatik nezaketsizliktir. direkt olarak johnson da tayyip'in elini omzundan çekmeye çalışıyor, çünkü bu karşı tarafa üstünlük kurma gösterisidir ve bunun bir parçası olmak istemiyor.

    neyse hiç şaşırtmıyor dünya liderimiz.

    edit: bunu zaten olması gereken bir şey olarak görenlere şöyle söyleyeyim. ikili görüşmelerde evet vücut dilleri bu amaçla kullanılıyor. ancak hiç bir şekilde olayla haberi olmayan birine yapılması nezaketsizliktir. arkasından kulak da yap o zaman. hatta nah çek. adamın haberi yok ne oluyor bitiyor. bak zekayı kullanınca iyi ve kötü ayrılabiliyor.