ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
orucun asıl amacı
-
açları anlamak değildir. bunu diyen müslüman kendini kandırıyordur. akşam yemek yiyeceğini bilerek açları anlayamazsın.
orucun iki amacı vardır :
1- o güne kadar rahatça yiyip içtiğin nimetlerin kısa süre yokluğunu görerek değerini anlamak
2- insanın en büyük düşmanı olan ve verdikçe fazlasını isteyen nefsi kontrol etmek
yani iradeyi güçlendirmek.
akşamları lüks otellerde 100 liradan başlayan menülerle iftarı bekleyerek kimse açların halini anlamaz, en başta da ben.
o yüzden aç olduğunuz için sinirle kimsenin kalbini kırmadan orucu tutun, umulur ki allah kabul eder.
1 milyon lira verseler türkiye'den gider misin
-
ülkenin yarısı üzerine para verip kaçmaya razı adamın sorduğu soruya bak aq
karizmatik cevaplar
-
günlerden birgün italyan büyükelçisi ata ile görüşmek ister ve huzura kabul edilir. o zamanın muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında konuşulduktan sonra, büyükelçi "ekselans, dün roma ile yapmış oldugum bir görüşmede hükümetimizin hatay'ı almak istediği kararını size iletmem söylendi" der. odada buz gibi bir hava eser. ata, büyükelçiye birşeyler daha ikram eder ve iki akikalığına odadan ayrılır.
döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde mareşal üniforması, belinde tabancası vardır. doğruca masasına gider, manyetolu telefondan mareşal fevzi çakmak'ın bağlanmasını ister ve çakmak'a: " paşa, italyan dostlarımız hatay'a gelmek istiyorlarmış. hazır mıyız" der. fevzi çakmak durmu anlar ve "biz hazırız paşam" diye yanıtlar. ata büyükelçiye döner ve: "biz hazırmışız. hükümetinize söyleyin, isterlerse gelip hatay'ı alabilirler" der...
karizmatik cevap budur...
okan bayülgen
-
şu saatten sonra kızının adını kazlıçeşme olarak değiştirebilir.
almanya'nın batışı belgeseli
-
bakın çok net söylüyorum. joseph goebbels mezarından kalksa ve şunları görse, "vay arkadaş sizin yaptığınız propagandayı ben yapsam bütün dünya bugün nazi ydi" filan der. vallahi bunların yanında goebbels çok masummuş. 1 birim parası daha 3 gün önce bizim ülkede 20 birim eden, bütçe fazlası veren, gençlerine karşılıksız para veren, 1-2 aylık maaşlarıyla bizim bugün en iyi ihtimalle 100-150k birim para ödediğimiz arabaları alan, dünyanın her yerine vizesiz seyahat eden, gençleri yaşlıları dünyayı gezen, asgari ücretli çalışan sayısı %2 civarı olan ülke batmış öyle mi?
murat dalkılıç merve boluğur evliliği
-
(bkz: ay çk ykşmışlar cnm yhaaa)
ben 7 ay diyorum.
çünkü aklıma, kendisine "6 ay ömrün kaldı" denilince doktorla "hadi be doktor, 7 ay olmaz mı, açıktan bi binlik çalışır" diye pazarlık eden kemal sunal geldi, allah rahmet eylesin.
the new shadow
-
tolkien'in yüzüklerin efendisi'ni bitirdikten sonra hazırlığına başladığı ancak çok az (yaklaşık 13 sayfa) yazıp yarıda bıraktığı kitabıdır. kitap lotr'un devamı niteliğinde olarak düşünülmüştü. sauron'un düşüşünden yaklaşık 100 yıl sonrasını anlatmaktadır.
kitap gondor'un 4. çağı'nda geçecekti. o zamanlarda aragorn'un oğlu eldarion hüküm sürüyordu. kitapta karanlık ağaç (dark tree) ve iki yeni karakter vardı; saelon ve borlas.
yüzük savaşı bu zamanda gondor halkı için artık masal gibidir. çocukken tanık olanlar için ise bir hayal gibi geliyordu.
kitapta borlas ve sealon anduin'in bahçesinde sohbet ediyor. borlas insanın kalbinde kötülüğün sonsuza dek düşmeyen bir "kara ağaç" olduğundan bahseder. ikisi insanlarda giderek artan huzursuzluğu ve nereye varacağını konuşur.
sealon herumor isminden bahseder ve borlas'a gece karanlığında kendisine katılıp katılmayacağını sorar...
sanırım yeni gölge olarak bahsedilen; herumor idi. kendisi gondor'da melkor ve sauron'a tapılan bir tarikat kurmuştu.
tolkien kitap hakkında şunu demiştir: "bu kitaba başladım ama moral bozucu ve uğursuz oldu, insanlar hakkında yazdığım için, onların en üzücü özelliğini de yazmam lazım. o da, iyi bir şeye hızlı doyum sağlamaları. bu yüzden gondor halkı barış zamanında huzursuz ve hoşnutsuz olacaktı. aragorn'dan soyundan gelenler denethor gibi ya da ondan kötü olacaklardı. erken de olsa gizli ve şeytani bir tarikatın etrafında devrimci bir kumpasın yükseldiğini fark ettim. gondor'lu çocuklar ork olmaca oynuyor ve etraflarına zarar veriyorlardı.
bir komplo ve onun bozulması hakkında bir gerilim yazabilirdim ama sadece o olurdu. yapmaya değmez." demiştir.
yaran agar.io nickleri
-
yerine göre yaran nicklerdir. "dürüm" mesela, her ne kadar komik değilse "kanzuk"tan kaçarken görünce gülmekten oynayamadım.
550 sandalyeli mecliste 554 toplam oy çıkması
-
siyasetin çürümüşlüğüne bir örnektir. oy ve ötesi'ni meclise de mi sokalım. bu ne kardeşim.
izmirli kız
-
tarih: 06.04.2013 cumartesi
yer: hamurabi istiklal caddesi şubesi
izmirli kız: boyoz var mı?
kasiyer: evet var hanımefendi.
izmirli kız: ne'li var?
kasiyer: ıspanak ve peynirli
izmirli kız: boyoz sade olur bir kere! (çekip gider)
aga boyoz sade olur madem, neden "ne'li var?" diye soruyorsun, izmir' den buraya kadar laf sokmak için mi geldin?
sge: ama güzeller, haklarını vermek gerek.
izmir'i isviçre sanmak
-
izmir'de askerlik yapanlar genelde tepeciği görüp geldiği için dikkate almadığım önermedir. neden tepecik diye soracak olursanız, izmirliler anlamıştır asker-tepecik ilişkisini.