ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
arda turan'ın sabah 5'te kalkıp 8 km koşması
-
bu ülkede 5'te kalkıp 800 metre yer altına inip güneş görmeden en ağır şekilde çalışan ve belki de "kaza!" sonucu hayatına veda etme ihtimali olan, maaşını alamadan patrondan tekme yiyen birisini aklıma geliyor reklamda.
futbolculuğu çok emek sarfedilen çok kutsal bir meslek gibi gösteren sermaye babaları ancak kendileri çalar kendileri oynar.
halk sizin ne bok olduğunuzu çok iyi biliyor. dünyayı kurtarana verilmeyecek miktarda büyük paralar ile bir futbolcuya veriliyor. çünkü sermayenin asıl amacı toplumların gerçeği görmek yerine maç izleyerek tahtlarına saldırmamaları.
bir maçta 40 tekme yiyormuş. halkın suratına nasıl bakıyorsunuz lan!
sana enerji yükleyeceğim birinci olacaksın
-
sabah sabah bir insan nasıl bu kadar gerizekalı olabilir diye sorduran olay. gerçekten nasıl?
edit: (bkz: ekşi sözlük enerji yükleme veri tabanı) abazalar hemen değerlendirir bunu bence.
avrupa yakası'ndan akılda kalanlar
-
burhan ve ifot'un ellerinde kahve paso dedikodu yapmaları.
"hava attığı yazlık var ya, kimin çıktı biliyo musun ? eltisinin ! yahu benim zümrem belli. ben sizinle görüşürüm kubilay peynircioğlu'yla, selin yerebakan'la görüşürüm. benim zümrem belli. aklı sıra beni ezecek."
insanların komplekslerini aşkın bir mizahla anlatan, bu kadar hayatın içinden diyalogları olan, nefes alan karakterleri olan bir diziydi. gülse birsel buralardan yalan dünya düzeyine nasıl düştü anlamak güç vallahi.
amerika'da mahkemeye çıkan türk genç
-
yaşanmış türkiye versiyonunu anlatayım; bir avukat arkadaşımın aynen başından geçmiştir; tuvalete bile emniyet kemeri takmadan gitmeyen arkadaşıma, (2018 yıl sonu) emniyet kemeri takmamak dolayısıyla trafik cezası gelir, avukat arkadaş üşenmez, cezanın kesildiği yeri bulur, orada görev yapan polis memurunu bulur, durumu anlatır ve neden böyle yaptığını sorar, trafik polisi, kendisine, yukarıdan verilen ceza koçanını doldurması yönünde talimat verildiğini söyler ve kusura bakmayın der; bunun üzerine avukat arkadaşım, trafik cezasının iptali için dava açacağını, mahkemede cezanın hatalı olduğunu söyleyip söyleyemeyeceğini sorar; polis memuru da elbette der; avukat arkadaş sulh ceza mahkemesine itirazını yapar, mahkeme, usul olduğu üzere, cezayı kesen trafik memurunu tanık olarak çağırır, memur mahkemeye gelir ve avukat arkadaşın gerçekten de emniyet kemeri takmadığı için ceza yazdığını söyler; itiraz reddedilir.
türkiye'de hak, hukuk, adalet diye bir şey yok arkadaşlar; çoktan öldü, unutun siz onu; onyedi yıldır serbest avukatlık yapan birisi olarak söylüyorum.
bilim adamlarının %93'ünün ateist olması
-
tanrı bir dini bulup benimsemezi isteseydi, bunu bulabilecek ilk insanlar muhtemelen onlardı. hastane koridorlarına sıçan insanlar değil. bu yüzden bence ibret alınacak vaka budur, 1 milyonluk mercedesi iade etmek değil.
eski sevgilinin unutulmayan sözleri
-
adi herif artık o çok güzel sesinle istediğin kıza şarkı söylebilirsin!
dedi ve gitti. ağlıyorken bile hala iltifat ediyordu. yaa işte insan değerini kaybedince anlıyor be sözlük...
köpeğe tecavüz ederken basılıp dayak yemek
-
videoyu izleyerek, ''ama köpek de kuyruk sallamış'' diyecek bir kitleyle beraber yaşıyoruz.
edit: ''köpek, istemiyor olsaydı kuyruk sallamaz, ısırırdı'' diye mesajlar geliyor. tabii ki, bütün sülalesi eşekle çiftleşerek çoğalmış olan insanlar için normal bir durumdur.
yaran inci sözlük entry'leri
uzun yolda yolun az kaldığını gösteren kritik yer
-
saçlardaki aklar...
yabancıların tek eğlencesi içki içmek
-
tek eğlencesi 10 saat çalıştıktan sonra çay içip bol bakışmalı türk dizisi izlemek olan birinin sanrısıdır.
otobüs durağına tecavüz eden dayı
-
bence otobüs durağının rızası var; hiç tepki vermiyor.
edit; başlığı açan, benim entrymden (ç)alıntı yapmış ama olsun onu da beğenin.
tanım; son kelimesinde "d" harfinin fazlalık olduğu başlık.
ailenin komik kısa mesajları
dünya liderini onbaşının karşılaması
-
uçaktan inenlerin görüntüsü bir devletin heyetinden ziyade amerika'ya sığınmaya gelmiş mültecilere benzemektedir.