hesabın var mı? giriş yap

  • halbuki "merhaba" da "asker" de arapça kökenli birer türkçe kelime ama sandaletle yampiri yampiri yürüyen ve türk devleti'ni hiçe saydığını kaşıkçı cinayetinde de gördüğümüz bir bedevi olduğunu gözümüze sokmak için diplomatik nezaket içinde bir "merhaba asker" deyip lazım olmayan diğer selamını sona iliştiremiyor.

    bakın arap kibri ve kini ne fransızda ne ingilizde var. adamların türk düşmanlığı ermeni ve yunanların türk düşmanlığından az değil.

  • istiklal'de sevgilinizle öpüşürken "boş ev var kııızz" diyecek kadar samimi, düşünceli insanlardır ayrıca..

  • kolombiya'nin guneybatisinda, ekvador sinirina yakin (yaklasik 4 saat) sehri. bir donem uyusturucu kartellerinin (bkz: cali karteli) hukum surdugu kentte guvenlik hala biraz problemli. donemin uyusturucu mafyasi en az pablo escobar ve medellin karteli kadar buyuk ve tehlikeliymis (hatta daha beter oldugunu soyleyenler var). yeni yapilan site seklindeki bolgelerde guvenlik kameralari gormek mumkun. hatta bir kac defa elektrikli tellere denk gelmistim ama yirmi yil oncesine gore guvenlik konusunda epey mesafe katedildigini soylediler. dukkanlarda iceri cogu zaman iceri giremiyorsunuz, dis kapi demir mazgallarla kaplanmis ve adeta hapishaneden alis-veris yapiyormuscasina dukkan sahibini cagirip siparisi veriyorsunuz. fakat daha once de belirttigim gibi belaya bulasmak biraz size bagli. cok fazla endise edecek bir durum yok; goruntu sizi aldatmasin.

    kolombiya genel olarak ucuz bir ulke ama cali daha bir ucuz. tarihi kolonyal sehrin kurulu oldugu centro historico'da oldukca guzel mahallelerde uygun fiyata hosteller bulabilirsiniz. hatta yer yer ozel oda tutsaniz bile fiyat 12 ila 20 dolar arasinda oynuyor. dormitorio dedikleri cok kisilik odalarda kalirsaniz 7 ila 10 dolar.

    centro historico adindan da anlasilacagi gibi sehrin tarihi merkezi. burada cerro de las tres cruces (uc hac tepesi)'ne timanabilirsiniz. tamamen bedava ve sizin ayaklariniza kalmis mesele. butun sehri yukaridan seyretme imkanini bulacaksiniz. tirmanis yaklasik bir saat suruyor (sizin temponuza bagli), inis ise yarim saat ila kirkbes dakika. kolombiya genel olarak and daglari'na kurulu yuksek bir ulke olsa da cali sehri deniz seviyesine yakin oldugu icin oldukca sicak bir sehir. o yuzden tepeye tirmanirken sececeginiz saat dilimi onemli. ogle saatlerinde denemeye kalkarsaniz epey meydan okuyucu bir girisim diyebilirim**. yaniniza cok yuk almayin ve yeteri kadar su alin ki susuzluk (dehidrasyon) vucudunuzu vurmasin. tepede bir cok polis gorev yapiyor guvenlik nedeni ile; endise edilecek bir durum yok.

    yine bir baska tepede brezilya'daki kadar buyuk ve gorkemli olmasa da bir hz. isa heykeli var. cristo rey (hukum suren isa/yonetici isa) adli tepe sehirden biraz uzakta (15-20 km kadar), otobusle gidilebilir. ben taksi tutup gitmistim ve gidis gelis 15 dolar civarinda bir odeme yaptim. tarihi bir kilisenin avlusundaki heykel sehre bakiyor. oldukca guzel manzaralar yakalamaniz mumkun. ugramadan gecmeyin derim.

    tarihi merkezde ufak bir tepecigin uzerine kurulmus olan iglesia de san antonio yine tarihi bir oneme sahip, ugramadan gecmemek lazim. ayrica insanlar sosyallesmek icin buraya geldikleri icin arkadas edinmek icin de harika bir yer. manzara cok guzel oldugu gibi etrafta bir cok bar ve gece klubu var. etrafi gezdikten sonra ugrayabilirsiniz. eger centro historico'da kaliyorsaniz yuruyerek 5 ila 15 dakikada ulasabilirsiniz.

    belediyeye ait kultur merkezinde cesitli aktivitelere katilabilirsiniz. dans yarismalarindan, muzik dinletilerine, resim atolyelerinden turist merkezine cesitli aktiviteler mevcut. tursitlere ozel ilgi gosteriyorlar. cogu genc kolombiyalilar ingilizcelerini gelistirmek icin size yardimci olacaktir; zaten turk olmaniz yeterince sempatik kolombiyalilar icin, cekinmenize gerek yok. kultur merkezi belediyeye ait oldugu icin ucret talep edilmiyor. ayrica cali'de gezilecek yerleri iceren brosurler edinip, akliniza takilanlari sorabilirsiniz. yine centro historico'ya yakin.

    cali buyuk okyanus (pasifik okyanusu)'a yakin bir yerde, yaklasik olarak uc saatte ulasabilirsiniz. isterseniz plajlara inip denizin tadini cikarabilme imkaniniz var. ulke genel olarak daglik oldugu icin, plaja biraz dolambacli gidiyorsunuz, o yuzde biraz vakit aliyor, yoksa gercek mesafe o kadar uzun degil aslinda. buenaventura tarafinda plaja giderseniz, bir kac adaya gidip ziyaret etme imkaniniz olacaktir.

    kolombiyali kadinlar cok guzel itiraf etmeliyim. genelde gittigim yerlerde kadinlar hakkinda ozel olarak yorum yapmam ancak cali'de iken yukarida bahsettigim kultur merkezinde cali sehrinin guzellik yarismasina denk geldim. kazara oldu aslinda. soyle ki; kultur merkezinde dolasirken, ust katlara cikmak icin izin istedim, 'tabii ki' dediler. en ust kata cikinca buyuk bir salona denk geldim ve iceride mayolu kizlar vardi. ne oldugunu anlamak icin biraz daha sokulunca juri heyetini de gordum. bir anlik saskinliktan sonra isaret diliyle 'girebilir miyim?' diye sordum. hemen yer gosterdiler. kolombiya'nin demografik yapisini da gosterir bicimde siyahiden tutun sarisina kadar her tondan aday vardi. ailelerin oldugu bolumde yarismayi bir saat takip ettim ama epey uzayacak gibi gorundugu icin daha fazla uzatmadan ayrildim (esmer bir hanimefendi vardi ve benim favorimdi ama sonuc ne oldu bilmiyorum). ayrilirken bir iki adayla konustum ve basarilar dileyip ayrildim.

    cali'de trafik isiklari yayalara gore dizayn edilmemis oldugu icin biraz dikkatli olun derim. bir iki defa ne yapacagimi bilemedigim icin ezilme tehlikesi atlattim. trafik isiklari sadece araclara dur/kalk yapiyor, yayalar da araclar durdugu zaman geciyorlar ama bu kadar basit degil tabii. butun yonlerde akan trafigi kontrol etmeniz lazim. ilk basta biraz zorlaniyorsunuz ama ikinci gun uyum saglarsiniz. ustu acik kamyonetler dolmus hatlarinda servis yapiyorlar ve epey ucuz ama guvenli diyemem cunku kamyonetin arkasinda ayakta yolculuk yapiyorsunuz. denemek icin binilebilir. sicak gunlerde bir branda cekiyorlar, yaslilar icin iki tarafta oturaklar var. aracin arkasinda bir muavin ucretleri topluyor ve inecek oldugu zaman sofore haber veriyor. ayrica moto-taksiler de epey yaygin. oldukca alimli kadinlarin bir motorda surucuye sarilip yolculuk ettigini gordugunuzde, o kisinin kadinin erkek arkadasindan ziyade dolmus soforu olma ihtimali yuksek. ayrica taksiler epey ucuz. artik tercih size kalmis.

    gidiniz geziniz efem!..

    iyi yolculuklar...

  • havaların soğuduğunu arif' in maça boğazlı kazakla çıkmaya başlamasından anlayabilirsiniz.
    ayrıca ben hakem olsam maça çıkarken direkt sarı kart gösteririm kartı da cebine koyarım o şekilde oynasın uğraştırmasın beni..

  • doktor dayak yiyor, hakim tutuklanıyor, ünv profesörü ne diyor dinleyen yok, öğretmen kpss ile kafayı yedi, general tutuklanıyor, mimar müteahhitlerin elinde oyuncak oluyor.
    itibar bunun neresinde bilemedim.

  • devlet bahçeli açıklaması.

    delireceğim. biz ölümü mü tercih ediyoruz? keyfimizden mi 40 yıllık binalarda oturuyoruz? asgari ücrete bakın, ''risksiz'' binaların kiralarına bakın. insanlar sizin yarattığınız yokluktan mezara giriyor. kim istemez sizin gibi villalarda, saraylarda oturmayı? insanlar aç.

    tanım: deprem araştırma önergesine hayır oyu veren parti başkanının açıklaması.

    edit: al birini vur ötekine akp’li belediye başkanının skandal açıklaması (bkz: her şeyi devletten beklemeyin 0 ev alın)

  • kucuk olcekli tipik turk esnafidir. alisverise gitmissinizdir ve misal kazak alacaksinizdir. kazagi denersiniz, hosunuza gider ve almaya karar verirsiniz. ancak hemen hemen her turk insani gibi pazarlik yapacaksinizdir dukkan sahibiyle etiket fiyati uzerinden indirim yaptirabilmek icin. olaylar gelisir;

    siz: "bu kazak guzelmis? etiket fiyati uzerinden ne kadarlik bir indirim yapabilirsiniz?"
    esnaf: "valla, biz, bize gelis fiyatiyla satiyoruz bu kazagi" (ic sesiniz: at yalani .... inanani seklindedir)
    siz: "olur mu ya? bu cok pahali. alaman ben bu kazagi bu fiyatiyla. yapin artik bir indirim (israrlar, israrlar, israrlar)."
    esnaf: (imana gelir) "tamam o zaman bakalim ne yapabiliriz" der

    ve hastasi oldugum surec baslar. esnaf, masasinin ustunde duran devase hesap makinesini (devasa hakikatten, boyle kafam kadar, devasa olmasina devasa ancak ironik bir sekilde ancak dort islem yapabiliyor) alir ve diffirential equation cozermis edasiyla bir o tusa bir bu tusa pasar. derin dusunur. ve

    esnaf: "valla en son bu olur, daha azi bizi kurtarmaz" der ve hesap makinesinde cikan sayiyi size gosterir. (ic sesiniz: hani lan size gelis fiyati buydu? seklindedir ve hala inanmazsiniz o kadar cok tusa basip bu sayiyi bulmasina)
    siz: "tamam o zaman aliyorum" der, odemenizi yapar ve iyi gunler dileyerek dukkandan ayrilirsiniz. esnaf ise bir sonraki musterinin gelmesini ve bu baglamda bir sonraki hesap makinesini kullanimini dort gozle beklemeye koyulur.