hesabın var mı? giriş yap

  • - daha kimin yaptığı belli bile olmadan "kesin müslümanlar yeaa, biriş dini islim" cılar. check.

    - daha geçen gün oradaydım cılar, check.

    - siz ortadoğuda yaparken iyiydiciler, check.

    - siyasi iklimden kıyas yapan şuku dilencileri, check.

    - mal mal espri kasan ergenler, check.

    - check listesi yapan dallamalar (bu ben oluyorum), check.

    hmmm. sözlük sağlam, çalışır durumda. sıkıntı yok dürüm reyiz. las vegastan uzak dur bugünlerde yeter.

  • havaleni aldım rockefeller kardeşim, küçük ve zayıf bir türkiye için ben de hayır diyorum. peki ya sen rothschild kardeşim ? sen de hayır diyor musun ?

    edit : bu mesajı ciddiye alan arkadaşlar varsa uzman kontrolünde bakım görmelerini öneriyorum, bu kafayla çok yaşamazsınız.

  • uzun yıllar bir depresyon halinde yaşadım. hem de belki en güzel yaşlarda yirmilerimde. ve bunu ben dahil kimse farketmedi. benimle aynı evde yaşayan insanlar da.
    hiç saçımı taramıyordum mesela duş almak bile büyük bir meseleydi. ne giydiğimi önemsemiyordum hiç kıyafet almıyordum.
    yolda önüme bakarak ve çok hızlı yürürdüm. ne hiç kimseyi görmek isterdim ne de görünmek.
    şimdi 30 yaşındayım. yeniden doğmaya çalışıyorum bu dünyaya. yeniden yürümeye. en zoru da kendimi sevmeye çalışıyorum. umarım bu sefer başarırım.

  • bu konuda bilir kişi olabilirim

    istanbul'da zincir bir fast food şirketinde 10 yıl ofiste satın alma müdürlüğü yaptım

    yiyecek içecek sektöründe değişmeyen tek şey kar marjidir.
    üründen ürüne değişir %300 %500 arası olur genelde. tavuklu ve kaşarlı menüler en çok geçirilen üründür.

    yani şöyle düşünün 10 tl ye mal edilen bir ürün
    50 100 tl arası satılır.

    yıllarca neden her sokakta bir büfe açıldığını anlayın artık.
    şimdi ülkenin durumundan dolayı maliyet arttı.
    ama işletmeler %300 %500 kardan vazgeçmiyor.

    olay bundan ibaret.
    almayın aldırmayın gitmeyin demekle olmaz.
    kesin birileri gene gidecek
    kapitalist sistem budur.
    biz de bu sistemin kölesiyiz

    edit: benim yazıma cevap veren kişiler olduğu için editlemek zorunda kaldım.
    bana satın almacı diyerek zaten söze başlayanlar oldu. kamyonla gidip malı alan ben değilim.
    ben bir ürünün belirlenmesini, kalitesini, maliyetini, satış raporlarını, ve son olarak tüketiminden sorumluydum.
    şirketin büyüklüğüne göre alacağınız malzemede kiminle muhattab olacağınız belirlenir.
    ben coca-cola'nin bayi müdürüyle değil
    türkiye ve asya kıtasından sorumlu olan kişiyle görüşürdüm veya pınarın, sütaş' in plasiyeriyle değil genel müdürüyle anlaşma yapardim.
    et ve tavuk ürünlerinin tüketimi inanılmaz fazla olduğu için ve de çok hassas ürünler olduğu için direk sahibiyle görüşürdüm. öncelikle bunu belirtmek istedim çünkü bilgi sahibi olmadan konu hakkında bilgi sahibi olanlara bok atmayın. açık konuşayım bunları yazarken bile ben utandım.

    çok daha detaylı bilgi verebilirim fakat başınızı şişirmek istemiyorum.

    bir yiyecek içecek işletmesinde 2 kalem maliyet hesaplanir
    1.si ürünün ham maliyeti
    2. si ürünün hazilanma ve sunum maliyeti

    1.sini çıkartırken ürünün içine neler konulduğunu grami gramina hesaplanır.
    buna ürün reçetelemek denir
    yani her ürünün 1 reçetesi vardır.
    100 gr tavuk
    20 gr mantar
    10 gr patates
    20 gr makarna gibi
    bu ürünleri alırken verdiğiniz fiyatı koydugunuz grama bölerek cikartirsiniz

    2. maliyet "işletme maliyeti"
    ama siz patatesi tavuğu alıp direkt müşteriye vermiyorsunuz
    onu önce gidip alıyorsunuz "lojistik maliyet"
    sonra bir dükkana koyuyorsunuz "kira maliyeti"
    daha sonra onu pişiriyorsunuz " enerji maliyeti"
    sonra bu ürünü biri yapıyor birileri servis ediyor
    "personel maliyeti"
    şimdi alt alta yazdım sakın çok maliyet diye düşünmeyin.
    çünkü o dükkana 1 müşteri gelip 1 ürün satılmıyor
    personel günde onlarca kişiye bakıyor.
    kira hiç iş yapmasan veya 100 katı ciro yapsan aynı kalıyor ay içinde

    kısaca kesiyorum
    arkadaşlar iyi bir işletme öncelikle ürünün en kalitelisini alır
    personeline iyi maaş verir bu yüzden müşteriye iyi davranılır. bunlar olduğu sürece biraz da matematik bilgisiyle hayatta kalırsınız.
    çok ama çok daha detay var yazmayacağım
    ama son olarak şunu söyleyeyim
    şu anda yiyecek içecek sektöründe maliyetler arttı
    fakat işletmeler pandemiden önceki dönemden daha çok para kazanıyor.
    maliyet 2 arttiysa fiyatlar 10 zamlandi

    edit2: o kadar çok mesaj geldi ki hepsine cevap vermeye çalıştım.
    anlamadığınız çok nokta olmuş
    size şunu söyleyeyim.
    tavuk dünyası veya belirli bir ürünü alan zincir işletme sizin gibi fiyattan almaz
    mesela pazarda 80 tl olan ürünü boyle işletmeler
    30 40 tl ye alır yıllık anlaşma yapar
    mesela bir keresinde kaşar firmasıyla anlaşma yaptım yıllık olarak 22 tl
    siz o zaman kaşarı 55 tl den aliyordunuz.
    daha fazla yazmayacağım
    bir gün çok detaylı işletme maliyeti enrtysi gideceğim.

    debe editi: bu bilgileri yazarken hiç bu kadar gündem olacağını tahmin etmemiştim.
    burası (bkz: kutsal bilgi kaynağı) kim ne derse desin.
    küçük bir bilgi kırıntısı sağlayabilmek bile insanı mutlu ediyor.

  • uzun seneler boyunca sigarayı bırakmam konusundaki ısrarlarının* ardından nihayet bunu başardığımda geçen şu diyalog:

    + anne nihayet bıraktım ben..
    - neyi, o adını bile anmak istemediğim pis şeyi mi
    +evet
    - allahımmmmmm (çeşitli dualar ve sevinç gösterileri takip eder) dile benden ne dilersen kızım
    +heheh saol anneciğim ama biraz sinir yaptı bende
    - olsun kızım. beni döv. gel beni döv yavrum.