hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • 15 yıl önce soruları çalanlar şu an hakim, savcı, adli tıp uzmanı, emniyet amiri, kaymakam ve devletin kilit noktalarında bürokrat. bunların verdikleri raporlara ve kararlara şaşırmamak lazım. tek bir talimatla istenen karar çıkıyor, istenen kişi ceza alıyor ya da beraat ediyor, istenen festival iptal ediliyor, istenen kişi gözaltına alınıyor.

  • aynen şu diyalog yaşandı demin:

    rıdvan: fenerbahçenin kendi sahasında 9 galibiyet 2 beraberliği var. arkadaşlar keşke puanıda yazsalarmış.
    güntekin: 29 puan toplamış hocam.
    rıdvan: nasıl, nerde yazıyor ?
    güntekin: 3x9=27+2=29 puan hocam.

  • ilginç neden-sonuçlar barındıran dizi.

    gelin kuzey-güney ilişkisine bir göz atalım;
    -kuzey; hayali olan askerlik mesleğini yapamadı, çünkü hapisteyken yaralandı.
    -kuzey; hapse girdi, çünkü güney'in yaptığı kazayı üstlendi.
    -güney; kaza yaptı, çünkü kuzey çok alkol almıştı ve arabayı kullanamayacak haldeydi.
    -kuzey; çok alkol almıştı, çünkü güney ile cemre'yi öpüşürken gördü.
    -güney; cemreyi öptü, çünkü daha önceden cemre onu dudaklarından öpmüştü.
    -cemre; onu öptü, çünkü güney cemrenin gözünden kuzey'in attığı kumu çıkarmaya çalışırken yakınlaştılar.
    -kuzey; cemrenin gözüne * kum attı, çünkü güney cemre ile onun öpüşmesini kesmişti.
    -güney; cemre ile kuzey'in öpüşme anını yarıda böldü, çünkü kuzey gözlerini kapattı.
    -kuzey; gözlerini kapattı, çünkü oyun icabı değil içinden gelerek cemre'yi öpüyordu.
    -kuzey; cemre'yi öpmeye hazırlanıyordu, çünkü şişe çevirmece oynuyorlardı.

    bence bu dizide tek suçlu var; o da şişedir abicim.*

  • ulan bilmem kaç senedir şu dizinin ekmeğini yiyorsunuz. bilmem kaçıncı tekrar olmasına rağmen hala prime timeda gösteriyorsunuz.

    bir kere de yeni bir şey katın bari dizinin sevenini onurlandırın.

    hiç yabancı dizi izlemiyor musunuz?

    koyuyorlar oyuncuları, yapımcıları, senaristi, kostümcüyü filan sırayla aynı yönetmen koltuğuna; sırayla dizi hakkında konuşuyorlar. arka planla ilgili değişik şeyler anlatıyorlar.

    çeksene şöyle bir güzellik, bu kadar seveni diziyle ilgili bir şeyler öğrensin, mutlu olsun.

  • "meh meh meh, kölelik kalktı sanıyorsunuz ama sadece şekil değiştirdi" deyip de yaşadıkları beyaz yakalı kapitalizmiyle köleliği karşılaştıranlar bir zahmet köleliğin nasıl bir şey olduğunu araştırabilirler mi?

    birilerinin sana ruhunla, bedeninle sahip olduğu bir olgu kölelik. sahibin canı sıkıldığı için seni gece uykundan uyandırıp kırbaçlayabiliyor ya da ne bileyim gelip tecavüz edebiliyor. yetmiyor, ondan doğurduğun çocukları satıyor, hatta işleri kötü giderse seni de satıyor. bir şeye sahip olman mümkün değil, çuvaldan bozma kıyafetler giymek, yatağa aç gitmek zorundasın. fazladan bir lokma yesen, bir şey söylediğinden ses tonun sahibinin hoşuna gitmese ya da ne bileyim yanlışlıkla sahibinin gözünün içine baksan ölüm de dahil olmak üzere cezalandırılabilirsin. seni koruyan herhangi bir kanun ya da kurum yok. tam tersine bir şekilde kaçsan, kurtulsan, sahibinin kanunen seni yakalatma hakkı var...

    sen şimdi bunu gidip modern kapitalizmle karşılaştırıyorsun, hatta kendi durumunu bununla özdeşleştirip kendine acıyorsun öyle mi?

  • başkası anlatsa ütopik bir karakter olduğunu sanacağım ama bugün bizzat kendisiyle tanışıtığım hoca.

    bildiğin elinde bir kutu kuru pasta ve tepsiyle geldi. hevesle herkesin sırasına çayları ve plastik tabaklarda servis ettiği kuru pastaları, un kurabiyelerini bıraktı. sınav erken olduğundan "kahvaltı yapmamışızdır" diye düşünülmüş.

    bana 6 yıllık yüksek öğrenim hayatımın en kötü geçen vizesini yaşatacak sorular sormuş olmasına rağmen şu an hiç kızgın değilim kendisine. aksine sarılasım var.

    buradan bütün akademisyenlerin kendilerine bir hayat dersi çıkarmalarını umuyorum. tanışın bu hocayla, arkadaş olun. az insanlık öğrenin.

    not: olay ilköğretimde değil, yüksek lisans seviyesinde gerçekleşen bir sınavda yaşanmıştır.