hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: ketçap mayonez de olsun mu) öncelikle tüm sağlık çalışanlarının maaşları artmalı ama hemşireler de 6 sene okuyup üzerine minimum 4-5 yıllık uzmanlık yapsalar belki eşit miktarda maaş artışı konusunda hak iddia edebilirler.doktorlar için bir düzenleme söz konusu olduğu zaman hemen hak iddia ediyorsunuz. o klinikte bir şey olduğu zaman tazminat doktora açılıyor hemşirelere değil.kliniğin sorumlusu doktorlardır.

  • yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış dil. bir kaç yıl sonra bu gerçeği daha net bir şekilde görebileceğiz. iletişim çağına ayak uyduramaması yok olma sürecini hızlandıran en büyük etken. unesco kaç yıl önce uyarısını yaptı. geriye biz dil sahiplerinin insafına bıraktı. başlığa uğrayıp dil hakkında bilgi almak isteyen zazalar ve zazaca meraklılarına kendi bilgi ve birikimlerimle birkaç şey paylaşmak istiyorum.

    zazaca kurmancca gibi yarı ergativite dil olma özelliği göstermektedir. ergativite geçişli fiil cümle yapılarında dilbilgisel ilişkileri ifade eder. zazaca da şimdiki zaman + gelecek zaman formlarında akuzatif özellik gösterirken yani yüklem özneye göre çekimlenirken geçmiş zaman formunun geçişli fiil cümlelerinde ergativ özellik gösterir. yüklem nesneye göre çekimlenirken şahıs zamiri bükünlü bir hal alır.

    öncesinde zazacada şahıs zamirlerinin yalın ve bükünlü hallerini görelim;

    yalın hal >>> türkçe
    ez --- ben
    ti --- sen
    o --- o (eril)
    a --- o (dişil)
    ma --- biz
    şima --- siz
    ê --- onlar

    bükünlü hal >>> türkçe
    mi --- ben
    to --- sen
    ey --- o (eril)
    aye --- o (dişil)
    ma --- biz
    şima --- siz
    înan --- onlar

    örnekler üzerinde daha net anlamış olacağız. şimdiki zaman ve gelecek zamanda cümle yapısı;
    şimdiki zaman (demo înkayîn)
    ez gude kay kena. --- ez........a (ben top oynuyorum)
    tı gude kay kenî. --- ti.........î/a (eril/dişil) (sen top oynuyorsun)
    o gude kay keno. --- o.........o (o top oynuyor)
    ma gude kay kenî. --- ma......î (biz top oynuyoruz)
    şima gude kay kenî. --- şima...î (siz top oynuyorsunuz)
    ê gude kay kenî. --- ê.........î (onlar top oynuyorlar)

    not: î/ê (her iki harf çoğul için kullanılabilir)

    gelecek zaman (demo ameyîn)
    ez do awe biwera. --- ez........a (ben su içeceğim)
    ti do awe biwerî. --- ti.........î/a (sen su içeceksin)
    o do awe biwero. --- o.........o (o su içecek)
    ma do awe biwerî. --- ma......î (biz su içeceğiz)
    şima do awe biwerî. --- şima...î (siz su içeceksiniz)
    ê do awe biwerî. --- ê........î (onlar su içecekler)

    geçmiş zamanda işler biraz karışacak. geçişli fiil cümlelerinde yüklemin nesnenin durumuna göre değişeceğini göreceğiz. farkı net anlayabilmeniz için şimdiki zaman ve geçmiş zaman karşılaştırmalı örnekler vereceğim.

    şimdiki zaman >>>> geçmiş zaman

    ez saye wena >>>> mi saye werde
    (ben elma yerim) >> (ben elma yedim)
    ti saye wenî >>>> to saye werde
    (sen elma yiyorsun) >> ( sen elma yedin)
    o saye weno >>>> ey saye werde
    (o elma yiyor) >> (o elma yedi)
    ma saye wenî >>>> ma saye werde
    (biz elma yiyoruz) >> (biz elma yedik)
    şima saye wenî >>>> şima saye werde
    (siz elma yiyorsunuz) >> (siz elma yediniz)
    ê saye werdî >>>> înan saye werde
    (onlar elma yiyor) >> (onlar elma yedi)

    geçmiş zamanda şahıs zamirlerinin bükünlü bir hal aldığını görüyoruz. yüklem nesnenin durumuna göre değişecek. aynı örneğin geçmiş zaman çoğul halini görelim. yüklemin nesnenin durumuna göre değişimini gözlemleyelim.

    geçmiş zaman çoğul hal

    mi sayî werdî (ben elmaları yedim)
    to sayî werdî (sen elmaları yedin)
    ey sayî werdî (o elmaları yedi) (eril)
    aye sayî werdî (o elmaları yedi) (dişil)
    ma sayî werdî (biz elmaları yedik)
    şima sayî werdî (siz elmaları yediniz)
    înan sayî werdî (onlar elmaları yediler)

    geçmiş zaman tekil hali

    mi nan werd (ben ekmek yedim)
    to nan werd (sen ekmek yedin)
    ey nan werd (o ekmek yedi) (eril)
    aye nan werd (o ekmek yedi) (dişil)
    ma nan werd (biz ekmek yedik)
    şima nan werd (siz ekmek yediniz)
    înan nan werd (onlar ekmek yediler)

    geçmiş zamanda özne bükünlü haldeyken nesne durumundaki şahıs zamirleri yalın halde olur. örneğe bakalım;

    mi ti dî > (ben-seni-gördüm)
    to ez kişta > (sen-beni-öldürdün)
    ma ti dî > (biz-seni-gördük)
    şima ez weriznaya > (siz-beni-kaldırdınız)
    înan ma kiştî > (onlar-bizi-öldürdüler) (ma) zamirinin yalın ve bükünlü hali de aynıdır.

    örnekleri çeşitlendirelim.

    geçmiş zaman >> mi bawer kişt.

    mi: bükünlü halde kullanıldı. (özne durumunda)
    bawer: yalın halde kullanıldı. (nesne durumunda)
    kişt: nesnenin durumuna göre şekil alır. yalın haliyle kullanıldı.

    şimdiki zaman >> ez bawerî kişena.

    ez: yalın haliyle kullanıldı. (özne durumunda)
    bawerî: bükünlü haliyle kullanıldı (nesne durumuna)
    kişena: şimdiki zaman olduğu için özneden etkilendi. öznenin durumuna göre şekil aldı. ez.....a

    geçmiş zaman >> kutikan verg werdo. (köpekler kurt yemiş)

    kutikan: ''an'' eki alarak bükünlü hale geldi. (özne durumunda)
    verg: yalın halde kullanıldı. (nesne durumunda)
    werdo: geçmiş zaman olduğu için nesneden etkilendi. nesnenin durumuna göre şekil aldı.

    şimdiki zaman >> kutikî vergan wenî. (köpekler kurtları yiyorlar)

    kutikî: yalın halde. ''î'' eki çoğulu ifade eder. (özne durumuna)
    vergan: bükünlü haliyle kullanıldı. (nene durumunda)
    wenî: şimdiki zaman olduğu için özneden etkilendi. öznenin durumuna göre şekil aldı. ê.....î

  • düşüncesizce yapılmış bir reklamdır. ben bu reklamı duyan bir görme engelli olsaydım, sadece renkleri göremediğim için beni yaşamıyor kabul eden bu firmaya ana avrat söverdim sanırım.

  • çinli bir turistle çekilen fotoğrafın altında şöyle yazıyor;

    çin'de iç karışıklık yokmuş. sizi çok ucuza çalıştırıyorlar dedim. verdim fitneyi. darısı yeni mültecilerimizin başına.

  • geçtiğimiz hafta npr'in bir programında benzer bir konuyu ele almışlardı oradaki konu olarak tavuğu secmislerdi. yani bizler bir tavuğu yerken kediyi yemiyoruz veya kediyi evcillestirirken neden tavukları sadece yemek icin besliyoruz (istisnai olarak zeynep kâmil ornegini hatırlayanlar olabilir)

    şimdi söyle ilginç bir konu var yapılan araştırmalar gösteriyor ki tavuklar zannettiğimizden cok daha zeki hayvanlar ve tıpkı kediler gibi her birinin ayrı bir kişiliği var yani bazı tavuklar evcillestirildiginde kimileri insana yakın oluyor kimileri de daha cool davranıyorlar ve ilginç bir sekilde bir tavuğun ismini öğrenmesi bir kedinin ismini öğrenmesinden daha hızlı gerçekleşiyor ve sahipleri ile duygusal bağ kurabiliyorlar.

    bence tarihsel olarak insanlık her canlıyı yemeyi denemistir ve her kültür alıştığını, tadını sevdiğini, dininin yasaklamadigini, bol bulunanı yemeyi ve digerlerini yiyenleri de garipsemeyi seçmiştir. ornegin iki jenerasyon öncesi kore'de köpek eti yaygindir fakat yeni nesil batililasma etkisiyle bu alışkanlığı bırakıyor veya japonlar her yıl onlarca balinayı yemek icin avliyorlar.

  • yanlış soru. çekiyor.

    bak şimdi, troll falan demeden anlatıyorum. kütle çekim kuvvetini f = g.m1.m2 / d^2 ile hesaplıyoruz. yani etkileşimde bulunan iki cismin kütlelerini evrensel çekim sabitiyle çarptıktan sonra, iki cisim arasındaki uzaklığın karesine bölüyoruz.

    evrensel çekim sabitinin değeri, mks sisteminde 6.67 × 10^(-11)

    google'dan ortalama ağırlıklara şöyle bir baktım. bir karpuzu uç değer sayılabilecek şekilde ortalama 7 kilo alalım ki çekim gücü en yüksek olsun. elmayı da büyük boy seçip ortalama 150 gram alalım. bu da kilogram olarak 0.15'e eşit.
    şimdi formülde, pay kısmında bulunanların hepsini çarparsak yaklaşık 7 x 10^(-11) çıkar. aradaki mesafeyi de küçük alalım ki sayının tamamı en büyük olabilsin. mesela aralarında 1 cm olsun. mks sistemi gereği metreye çevirirsek 0.01 eder. karesini alırsak ve ilk bulduğumuz değere bölersek elde edeceğimiz son sayı 7 x 10^(-7) olur. yani 0.0000007 newton. karpuzun elma üzerindeki kuvveti bu kadar. elma da karpuza buna eşit ama bununla zıt yönlü bir kuvvet uyguluyor. yalnız bu esnada ikisi de yeryüzü tarafından aşağıya doğru, daha büyük bir kuvvetle çekiliyorlar. dolayısıyla elmanın, dünyanın çekim kuvvetini yenerek karpuza doğru gitmesinin imkânı yok.

    evet, huzura erdin mi bunu öğrenerek sayın yazar?

    edit: bir arkadaş entry'de ciddi bir hata olduğunu ve kütle çekimini bir mıknatısın kolayca yendiğini söylemiş. aslında söylediği "kütle çekim en zayıf kuvvet" gerçeği, benim söylediğimi çürütmez, destekler. elektromanyetik kuvvet, kütle çekim kuvvetinden güçlüdür ama karpuz ve elma manyetik özellik göstermez. dolayısıyla kütle çekiminden daha ağır basan bir etkileşimleri yok. muhatap oldukları ve yenmeleri gereken makro boyutlu tek temel kuvvet kütle çekimi. bu durumda bileşke kuvvete bakarız. o da yer çekimi lehine olur.

    sürtünme zaten her türlü harekette hesaba katılması gereken bir şey ama başlığın konusu bu iki cismin birbirine çekim kuvveti uygulamadığı iddiası olduğuna göre daha derin hesaplar yapmaya gerek yok bence.