hesabın var mı? giriş yap

  • dinledim ve sevgilimle beraber denizde sırt üstü uzanmış, gözlerimizi kapatmış güneşten korurken bulduk birbirimizi.

    üstelik kasım ayındayız, en yakın deniz çok soğuk, güneş ısıtmıyor ve sevgilim yok. o derece gerçekçi bir şarkı.

  • zevki için para dilenen adamın kampanyası. o kadar fakir insan varken alper gitsin miami'de müzik dinlesin diye yardım edeceğiz amk. git çalış kazan nereye gidersen git.

    edit : dalga geçilecek yanı yokmuş . yav he he

  • “benim asıl kimliğim yazarlık değildir. yarın belki bütün elyazmaları, notları, kütüphanemi terkederek ortalama bir kemancı olmaya çalışırım. fakat kemana da bağlı kalamam. yani bir insanın kendini yazar, öğrenci, genel müdür kimliği içine sıkıştırmasını ve bununla kıvanç duymasını anlayamıyorum. dünya o kadar büyük ve seçenekleri o kadar fazla ki keman çalmak bize zevk veriyorsa niye yazar olarak kalalım, bu dünyaya eğlenmeye geldik.”

    (bkz: e dergisi)

  • ilginc olay. bana yillar evvel bi ankarali firmanin akrabama yaptigi jesti hatirlatti bu.

    soz konusu sirket kriz doneminde calisanlarina maas odemez hale geliyor. sartlar zorlasiyor. bu sartta herkes allah belani versin patron modunda istifa edio gidiyor. istifa etmeyen 5-10 kisi kaliyor. 1 sene sonra sirket kendini toparlayinca istifa etmeyip kalan herkese ev aliyor patron.

    akrabam halen o evde oturur ki suan ki degerini soylersem aglarsiniz kiskancliktan.

  • uyanıklıktır. bunu yapan insan öylesine açıkgözlü ve zekidir ki inenleri bekleyenleri kaptığı boş yerden alaycı bakışlarla izler. ben de beklemem. salak mıyım? niye izdiham yaratmak dururken medeni davranayım? ne diye hepinizden üç saniye önce binip on dakika fazla oturma fırsatını tepeyim? metro yanaşırken sarı çizgiyi de geçerim. çünkü cin gibiyim. herkes akıl edemez.

  • v rally adlı araba yarışında bir haritada ormanın içinden geçerken karşınıza bir dere çıkıyor. normalde o dereden hızla geçen arabalar kenara su sıçratırken, ben aracı dere kenarına park edip kuş seslerini dinlerdim. hep arabadan inip dere kenarında piknik yapmayı hayal ettim. olmadı. tabii araba yarışı bu. şimdi orada piknik yapma imkanı verseler, bu sefer bi küçük illa ki açılır. sonuçta yarışın ruhuna aykırı. olmaz. ımmm dıt.

  • karayollarına ait olmayan bir aracın, kuralları bilmeden yaptığı hareket sonucu oluşan kaza. gündelik hayatında otomobil veya motosiklet kullanan bir insan bu şekilde kontrolsüzce asla yola çıkmaz. buna benzer potansiyel kaza durumunu defalarca yaşadım ve dikkatli olarak, yol vererek kurtardım. ancak genelde 15-16 yaşındaki bu scooter sürücüleri durumun vahametinin asla farkında değiller.

    scooter kullanımı için de bir tür temel eğitim hatta a sınıflarından bir ehliyet zorunluluğu getirilmeli. böylece en azından temel kuralları öğrenmiş ve bazı refleksleri geliştirmiş olarak sokağa çıkarlar.

  • insanı hayattan soğutan bir şeydir. kusmasıydı, ishaliydi derken tuvaletten dışarı adım atamaz hale getirtir adamı. bu hale düşmemek için ufak tefek önlemler var. bakın ben dikkat etmedim siz edin, olur mu? benim gibi sakın ola salatanızı dışarda yemeyin, sonra temiz yıkanmamışsa benim gibi sıçarsınız.

    sebzeydi meyveydi bunları temiz yıkayın. yaptığınız yemeği iyice pişirin, et-tavuk cart curt fark etmeksizin. pişirdikten sonra da uzun süre bekletmeyin, hızlıca yiyip bitirin. ha bir de sakın ola ki yemekleri dışarıda uzun süre bırakmayın, bu da ciddi bir sıkıntı olabiliyor. alışveriş yaparken de muhakkak yoğurdunuza, sütünüze falan dikkat edin, tarihi geçmemiş olsun.

    yani düşünüyorum, bunlara bile dikkat etseniz büyük ölçüde riski atlatmış olursunuz. dışarıda yediklerinizden de artık ben sorumlu değilim, bildiğiniz, iyi restoranlara gidiniz efendim.

    ha bir de ola ki zehirlendiniz, hiç evde uğraşmadan direkt hastaneye gidiniz.