ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
zeki müren
-
ölümünden bir kaç yıl önce bodrum'daki evinde buluşmuştuk. çalıştığım gazetenin bilmem kaç kupon karşılığı dağıtacağı zeki müren'den fıkralar kitabı'na yazılması için gün boyu fıkra anlatmıştı bana. hayatımda ilk kez yüzlerce fıkrayı aklında tutup ardarda bana aktaran birisiyle karşılaştığım için acayip etkilenmiştim. heee, fıkraların % 99'u da belden aşşa (bkz: belden aşağı) idi. ama, her yaptığı işte olduğu gibi bunu da son derece ciddiye almış ve bana evinin terasında sabahtan akşama kadar fıkra anlatmıştı...o günkü kadar hiç gülmemiştim:)))
sonra ''zeki müren'den fıkralar'' kitabı bilmem kaç kupon karşılığı dağıtıldı gerçekten....
- bodrum'da yaşadığı sürece her gün mutlaka bardakçı koyu 'na gittiğine ve saatlerce denizi seyredip çay içtiğine ve orada o anda bulunan tüm vatandaşlarla koyu sohbetlere daldığına da tanığım.
uğur ışılak'ın şehitler için yazdığı şiir
-
uğur sende yok kalibirasyon
yazmışsın şiir yine atmasyon
inanmıyor artık size bu populasyon
utandırma şehitleri yapma ajitasyon.
bursa'da bir çocuğun öldüğü saçmasapan kaza
-
cinayetten yargılanması gereken bir hıyar ve masum bir çocuk var. allah ailesine sabır versin
nihal candan'ın adliyede sinir krizi geçirmesi
-
ne kadar vasıfsız, değer üretmeyen ve insanların hakkını yiyerek illegal şekilde lüks hayat yaşayan asalak parazit varsa beter olması dileğiyle, nice dilan polatlara...
bebeğim kimden bilmiyorum yardım edin
ekşi sözlük'te etobur ve otobur yazar istemiyoruz
-
(bkz: ne yiyem mahmut mu yiyem)
türk versiyonu çekilmesi mümkün olmayan diziler
youtube'da izinsiz erkin koray paylaşanlara dava
-
tamam, bu bir şekilde kabul edilebilir, ticari amaçla bunları kullanan ve şarkıları üzerinden para kazanan varsa tabii ki hakkıdır.
amma velakin söylemek istediğim bir şey var.
erkin koray'ı çok severim, hemen hemen tüm 45liklerini de topladım, yani öyle böyle değil ilgim.
pandeminden önceki yıllarda iki kere de konserine gitme şansım oldu.
her iki konserde de zırt pırt durup " telefonla çekmeyin, beni videoya almayın, kameraları kapatın, güvenlik kameralara müdahale edin" demesi canımı sıktı.
akabinde bir 33lüğünü ( benden sana) imzalatmaya yanına gittim, imzaladı ama "bu korsan" dedi. ahah, "yav 82 baskısı" bu dedim, " haa ben yenilerden sandım " dedi.
bunadın mı abi sen? bırak çeksin çocuklar, seni ileriki yıllara aktarsınlar. bilsak günlerindeki erkin baba nerede, şu hallerin nerede.
az sal ya.
parasına kesinlikle değen şeyler
-
(bkz: kaju fıstığı)