hesabın var mı? giriş yap

  • sunucu ve oyuncu ebru akel, 3 aydır nişanlı olduğu, iş adamı ethem sancak’ın oğlu özer sancak’la evlenmiştir.

    not: ulan bir virgülle kızın haysiyetini kurtardık.

  • fazla şeker tüketimi sağlığa tabii ki çok zararlıdır ama "şeker lükstür ve hiçbir faydası yoktur" demek ölümcül bir hata olur.. glükoz vücudumuzdaki bütün hücrelerin başlıca enerji kaynağıdır, hele beynimiz glükozsuz kesinlikle çalışamaz. şekeri nutelladan gazozdan vs. değil ama meyveden-sebzeden, tahıldan almaya devam.

  • olması gereken şey.

    yaşadığım yer belli bir zümrenin kalesi sayılabilecek biraz lüks bir site. komşuların %60'ı falan bir dönemde zengin olmuş insanlar. buraya kadar tamam yani o dönemde zengin olursun bu dönemde zengin olursun ona bir şey demiyorum ama şimdi müthiş kısım geliyor. bu adamların kapalı ve çalışmayan karıları var. neredeyse hepsi volvo, bmw, jeep gibi markaların en yeni ve en üst modellerine sahip (evet şehiriçinde kullanmak için canavar gibi bir dört çeker canım kul hakkı yemeyen müslüman sensin evet). porsche'ye binen de var hadi bu da tamam ama şimdi daha kötü kısmı geliyor: evde temizlik ve yemek yapmaktan bile aciz bütün gün fink fink gezen bu kadınların herhangi bir eğitimi yani kocası tekmeyi bassa kendine bakacak kabiliyeti bile yok. ve bu hayattaki tek başarısı zengin koca kafalayıp parazit gibi yaşamak olan bu kadınlar dünyanın en ukala oluşumları. işte bu yüzden bırakın çalışan kadın da azıcık ukala olsun.

  • anlamadığınız şey tam olarak nedir?

    bu ve tayfası; gidip karikatürler üzerinden para kazanan sayfa ve siteleri dava etseler, kimse ses etmez. "haklısınız" der hatta.

    ama bu adamlar bunu yapmıyor ki?
    radyoloji sitesindeki bir forumda bir kullanıcı karikatür paylaşıyor. ve onu dava ediyorlar.
    radyoloji sitesindeki bir yazıda, karikatüre yer veriyorsun diye dava ediliyorsun.
    kişisel bir blogda 65 yaşında bir kadın iyi bayramlar karikatürü paylaşıyor ve 33binlik oluyor bir anda.

    edildiğin davanın tutarı da öyle 50-100 lira değil. 33 bin lira.

    yani bu ve tayfası diyor ki; sizin radyoloji sitenizin 5 senede kazandığı 3-4bin lirayı, benim karikatürüm sayesinde kazandın. şimdi bana para ödeyeceksin.

    bunun adı telif kovalamak falan değil arkadaşım. bırakın artık kendinizi kandırmayı.

    tüm içeriğini, parasını karikatürlerin telifli eserlerinden kazanan adamları dava edersen haklısındır.
    ancak konusu, kazanç yöntemi vb. hiçbir şeyinin senin karikatürünle en ufak bir bağı bile olmayan siteleri/blogları/forumları dava ediyorsan sen kötü niyetlisindir.

    berlin'de hamurunuza, suyunuza ne katıyorlar bilmiyorum.
    ancak bu insanların avukat masrafı yapmalarına, adliye adliye koşturmalarına, ülke içindeki bin tane sıkıntı arasında bir de sizin 30bin liralık telif davalarınızla uğraşmalarına vesile oldunuz ya. umarım bunun acısı sizden çıkar. umarım.

  • şehzade mustafa'nın annesi, kanuni'nin eşidir.

    zannedildiği gibi hürrem'e yenilmemiştir. çünkü hürreme yenilen kanuni'nin bizzat kendisidir.
    mahidevran sultan, o gösterişli saray hayatından sonra bir anneye en yakışanı yapıp, babası tarafından öldürtülen oğlunun yasını sessiz sedasız çekerek, fakirlik içinde manisa'da sürgün hayatı yaşamıştır.

    kanuni o kadar yenilmiştir ki hürrem'e; ilk göz ağrısı olan karısına bir maaş bile bağlatmamıştır.
    onu açlığa terk etmiştir.
    kanuni o kadar yenilmiştir ki hürrem'e; kendi oğlunu öldürttüğü yetmezmiş gibi, karısı mahidevran sultan'a bir saraylının başına gelebilecek en kötü şeyi yaşatmış ölmekten beter etmiştir.

    kanuni sözüm ona ''muhteşem yüzyıl'' yaşarken,
    kendi karısına ve öz oğluna aslında hiç de ''muhteşem'' bir baba olmamıştır.
    böyle bir babanın yönettiği o ''muhteşem'' yüzyıl ne ilginçtir ki hürrem'in oğlu tahta geçince bitmiş,
    osmanlı duraklama devrine girmiştir.

    kim bilir belki de kanuni tarafından boğdurulan şehzade mustafa'nın,
    hatta yıllarca sürgün edilip, hürrem'in hırsının ve kininin altında ezilmesine izin verilen mahidevran sultan'ın ahı tutmuştur.
    belki de onun için osmanlı devleti bir daha asla ''muhteşem'' olamamıştır.

  • "tercihen çocuk yapmasa da her kadın içgüdüsel olarak çocuk ister. ilerleyen yaşlarda bu his daha da baskın hale gelir. bence yaşı itibariyle bunun pişmanlığını yaşıyor. gerginliğinin sebebi de o."

    gerginliğinin sebebi çocuk yapmamış olması ve geç kalması filan değil. kadın orada istiyor ki projeyle ilgili soru sorulsun fakat 56 yaşında kadına "sizden de bebek gelecek mi?" diye densizce bir soru soruluyor. kadın soruyu "o konuya girmeyelim" diye savuşturunca muhabirler "çocuklardan bahsetmeyeceksek o zaman seninle konuşacak bir şeyimiz de yok" der gibi can bonomo ve eşine dönerek bu sefer onlarla çocuk geyiği yapmaya başlıyor ve laklakın bir türlü sonu gelmeyince de erener haklı olarak sinirleniyor.

    kadın tam benim vereceğim türden bir tepki vermiş. bazen benim de eş dost ortamımda çocuk muhabbeti açılıyor ve "ay gece uyutmuyor, aman derdi bitmiyor" diye yarım saat aynı terane devam ediyor. ben hâlâ çocuk yapabilecek yaştayım ama yapmıyorum. şimdi benim de gerginliğim çocuk yapmamış olmamdan ötürü mü? değil kardeşim. istemiyoruz sizin sevimsiz çocuklarınızın bıkkınlık veren hikayelerini dinlemeyi. ilgimizi çekmiyor. bazı insanlardaki herkes çocuk sahibi olmak istiyormuş da yapamıyormuş algısından gına geldi artık cidden.