ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkiye'nin özetini simgeleyen üç insan
-
(bkz: adnan menderes)
(bkz: kenan evren)
(bkz: recep tayyip erdoğan)
verdikleri zararı cihan alem gelse veremezdi bu ülkeye.
öğretmen öğrenci diyalogları
-
` :öğretmen`- hangi okula gidiyosunuz siz çocuklar
- anadolu öğretmen
- öğretmen mi olucaksınız peki ?
- yoo
- olmayın zaten
` :elemanın biri`- niye hocam
- çok uğraşmalı,zahmetli
- e diğer meslekler de uğraşmalı değil mi hocam
- ne iş yapıyo baban senin
- bilmemnerde genel müdür
- ee nesi zor onun.şunları şunları yapıcaksınız diye yaz ver kurula gitsin.
- öle olur mu hocam geçen gün 11 de geldi eve.
- niye ?
- toplantısı varmış annem dedi
- annene öyle demiştir.
6 temmuz 2020 a haber'in yine yakalanması
-
eyyy joseph goebbels sana propaganda bakanı diyenin amk allahın amatörü.
masterchef türkiye
-
berk gitti berker geldi. bakalım o gidince de berkest gelecek mi.
ufacık ülkesin sen daha ordun bile yok
-
başbakan yardımcısı tuğrul türkeş'in lüksemburg'a verdiği ayar cümlesi.
devleti yönetenlerin dünyaya bakışını anlamak için güzel bir örnek. bu tip insanlar 14 yıldır ülkeyi yönetmektedir.
[http://t24.com.tr/…lkesin-sen-ordun-bile-yok,329550 http://t24.com.tr/…facik-ulkesin-sen-ordun-bile-yok]
hatırlanan en eski sigara fiyatı
-
farklı bir detay yazayım ben de.
1992 ye kadar sigara paketlerinin üzerinde fiyat etiketi olurdu. zam gelmiş olsa bile bandrol üzerinde yazan fiyat neyse o paradan satılmaya devam ederdi. bu da zamlı fiyata geçişi en az üç ay ertelemiş olurdu. ki bazı yerlerde bu neredeyse yeni zamma kadar bile devam ederdi. bakkalların ve küçük marketlerin vitrinlerinde eski fiyattan sigara bulunur levhaları vardı.
daha da önemlisi bu yöntemle stokçuluk yapılamazdı.
süleyman demirel bu sistemi değiştirdi.
fenerbahçe u17 oyuncusunun insanlık dışı faulü
-
u17'deki hakemlerin bile satılmış olduğunu gösteren fauldür. o harekete nasıl sadece sarı kart veriyorsun lan sen haysiyetsiz herif!?
murat boz nihal-bahar candan eser özge ilişkisi
-
(bkz: üçlü bir türkiye için evet)
izlanda'nın bir yıllık gündemi
-
son bir yılı yazıyorum :
volkan patladı
björk yine single çıkarmadı
bu sene de balık bol
milli takım süper gidiyor
başbakan'ın panama'da parası çıktı, istifa
sürekli dönen haberler ise:
izlanda'nın görülesi 10 yeri
game of thrones seti nerede
geleceğimiz jeotermal enerji
sinema meraklıları için izlanda haritası
izlanda elfleri
nasıl huzurlu ülke bu. gerçi bunun başka versiyonu yeni zelanda'yı tercih ederim ben iklim açısından.
kiracıların bina sağlamlığını sorgulayamaması
-
edit: ne güzel cevaplar alıyorum. "ev sahibi rapor paylaşmıyorsa tutmayı nevi" gibi müthiş çözümler. gerçekten bu zekayla insanlar bu yaşa nasıl geliyor anlamak mümkün değil.
arkadaşım ortada sınırlı sayıda ev ve kuyruk halinde kiracılar bekliyorken hangi ev sahibi sizinle rapor paylaşır veya bununla uğraşır? bana 1 tane örnek gösterin. veya da hangi ev sahibi "evin bedeli kadar tazminat ödenir" gibi bir maddeyi sözleşmeye koyabilir. siz hayatınızda sokağa çıkıp gerçek dünyayla karşılaştınız mı?
devlet bu raporları kiracının da almasına izin vermediği, alınan raporların açık bir şekilde yayınlanmasını sağlamadığı müddetçe kiracılar tabut kiralayıp kiralamadığını bilmeyecek. çünkü hatayda da gördüğümüz üzere 2021 yılında yapılan ultra lüks rezidanslar bile yerlebir olabiliyor.
-----
türkiye cumhuriyeti'nin en büyük skandalıdır.
oturduğunuz binanın raporu var mı, varsa ne zaman alınmış, ne sonuç çıkmış. bir kiracı olarak sorgulayamıyorsunuz.
yetti mi?
yetmedi.
alt katınızda market var, indiniz baktınız, dairelerinizdeki kolonların devamı, markette yok. marketin kolonları kestiğinden şüpheleniyorsunuz. öyle ki; "yav bunun denetimi kaç paraysa ben vereyim parasını" diyorsunuz. ama o da ne; tapu sizin değilse veya tapu sahibi tarafından vekaletiniz yoksa bu denetim için birini gönderme hakkınız bile yok.
oturduğunuz binada ölecek misiniz, kalacak mısınız hiçbir sorgulama hakkınız yok.
bu nasıl bir saçmalıktır? kiracılar hayvan mı? kiracıların suçu günahı ne? ne idüğü belirsiz dairelerde yaşamak zorunda mıyız? alt katımızdaki marketi şikayet etme hakkımız bile bulunmuyor tapumuz yok diye.
bu nasıl bir skandal. bu nasıl bir ülke?
20 aralık 2014 askerin polise silah çekmesi
-
asker, görev yerinde olay çıkmasının verdiği gerginlikle sinirlerine hakim olamamış, polis amirine bağırmış. elinde tüfek var ama buna pek silah çekti denemez, zira nöbet sırasında o tüfeği iki eliyle tutmak zorundadır (çapraz tutuştan hazır tutuşa geçmiş sadece).
bu arada, askerle polis arasındaki farkı bilmeyenleri ortaya çıkarmıştır. yok aynı bokun lacivertiymiş de yok bilmem ne. adamlar nizamiyede nöbet tutan ere darbeci demeye getirmişler resmen. ulan askerlik ne zamandan beri gönüllü veya maaşlı (erler için söylüyorum ve 20 lirayı paradan saymıyorum) yapılan bir iş oldu? kendi zorunlu görevini (belki 5 ay belki 12ay) kazasız belasız bitirmek isteyen askerle, cemaatin veya akp'nin köpeği polisle bir tutmayın amk saçmalamayın.
edit: bu entry'de ne polis, ne de asker seviciliği yapılmıştır. ben olayı nöbetçi askerin açısından değerlendirdim. biraz kafası çalışan insan zaten bunu görebilir.
birçoğumuz askerliğimizi nefret ede ede yaptık. bu bağıran asker de bu tiplerden biri. bütün askerlere kenan evren muamelesi yapmayın amk.