hesabın var mı? giriş yap

  • muş'ta mecburi hizmet yaptığımız yıllar. muş'un yerli halkı, hakikaten değişik geliyordu, özellikle başlarda..şehrin zaten bir tane büyük caddesi var, o yolun ortasında(tam ortası), çalışır halde araba bırakıp, kaldırımda bir tabureye oturup çay içen insanı sadece orada gördüm mesela..

    neyse efendim, muş nasıl bir yer sorusuna da cevap olacak yaran olayımız şöyle..
    bir arkadaş bu meşhur caddede araçla seyrederken yolun ortasında bir yaşlı amcanın durduğunu görüp, amcanın geçmesini beklemeye başlar. amca elindeki bir şeyi yolun tam ortasında inceler..bir dakika geçer, yok..iki dakika, yok.. korna çalar, yok..

    sonunda arkadaş sinirlenir, çıkıp 'dayı ne yapıyorsun yolun ortasında, çekilsene!' diye bağırır.

    amca bütün sükunetiyle döner ve şöyle der: farzet ki odunum, etrafımdan dolaş!

  • cool bir hareket. geçen kampüste yürüyorum, başladı bu elleriyle kollarını ovuşturup ''üşyrm yhaa x('' falan demeye. sigaramın dumanını diğer tarafa üfledikten sonra yavaşça dönüp o bomba cümleyi söyledim, ''koş ısınırhahahha yalanın sonunu getiremiyorum. kız üşüyorum dese komple okulu yakarım ısınsın diye amk öyle naçar durumdayım.

  • üniversitede başarılı olmanın hayatta başarılı olmakla hiç bir ilgisinin olmadığı ve hatta aralarında çoğu zaman ters korelasyon bulunduğu gerçeğidir. üniversite yıllarında derslere kasmak yerine sosyal hayata uyum yeteneklerinizi geliştirin gençler. vize-final zamanı birazcık kasın tabi, o kadar da değil.

  • en küçük başarısı paypal'ı kurmak olan adamla ilgili olarak "yeni teknoloji kullanıyor olması kapitalist bir domuz olduğu gerçeğini değiştirmiyor, o kadar zengin olan bir kişi kesin bir bok yiyordur, düzgün bir adam değildir" demek nasıl bir vizyonsuzluktur lan.

    sonra türkiye niye böyle. aha bu vizyonsuzlar yüzünden işte.

  • michael endenin modernizme sağlam bir eleştiri getirdiği sözde çocuk kitabı. bir berberin "zaman tasarruf şirketi" elemanlarınca kandırıldığı bölüm kitabın özünü verir: berber artık müşterileriyle sohbet etmeyecek, işini mümkün olduğunca çabuk bitirecek, her akşam vakit ayırdığı annesini huzur evine yatıracak (ekonomik açıdan gereksiz herşeyden vazgeçecek) ve sonuçta hayatında bilmem kaç yıl zaman kazanacak kendini tümüyle işine verecektir. sonuçta bazen gevezeliğinden sıkıntı verse de her zaman neşeli, dost canlısı olan berber artık hırsla çalışan, depresif, mutsuz biri olup çıkmıştır. benzer şekilde momo ve arkadaşları oyunlarından edilir, daha gerekli sayılan sıkıcı eğitsel faaliyetlere zorla yönlendirilir. sonra momo ve çocukların mücadelesi başlar, olaylar gelişir.

  • erkeklerin ellerini kollarını sallaya sallaya gezmelerine neden olandır.

    dışarı çıktık. evin anahtarı uzatıldı.
    -çantana koyar mısın ya?cebimi deliyor da...
    +olur.
    araba park edilir.anahtarı uzatılır.
    -şunu da ev anahtarının yanına koyuver.
    +tamam.
    hapşurur.
    -ya peçete versene bana!.
    +al bakalım.
    -ya aynanı versene.
    +buyur.
    -aa ! bu da nesi? çantandaki ıslak mendilden alayım mı?
    derin bir iç çekiş.ve:
    +tabi.
    -kalem, kağıt var mı? şu yazıyı not alayım.
    +olmaz mı?
    -bozuk paralar sende kalsın.ağırlık yapıyor.
    +peki.
    -ağrı kesicin varmıydı senin?
    +olmaz mı? sırf senin için taşıyorum bu çantayı ben!..