hesabın var mı? giriş yap

  • "otisabi"

    ipe sapa gelmez
    saptan ipe gitmez
    topluma mal olmaz
    daldan dala konmaz

    sabi sabi sabi sabbirini
    oti oti oti oti otisabirani

    havadaki kuşlar
    klavyeyi tuşlar
    banyodaki duşlar
    sıcak suyla haşlar

    oti oti oti oti otttirini
    sabi sabi sabsabbarani

    aristoyu andın
    tiridine bandın
    güllaç güllaç güllaç
    sütlaç sütlaç sütlaç

    sabi sabi sabi sabbirini
    oti oti otissa bararani

  • evle iş yerim arasında 35 km'lik bir mesafe vardı,

    ben bu yolu kendi arabamla gitmeye kalksam; 100 km'de fabrika değeri 7-8 litre olan ancak gerçek hayatta 8-9 litre aralığında seyreden aracımın yakıt masrafını, otopark ücreti ve köprü geçiş bedelini her gün ödeyecektim.

    toplu taşıma kullanmam halinde en az 3 vesayit değiştirmek zorunda kalıyorum ve bunlardan biri metrobüs, dönüş için de keza aynı şekilde; toplam 6 vesayit olacaktı.

    kısacası ben günde en az 15-20 lira gibi bir tutarı yalnızca toplu taşımaya işe gidip gelmek için harcayacaktım. kendi aracım daha da masraflı olacaktı.

    oturmuş olduğum semtte spor salonlarının aylık ücretleri 150-200 lira bandında seyrediyor. bunu da yazalım bir kenara.

    hafta sonları da şöyle bir çıkıp dolaşalım desek, onuda toplu taşıma sıkıntılı olacağı için mecbur arabayla yapsak farkettirmeden bir 10 litre benzin eksiliyor depodan. ayda 40 litre de oraya yazsak.

    arabanın rutin kilometre bakımı, parça değişimleri, değer kayıpları falan hariç benim aylık minimum ulaşım maliyetim üç aşağı beş yukarı 700 lira civarında tutuyor. 150-200 de spor salonu demiştik. 850-900 lira gibi bir giderden söz ediyoruz aylık. biz bunu düz 1000 liraya yuvarlasak 12 ayda 12.000 lira gibi bir tutarla karşı karşıya kalıyoruz. 3 yılda 36 bin lira eder.

    işte ben üç yıldır işe bisikletle gidip geliyorum. çalıştığım kurumda duş alma ve üzerimi değiştirme kıyafetlerimi muhafaza edebileceğim dolap imkanım olduğu için çok ama çok ciddi ölçüde tasarruf etmemi sağlıyor bu durum. çünkü yılın dört ayı hariç neredeyse her gün bisikletle gidiyorum işe, hafta sonları ulaşımı bisikletle sağlıyorum.

    baştan alırken verdiğiniz para çok gibi gelebilir gözünüze ama iyi bir bisiklet üçüncü ayını doldurmadan hem maddi açıdan kendisini amorti ediyor hem de ciddi biçimde zaman kazandırıyor.

    edit: arkadaşlar şöyle bir durum var; evimle işyerim arasında ki mesafe 35 km ancak bu entry'i yazdığım saatlerde evden işyerine kadar olan mesafeyi hesaplaması amacıyla açtığım yandex navi'nin belirttiği değer olan 46'yı sizlerle paylaşmışım. bu hatamızı bir düzeltelim evvela.

    edit 2: bisikletle kat ettiğim mesafeye gelince; evimden sirkeci vapur iskelesi sahil yolu hattından 22 kilometre, e5 aksaray beyazıt güzergahından da 15 kilometre. buradan vapurla kadıköy'e geçip oradan da göztepe'ye 4 km kadar bisiklet sürüyorum. mesafe daha kısa oluyor ve maksimum 90 dakika sürüyor.

  • olayın altında yatan sebep plüton'un güneş sistemi aidatlarını geciktirmesiymis. güneş'e çok uzak olduğu için ısınma problemleri yaşayan plüton, "ulan bizim paramızla merkür ısınıyor" gerekçesiyle doğal gaz aidatlarını ödemek istememis. vay sen mısın ödemeyen?

  • türk dizi tarihinin;

    - en tırt holdingini, (bütün mahalleyi işe aldılar)
    - en tırt ceo'sunu, (hiç danışmanı, avukatı falan yok, en küçük sorunda bütün yetkileri damadına devretti)
    - en tırt komiserini, (kuzey'in peşine takıldı olay çözmeye çalışıyor, arada kuzey'i alttan alıyor, sakinleştiriyor falan)
    - en tırt mafya babasını, (alt tarafı bir adam vurdu, japonya'ya kaçtı herif)
    - en tırt girişimcilik hikayesini (makara),
    - en tırt stilistini (sabah sporunu park aletlerinde yapıyor)

    barındıran dizi.

    kabul edin aslında senaryo komple ilkokul müsameresi gibi ama izliyoz işte mal mal.

  • banka soygunu sonunda sıvışmaya çalışan soyguncuyu taşıyan ve ensesindeki namlu ile denileni yapıp istenilen yere kadar taksiyi süren şofördür.
    diğer araç şoförlerine bir şeylerin yolunda gitmediğini, anormal bir şeyler olduğunu anlatmaya çalışıyordur kendince.
    böyle bir taksici görüldüğünde hemen polise haber verilmeli, bu ve benzeri ihtimaller göz önünde bulundurulmalıdır.

    çok mu uçuk geldi? başlık kadar değil, evet.