ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
zampara seyfettin
-
bu filmi özel yapan şey, olabildiğince doğal ve amatör olması sanırım. filmde göze batan ve akılda kalan herşey sanki film setinde toplanılmadan az önce bulup buluşturulmuş gibi. filmin esas adamı acıbademli'nin, "abi sen şu hamsi tişörtünü giy, alta da al şu yeşil donu giy, çorabı çıkarma kalsın abicim öyle o" şeklinde oluşturulduğunu tahmin edebiliyorsunuz.
film bu denli rahat ve geyik olduğu için tam bir kafa dağıtma aracı olmuş izleyenlerin gözünde. gördüğüm kadarıyla filmi izlemiş olan herkes bu filmi hatırladığında keyifli bir anını, büyük olasılıkla yazın gündüz vakti evde mayışmışken televizyon karşısında geçirdiği bezgin ve keyifli anını hatırlıyor.
türk kızının saatiniz kaç sorusuna vereceği cevap
erkenden uyanıp çizgi film izlemiş nesil
-
senelerce erkenden uyandığı için, artık uyumayı çok seven ve gerekmedikçe asla uyanmayan nesile dönüşmüştür. en azından kendi uyuma sevgimi buna bağlıyorum ben. saygılar.
kendime not
-
eğer gece ağrılarım yoksa,
vücudum uyuşmamışsa uyuyabilmişsem;
gece mide bulantısıyla uyanıp kusmamışsam, sabah yemek yiyebilmişsem…
aynaya baktığımda saçlarım varsa ve kaşlarım kirpiklerim.
ne çok şeye sahibim?
ne çok şeye sahibim.
bu dünyada su içerek aldığım kemoterapi ilaçlarını atmam gereken fakat bir yudum su içemediğim, çünkü midemin almadığı zamanlar da yaşadım.
normalliğin, rutinin sihrine hep inandım. ancak standart donanımlara sahip her insan gibi düzgünce uyuyup uyandığım dağınık saçlı sabahlarımı çok özledim. çok özledim.
bir sabah kanser oluyorsunuz ve söylendiğiniz tüm normalleriniz hastanenin camlı vitrininde unutulmuş kurumuş bir çiçek gibi solup gidiyor.
kemoterapiye gittiğim günlerde hastanenin camlı vitrininde, sevinçle yollanmış ama sahibine ulaşamadan solmuş çiçekleri her gördüğümde aklıma kendim geliyor.
kendime not: yaşamanın kolay olmadığı bu hayatta en önemli şey kendimim. vitrinimdeki çiçekleri asla soldurmayacak, kendimi asla söndürmeyeceğim.
recep tayyip erdoğan'ın en iyi fotoğrafı
-
bir tane olmayandır.
farklı farklı kategorilerde şöyle sıralanabilir;
gülmenin bir insana yakışmadığını görmek için;
görsel
allah insanı açlıkla terbiye etmesin sözü için;
görsel
kızgın kategorisinde;
görsel
ceeee diyerek bebek güldüren kategorisinde;
görsel
duck face için;
görsel
düşünen adam profili için;
görsel
bir de bayıl istersen feriha için;
görsel
karizmatik olmaya çabaladığı ama olamadığı kategorisinde;
görsel
benim en sevdiğim;
görsel
gelecekten gelen foto, 14 mayıs'ta seçimleri kaybedince küsen kategorisinde;
görsel
edit: linki giden fotoğraflar güncellenmiştir. ilave kategoriler eklenmiştir.
10 ocak 2015 nureddin yıldız'ın hedef gösterilmesi
-
bir çocuğun, ilerde kimle evleneceğine dair ebeveynleri tarafından başka birilerine söz verilmesinden bahsettiği argümanıyla savunulan insan. evet baya normalmiş adamın söylediği ya, biz kafadan bacaklılar bu kadar modern ve akla yatkın söyleme nasıl tepki göstermişiz allasen
adresi zor bulunca eczaneyi yıkan yaratık
-
annesi hastaymış adresi bulamamış ilacını alamamış.
bu da hayırlı evlat olarak gelmiş ve başka kadınlara sizi s.kerim, senin kafanı koparırım, öyle televizyonda gördüklerinize benzemem gerçekten s.kerim hepinizi diye tehdit ediyor hem de sağa sola yumruk atıyor dağıtıyor ortalığı.
tebrikler delikanlı. annene selamlarımızı ilet senin gibi bir yaratık yetiştirdiği için.
insana kendini güvende hissettiren şeyler
-
minibüste en ön sağdaki tekli koltukta oturmak.
o anda ne bozuk para uzatma ritüeli,
ne ineceğin yeri kaçırma korkusu.
o anda ne düşmek dalgalara ne de hürriyet,
şoför, yol ve ben...
bahtiyarım.
george michael
-
nereye gittin be george? 53 yaşında yapılacak şey mi bu?
çocukluğumdan, gençlik yıllarımdan o kadar az kişi kaldı ki artık...
https://www.youtube.com/watch?v=goroyzbvdlo
şişman olduğu halde saygı bekleyen insan
-
rte'nin sesinden şöyle bir yorum alır muhtemelen:
bunlar şişman yav.* yav siz bunların nasıl yemek yediğini biliyor musunuz?* bakın şunu çok net söylüyorum. bun-nar be-nim tüyü bitmemiş yetimimin...* hakkını yiyorlar hakkığnı... lok-ma-sı-nı ağzındannn alıyorlaaar...* yav sen bu şişmanlara nasıl arka çıkarsın?... nassıığlll alkış tutarsın bana açıkla bi' ey cehapeğ?!... bunu da bitireceğiz... hiç kimsenin merakı olmasın... evde yoğurtla cips yiyorlarmış, geceleri çiğ köfte partisi veriyorlarmış, kola-soslu fıstık eşliğinde film izliyorlarmış... hepsinden haberimiz var yav. inlerine gireceğiz inlerineeğ!!!*
muhteşem yüzyıl
-
http://www.milliyet.com.tr/…kanuni-magazin-1896054/ adresinde hakkında ilginç bir yorum bulunan dizidir.
'dizinin ilk bölümlerini izlerken, kanuninin yerine mustafa geçer diye tahmin etmiştik, o da ölünce beyazıt padişah olur diye düşündük ama en sonunda dizi süpriz bir şekilde selimin padişah olmasıyla bitti. ilk defa süpriz bir final yaparak izleyicileri şaşırttıkları için senaryo ekibini tebrik ederiz. umarız bundan sonraki dizilerde de izleyicinin sonunu tahmin edemediği süpriz akışlar olur ve dizilerimiz güzelleşir'
o gün şampanya patlatanla mı rabbine şükredenle mi
-
şampanya patlatanla amk.