hesabın var mı? giriş yap

  • kendisiyle 3 yıl önce ekşi sözlük'ün doğumgünü etkinliğinde tanışmıştım. yazarların oluşturduğu kalabalığa bakıp "ne kadar güzel insanlar böyle" demişti. benim o dediğinde gördüğüm ise kocaman bir insan sevgisi ve teveccühlü bir tevazu olmuştu. sanat camiası için büyük kayıp.

  • askerde ege ordu denetlemesinde avluda bekleşen 10.000 askerin içinde beni bulup tekmil soran tuğgenerale avazı çıktığı kadar bağırarak tekmil vermek ve sonrasında bölük komutanı tarafından tebrik edilmek.
    26 yaşında adımı soyadımı söylebildiğim için tebrik alacağım hiç aklıma gelmemişti.

  • uzun araştırmalar sonucunda 1 ay önce edindiğim teknoloji.

    öncelikle şunun bilinmesi gerekli. oled ve led (qled, nano cell, uhd vb) teknolojileri çalışma sistemi olarak birbirinden çok farklı. led sabit bir ışık kaynağından tüm görüntüyü aktarırken, oled de herbir piksel için tek kaynak kullanıyor. bu ne demek; led tv lerde 3 ana renk karıştırılarak ortaya siyah-beyaz vb renkler ortaya çıkarılırken, oled de her renk o piksel için kendi ışık kaynağından yayınlanıyor. buda gerçeğe en yakın renkleri görmemizi sağlıyor.

    oled mi iyidir led mi ?

    led teknolojisinde ana ışık kaynağına bir ömür biçilir (10.000 saat kabul edelim) bu süre zarfında büyük oranda kötüleşme beklenmez. kaynak sabit olduğu için ekranda bölgesel hatalarla karşılaşma riskiniz düşüktür. renkler çok daha canlı/ışıklı olarak lanse edilir. fakat özellikle gerçek siyah ve gerçek beyazda fark edilecek şekilde istenenden uzak bir görüntü aktarılır. sürekli aynı kanalları izleyen, genellikle tv'yi gün ışığında kullanan ve aşırı düzeyde film-dizi izlemeyen birisiyseniz bence tercih etmeniz gereken tv çeşidi budur.

    oled dediğimizde akan sular benim için duruyor. neden mi ? yukarıda da basitçe bahsettiğim şekilde her bir piksel için ayrı bir ışık kaynağı olduğunu düşünün. bölgesel olarak karanlık sahneleri gözünüzde canlandırın. hah işte oled dediğimiz bu menet o bölgedeki ışık kaynağını kapatıp, gerçek siyahla sizi buluştururken, hemen yanında bulunan kırmızı rengi direk kırmızı ışık olarak, 3 ana ışığı karıştırmadan real kırmızıyı aktarır. bu durumda görülebilecek en gerçek ve tatmin edici görüntü ortaya çıkar. kötü yanına gelecek olursak eğer, bu pikseller sürekli aynı ışığı verdiğinde zaman içerisinde deforme olabilir (bkz: pixel burning) bu durumda o bölgede siyah bir alan oluşabilir. buda seyir zevkinin içine edip, yüksek ücretler ödeyen bu tv sahiplerinin canını sıkacaktır. ayrıca oled ler normal led'lere göre daha az parlak olduğu için özellikle gündüz daha çok tv izleyenler için şikayet konusu olabilir. bu noktada daha çok akşam tv kullanan ve film-dizi tercihi yüksek olan kişiler için oled'in daha uygun olacağını söyleyebilirim.

    oled'de lg mi sony mi philips mi ?

    philips'i hiç potaya sokmadığım için detay araştırmadım fakat kullanan bir arkadaşımdan incelediğim kadarıyla arayüzün yavaş olduğunu söyleyebilirim.

    lg konusunda küçük bir eksper oldum denebilir. uzun zamandır bu işle uğraşan markaların başında gelmektedir. oled yıllık satışında lider marka lg'dir ve her sene b,c,g serisi olarak 3 ana modelde piyasada dominantlığını sürdürmektedir. mevcut b serileri c serilerine göre daha az parlaktır ve işlemcisi bir önceki nesildir. buda b serisini daha ucuz kılmaktadır. g serisi ise c serisi ile aynı özelliklere sahip olup tv komplesi aynı kalınlıkta devam eder ve özellikle tv'yi duvara asacak kullanıcılar için üretilmektedir. ayrıca hoparlör çıkışı b ve c serisinde 40w iken g serisinde 60w'dir. en çok tercih edileni c serisi olarak düşünebilirsiniz.

    sonyyyy sony. yıllardır hayranlık duyduğum markalardandır. tasarım olarak her zaman benim için 1 adım önde olsa da oled panellerini lg'den temin eder. sony burda yazılım ve ses sisteminde farkını ortaya koymaktadır. kullanıcı bildirimlerine göre sony tv'lerde oluşan piksel yanığı %oranı lg tv'lere göre daha düşüktür. bunun yazılımla doğrudan ilgili olduğunu söyleyebiliriz. ayrıca sony harici hoparlör olarak ana ekranın kendisini kullanmaktadır. bildiğiniz gibi ses kaynakları titreşim frekansı ile duyduğumuz sesleri ortaya çıkarır. sony'deki abiler ana ekran üzerinde bu ses mühendisliğini yaparak ekranı hoparlör olarak kullanmışlar. bu sayede ekranda dönen aksiyon sahnelerinde tam olarak olması gereken bölgeden gerekli sesin oluşmasını sağlamışlar. paranız varsa tercih edilir bir marka fekaaaat lg tv'ler 3 ana kaliteden oluşuyor diyelim, b nin fiyatına sony bulunmaz. c nin fiyatına sony'nin en alt modelini alabilirsiniz olarak fiyat skalası devam eder. tamamen tercih ve bütçe meselesidir.

  • sağlık işleriyle ilgili ilk yenilikler ıı. mahmut zamanında başlamıştır.

    bunların başında karantina usulünün uygulanması gelir.

    zamanın avrupa yöntemlerinin alınmasını savunan
    ahmed resmî efendi, avrupa’dan döndükten sonra,
    orada gördüğü karantina usulünün yararlarını anlatmaya kalkınca zamanın ileri gelenlerinden biri tarafından akılsızlıkla azarlanmıştı.*

    islâm dünyasının öteki bölgelerinde de bu karantina sorunu 19. yüzyıl başlarında ulemâ arasında tartışılan bir konu olmuştu.

    mehmet ali paşa’nın fransa’ya yolladığı
    rifâ’a tahtavî’nin anlattığına göre bu sorun tunus’ta malikî mezhebinden olan zeytuna müderrisi
    şeyh muhammed menaî ile oranın hanefî müftüsü
    şeyh muhammed bayram arasında uzun tartışmalara yol açmış, bunlar konu üzerinde risâleler yazmışlardı.

    hanefî müftüye göre karantina şeriat açısından yalnız câiz değil, üstelik vacipti.

    malikî müderrislerine göre ise “karantina tanrı’nın kaza ve kaderinden kaçmaya kalkışmak” demek olduğundan dine aykırı idi

    karantina uygulamasını gerektiren başlıca neden 1831 ve 1833 arasında hindistan’dan gelerek yakın doğu yoluyla avrupa’ya yayılan korkunç kolera salgını olmuştu.

    1831’de istanbul’a gelen amerikalı doktor dekay anılarında bu kolera salgını üzerine yaptığı gözlemlerini yazar;
    avrupa’da çok korkulan bu hastalığa yakalananları,
    bazen bulunduklan evin kapı ve pencerelerini örerek ölmeye bıraktıkları halde, türkiye’de böyle yapılmadığını, sirke vesair maddelerle onları tedavi etmeye çalışmalarını daha insanca bir çaba olarak takdir eder.

    bu vesileyle koleranın ne olduğu, hangi yollarla yayıldığı konusu üzerinde ilk kez olarak kanada’da quebec şehrinde toplanan uluslararası hekimler kongresinde bulunan dr. dekay,
    koleraya yakalananlann kurtarabileceğini istanbul’daki gözlemlerine dayanarak ileri sürmüş ve bu gözlemler kolera üzerine tıp alanında yeni görüşlerin doğmasına yol açmıştır.

    koleranın tıpça niteliği kesin olarak anlaşılıncaya kadar,
    ülkeler arası gezilerde, karantinanın uygulanması için uluslararası anlaşmalar yapılmıştır.
    koleranın avrupa’ya yayılmasında bir köprü durumunda olan osmanlı ülkelerinde karantinanın uygulanması gerektiği için, ıı. mahmut’un emriyle bu yolda
    ilk adımlar atılmıştır.

    ulemâ ve halk arasında karantinaya karşı beslenen olumsuz fikirleri yıkmak amacıyla kitaplar yazdırılmıştır.

    1835’te ilk karantina müdürlüğü kuruldu;
    dârü’l-etibba (hekimler dairesi) adıyla kurulan kuruma fransızca çevirmeni olarak atanan cezayirli hamdullah bin osman adlı zata, karantinanın haram olmadığına dair bir risâle yazdırıldı.

    1836’da takvîm-i vakayi gazetesinde karantinanın faydaları üzerine yazılar çıktı. karantina uygulayan ülkelerden getirilen uzmanlann yardımı ile 1838’de
    sağlık işleri meclisi (meclis-i umûr-ı sıhhi-ye) adı altında bir daire kuruldu.

    ilk uluslararası sağlık kongresi diyebileceğimiz
    bir toplantı sonunda türkçe ve fransızca olarak sağlık işleri nizâmnâmesi hazırlandı.

    daha sonra 1866’da istanbul’da bir kez daha uluslararası sağlık işleri kongresi toplanmıştır.
    türkiye'de çağdaşlaşma

    edit;
    aşağıdakiler de fuzuli isler naziri isimli yazardan:

    karantina, siyasi amaçlarla da kullanıldı.

    mesela 1829 edirne antlaşması'yla eflak ve boğdan'daki işgali kalıcı hale gelen rusya, karantina uygulamasını gerekçe göstererek bölgeye girmek isteyen yabancıları tuna nehri'nin girişinde 15 günlük bir karantinaya almıştır.

    rusya'nın çok keyfi biçimde dilediğine uyguladığı bu karantinanın esas amacı hastalıklardan korunmak yerine bölgeyi dış etkiye kapatma amacına matuftu.

    böylelikle osmanlı devleti ile olan bağlantısını 5 yıl kopardığı eflak ve boğdan'da çok ciddi reformlar yaptılar.

    mesela 1834 yılında ilk romen anayasa'sını hazırladılar. olağanüstü yetkilerle donatılmış rus generalinin memleketindeki valilik görevini rahatlıkla yapmasına alan açmışlar karantina ile.
    karantina gerekçesi de veba imiş tabii.

  • -yav necla seninle de uzun zamandir sevi$medik...
    -ama saldiray abi ben evlendim
    -insan bi haber verir necla. yav necla senin bi bacin vardi.