• sabırla okursanız bir hayat dersi çıkarabilirsiniz:

    kozmatik dünyasının reklam ve satış stratejisine hiç bir zaman güvenmemişimdir. çünkü sizi reklamları ile bir ürünlerini kullandırmaya yönlendirirken, başka bir ürünlerini de kullandırmaya mecbur bıraktıklarını düşünürüm hep.

    örnek vermek gerekirse:

    tüy dökücü kremler ile tüylerinizi dökebilirsiniz, ancak bunlar uzun vadede cildinizde başka sorunlar yaratarak, onlar için de ürünler sunarlar. böylece onu da almak zorunda kalırsınız.

    makyaj silmek için aldığınız o zerzavatlar çok iyidir, ama uzun vadede yüzünüzde siyah noktalar çıktığında, aynı markaya güvendiğiniz için, bu defa da siyah noktalar için kremler alırsınız.

    gelelim mesela saçlara. yetişkinler olarak en büyük derdimizdir. reyonlarda saç dökülmelerine karşı yazan bir şampuanı her zaman havada kaparak alırız. ya da kepeklere karşı olanları di mi? en büyük tercihlerimiz her zaman sorunlarımızın çözümünden yanadır. işte burada en büyük yanılgımız, en hassas organımız olan saçlara yönelik olmaktadır. çünkü saç dökülmesine karşı olan şampuan ya kepek yapmakta, ya saç kırılmalarına neden olmakta, ya da daha nicelerine yol açmaktadır... ya da tam tersine, diğer çözümler için sunulan alternatif şampuanlar da aynı şekilde farklı problemlere yol açmaktadır...

    pekala, bir çocuğunuz var diyelim... sizin için dökülmesi normal olan saçlar kadar çocuğunuzun saçı dökülse ne yaparsınız? doktor doktor gezersiniz... sorunu tespit ettiğinizde o şampuan markasının firmasını mahkeme mahkeme süründürürsünüz... di mi?

    tabii ki de hayır, çünkü "bunun için kim uğraşacak amk bu bürokratik sistemde" deyip vazgeçersiniz.

    ama elin gavuru öyle demiyor işte.

    çünkü insan olarak çocuklarımız için hassas bir yapıya sahibiz.

    işte bu yüzden zamanında milyonlarca dolar tazminatlar ödeyen kozmetik firmaları, başlarına gelecekleri bildiklerinden dolayı çocuklar için üretilen ürünlerde daha hassas ve dikkatli davranmaktadırlar.

    örneğin mesela bir çok fast food firması, çocuklar için üretilen abuk sabuk menülerinde, yetişkinler için kullanılandan daha az kimyasal gıda barındırmaktadır. yoksa sikertirler adamı.

    yani, temizlik ürünlerinde çocuklar için üretilen ürünleri kullanmak, kendi sağlığınız için de atacağınız en büyük adım olur.

    işte tüm bu fikirlerime binaen kurmak istediğim dernektir.
  • kurdum, başkanı da oldum.

    "2'si bir arada"
    "3'ü bir arada hem de kreması bol"
    "saç dökülmesine bire bir"
    "bu şampuan kepeğin anasını beller"
    "içindeki lambada molekülleri saçlarınızı ahenkle dans ettirir"
    "kız düşürme garantili formül"

    nedir abicim bunlar?! geç bunları! bebek şampuanına gel. kokusu yeter...

    şeklinde bi de manifestomsumuz var...
  • düğünümden bir ay önce gözümde çıkan arpacık, artık vücudumun bir organı olunca, gittiğim tanıdık bir göz doktoru; bundan sonra yüzünü bebe şampuanı ile yıka, iki haftaya geçmezse tekrar gel demişti. dört günde geçmişti.

    yaklaşık beş yıldır kullanıyorum ve özellikle gözünde arpacık çıkan, tanıdık tanımadık herkese de ısrarla tavsiye ediyorum. aynı zamanda genital bölgeleriniz için de gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. ama saçlarınız keçe gibi olabilir o yüzden saçınız için tavsiye etmiyorum
  • üyelerinin, "göz yakmayan" iddiasıyla piyasada bangır bangır reklamları yapılan bu şampuanların neden benim gözümü yaktığını açıklamasını beklediğim dernek.. (evet ben de kullandım)

    derdini anlatamayacak kadar küçük sabi sübyana yaptıklarınız yanınıza kalıyordu.. ufacık bebeler niçin ağlıyor anlayamıyorduk.. ta ki bizzat bu acıyı çekene kadar.. gelin boyunuza göre biriyle dalaşın bakalım..

    savunmalarınızı yarın sabah masamda istiyorum..

    sahlanankoc
    bebe şampuanıyla mücadele derneği onursal başkanı
  • ben son 2 yıldan beri bu derneğin faal üyesiyim.

    sebebi ise kozmetik sektörünün bebe ürünlerinde abuk subuk kimyasalları kullanmayı götünün yememesi.

    şampuanını da kullanıyorum, sabununu da.

    banyo sabunlarında alerjik reaksiyonlar gösteren vücudum bebe sabununda asla bu reaksiyonları göstermiyor.
  • bir müddet sonra gözenek sorunuyla boğuşmak zorunda kalacak olanların birleştiği dernek.

    yapmayın annem, koca koca insanlarsınız. bebeklerin cildinin ph'sı ile yetişkinlerinki çok farklıdır ve cilt aradaki farkı giderek gözenekleri büyütmek suretiyle kapatmaya çalışacaktır. kimyayı küçümsemeyin ve cildinize uyumlu olan kozmetiklerle devam edin.

    hayır, en çok da dalinin kimyasal olmadığı argümanına güldüm. hay allah sizi ne yapmasın e mi*! doğallığa bu kadar düşkünseniz hiç olmazsa daha uygun asitliğe sahip sabunlarla yıkanın, emin olun daha az zarar görürsünüz.
  • tam 3 yıl önce kemo alırken dalin kullanıyordum. pöfür pöfür esen rüzgarla beraber dalin kokusu rahatlatıyordu. saçlar zamanla yok oldu, sonra ince tüyler çıktı. dalin kullanmaya devam ettim. tedavi bitince 6 ay sonra eski saçlarıma kavuşmuştum. sarımsak özlü şampuana geçip yetişkinliğimi ilan etmiştim. arada alır, keyfini çıkarırım. bebe bisküvisi gibi bir şey :)
  • (bkz: 1 yaşından kalma alışkanlıklar)

    içeriğinde boya, paraben, sls, alkol gibi zararlı maddeler bulunmadığı için yüzümü yıkamada kullanıyorum. ayrıca bebek yağını da aynı sebeplerden vücut kremi yerine kullanırım. bu tiplerin gece acıktığında süte bebe bisküvisi batırıp yediği de görülmüştür.
  • bıcı bıcı yaparım dalinle...
  • eski sevgilimin 4 yıl öncesinde dahil olduğu grup. saçlarına dokunup yumuşaklığına şaşırdığım bi vakit, o zamanlar bebek olan kardeşinin şampuanı dalini kullandığını söylemişti muzipçe gülerek. sevgili değildik daha, güzel zamanlardı. orada kalsaymış, iyiymiş. kısfmet...
hesabın var mı? giriş yap