• memleketin geldigi hali gosteren durum.
    parti ayirt etmeksizin soyluyorum hepsi bu durumda.

    butun belediyeler ona burs, buna maas, suna yemek verme pesinde. ortada belediyecilik namina vaat olarak hicbir sey yok neredeyse hepsinin soyledikleri millete bedavadan yemek , para dagitmak uzerine.

    kaldirimlarin anasi bellenmis, yollar mahvolmus, sular boklu akiyor ama adamin derdi millete hergun corba dagitmak, faturasini odemek, maas vermek. ben gotumu yirtip calisayim vergimi vereyim bu vergi butceden belediyeye gitsin belediye de millete dagitsin, ne ala dunya.

    kardesim benim evimde su camur gibi akiyor enfeksiyon kaptim hayatimi skti, evin onunde yol kostebek yuvasi olmus arabayi skti, yuruyecek kaldirim yok. ben simdi bunlari yasarken diger taraftan elin oglunun luks yurdunun parasi, digerinin yemek parasi, oburunun faturasi derken binlerce insani finanse ediyoruz. kardesim madem boyle para var neden biz bir sey gormuyoruz.
  • lafı dolandırmadan yazmakta fayda var, ben ekonomistim diyen, önce nas var diye faizi düşürüp ardından faizi %50'ye çıkaran, ülkede hukuk adalet bırakmayan, 20 milyon arap kaçkını ülkeye doluşturan cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın aç bıraktığı milleti doyurmaktadırlar.

    üstelik senin benim, çalışanın vergileriyle.

    bu ülkede cahil asalak zeka gerisi kim varsa ülkenin her imkanından faydalanıyor zaten, ya mesela ben izmir belediyesinden talep ediyorum kardeşim bize de pub aç, ülkenin en büyük iki fabrikası izmir'de düş su paralarından vergilerinden aç bize bi izmir pub. bira içelim deniz kenarında, onca yeşil alanın var. nerede mafyatik tip var bütün mekanlar onların, sanatçı getir, etkinlikler yap, biraz avrupa gibi işler dönsün ya. varsa yoksa ramazan kolisi, fakire şu, suriyeli'ye bu.

    biz seçmen değil miyiz?
  • halbuki vatandaşın açlıktan ve/veya yoksulluktan (doğalgaz vb. ödeyememekten) ölmesini beklemelilerdi.

    yoksulluk sınırı 49.000 açıklandı. geleneksel tatlıların kilosu 1.000 tl'yi geçti.

    burada hayır kurumu diye olumsuzlanan durum aslında talep olarak dönüyor:
    yardımdan gelen miktarın yerine x ihtiyacını görüyor bir çoğu... yani kimse meraklanmasın tasarruf kalmadı. ki tasarrufta bir ihtiyaç ya başka bir mesele.

    keşke yardımlara ettiğiniz lafı, sübvanse edilen holding/şirket/kulüp vb. etseniz... silinen vergi borçlarına, tartışmalı ihalelere...

    ama vur garibana... ne âlâ!

    edit: mesaj atmayın boşa; gidin mümkünse ekonomik krizler tarihi okuyun ve/veya ekonomik krizle ilgili belgeseller izleyin. ekonomik krizlerde devlette-belediyede vatandaşı destekler desteklemekle de mükelleftir. keynes'e bakın dilerseniz.
  • bugünlerde ellerinde kağıtlarla kurum kurum dolaştırılan insan görüyorum.
    ey seçim sen nelere kadirsin.
  • baslik sahibine %100 katilmakla birlikte, bu kadar rezillik yetmezmis gibi bir de belediye calisanlarina her 6 ayda bir %100 zam yapiyorlar. sanki analarinin parasini dagitiyor bu belediye baskanlari. iktidar, muhalefet degismiyor. butun belediylerde bu rezillik mevcut.

    ver butun belediye calisanlarina asgari ucret eger yine basvuru yapmak icin kmlerce kuyruk olmazsa ben de bir sey bilmiyorum! zaten hic biri bir sey yapmiyor, hic bir zke derman olmuyorlar bari asgari ucret aliyorlar diye harcanan vergilerimize daha az uzulelim.
  • ben de belediyelerin iyice hayır kurumuna döndüğüne inanıyorum ve bunun olmaması gerektiğini düşünüyorum, buna karşıyım.

    para fazla gelip saçacak yer arıyorlarsa su ve otopark ücretlerini, emlak ve tabela vergilerini vsyi düşürsünler.

    halk ekmek anlaşılabilir bir hizmet ama başka bir şehirden gelen öğrenciye lüks yurt hizmeti verilmesi, burs verilmesi, ucuz ulaşım imkanı tanınması vs vs gayet gereksiz. ülkede üniversite olmayan il yok. ekonomik imkanlara sahip olmayanlar oralarda okusunlar.

    hamile ve küçük çocuklu kadınlara bedava toplu taşıma hizmeti vermek gayet gereksiz. bir kadın hamile veya çocuklu olunca ulaşım ücretini karşılayamayacak kadar düşkün hale mi geliyor?

    başka illere iş makinesi, nakdi para vs yardımı gayet gereksiz. bu yardımları belediye başkanı kendi partilerinden olan belediyelere yapıyorlar. hatta bu da kesmiyor iyice saçmalayıp başkanın, encümen üyelerinin, partide ağırlığı olan isimlerin, delegelerin ve eşlerinin memleketlerine yapıyorlar.

    dediğim gibi para fazla geliyorsa o ilin vergi mükelleflerinden çeşitli isimler altında aldıkları paraları azaltsınlar. o ilin sakinlerinin hizmet almak için verdiği o paraları babalarının malı gibi dağıtmasınlar.

    ekleme: belediye işçilerinin ücretlerinden bahsedilmiş. unutmuşum, söylemezsem olmaz. aynen öyle kardeşim; taşerondan asgari ücretli eleman alsalar bir işçinin maliyeti şu andakinin maksimum 1/5'i olur. kendi kadrolarını doldurdukları pozisyonlar için iş piyasasının gerçekliklerinden uzak deve yüküyle para veriyorlar. evet aynen öyle kardeşim; o işçi kadroları için asgari ücretten ilan açsalar kadıköy'deki eminönü vapur iskelesinden altıyol yani boğa'ya kadar başvuru kuyruğu olur. gözümüzün önünde yandaşlar beslenip semirtiliyorlar. birilerine kıyak yapılacak diye bizim vergilerimiz çar çur ediliyor.
  • kesinlikle yanlış bir durumdur, ancak vatandaşların büyük çoğunluğu kendi cebine doğrudan bir şey koyulmadıkça diğer yapılan hizmetlerin tamamını görmezden gelerek belediyeleri bunu yapmaya zorluyor.
    insanlara şükür ettirile ettirile yardıma muhtaç dilencilere dönüştürüldüler haberleri yok.
    gözünün önünde hakkını yiyorlar, kendi hakkından bir kırık önüne atılınca ondan mutlusu yok.
  • kesinlikle gelinen son durumdur. her yerde afişler şöyle dağıttık bunu bu kadar dağıttık. ben demiyorum ki hiç dağıtılmasın ama her şeyin bir dozu vardır. ben vatandaş olarak hizmet görmek istiyorum farklılığı hissettiren olmadı aynı tas aynı hamam.

    senelerdir bozuk olan yollar var. ulaşım hizmetleri deseniz artan nüfusla beraber iyice bok gibi olma yolunda. farkındalığı yüksek olanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır.
  • çünkü zamanında evet dediğimiz için....
  • türkiyedeki tüm partiler sosyalisttir. vaatleri de bunun kanıtıdır.
hesabın var mı? giriş yap