• güzel düşünülmüş, iyi işlenmiş fakat ince yazıl(a)mamış bir senaryo var karşımızda. tarantino'nun referansı tabiiki de filmi izletir, onun referans vermesinin sebebi sevdiği tarzda dialoglar ve şiddet barındırması bu gayet anlaşılabiliyor yalnız tarantino muhabbetleri, şiddeti ve inceliği var zannedip filmin başına oturmak insanda hem büyük bir beklenti oluşturuyor hem de filmden alıcağımız tadı daha filmi izlemeden şekillendiriyor. havada kalmış, incelenmemiş çok fazla karakter ve olay var. eksik kalan -bana göre- çok fazla konu var. sanki bir kararsızlık yaşanmış filmin ilerleyen zamanlarında. iyi başlayıp, iyi giden bir film bir anda rutine ve stabilliğe bağlıyor, durma noktasına geliyor resmen. bundan sonrası birazcık spoiler olabilir.

    --- spoiler ---

    çok çok ama çok saçma bir şekilde bitiyor. yap 1 saat daha, ekle biraz daha dolambaç, polisin pederle girişeceği mevzuyu da incele, olacakları bize seyrettir. yakaladığın nefis damardan devam et, tadı damakta bırakma. bu film öyle bir şekilde bitiyor ki sanki arkadaşımızın söylediği yemekten 1 çatal alıp ona hayran kalmamız ve devamını yiyemememiz gibi bir şey. tam olarak anlatamıyorum fakat havada kalan bir sürü ilerleyebilecek mevzu varken pat diye bitirmek olmamış. oysa ki ne güzel de başlayıp ilerlemişti. mantık hataları her filmde olduğu gibi bunda da var ama üzüldüğüm nokta 10/9-8'lik bir film yapabilecekken sadece 10'da 6'da kalıyor benim için bu film. baba karakteri gerçekten iğrenç bir insan bu rol için daha iğrenç bir insan yaratabilsen yaratamazsın o derece. sapık ve polis gayet iyi seçimler, sıkıntısız. eksik kalan şeyler giderilip 120-130 dakikalık

    --- spoiler ---

    eksik kalan şeyler giderilip 120-130 dakikalık harika bir film ortaya çıkarılabilecekken böyle harcanması açıkçası bir sinema sever olarak beni üzdü. dediğim gibi karanlık mizah ve şiddet sevenler için izlenebilecek bir film ama filmi yazan-yöneten ikilinin biraz daha çalışıp daha başarılı işlere imza atması gerekiyor. bunu da yapabilecek potansiyelleri olduğu çok açık. yeni filmlerini yazmadan önce ya da yazarken bu filmi dönüp dönüp izlemeleri gerekiyor. eksikleri ve hatalarını anlayıp karşımıza aynı tarzda çok daha başarılı bir film çıkarabilmeleri için.

    son olarak bunu seven bunları hayli hayli sever, hatta bayılır ölür çıldırır. (bkz: chugyeogja) (bkz: akmareul boatda) (bkz: hwanghae) bana göre iyiden kötüye göre sıraladım. ama keyif benim tabi siz ikinciyi belki de daha çok seveceksiniz. ama bunu sevdiyseniz bu üçünü de seveceğinizden eminim.
  • dün bir dostum sayesinde izleme fırsatı bulduğum filmdir. filmin başında yönetmen "dikkatli izleyin", "müzikleri seçerken bile öyle önem verdik ki..." v.b. gibi filme övmeye başladı,beklenti oluşturdu. ayrıca tarantino'nun "2013'ün en iyi filmi" iddiası da beklentiyi üst noktaya çıkardı.

    film ne oyunculuk, ne oyuncu yönetimi, ne senaryo; ne de görüntü yönetmenliği ile ön plana çıkıyordu. film baştan sona yönetmen başarısıydı. gerilimi vermesi, atmosfer yaratması... hikayenin hepsini anlatmaması, hikayenin aktarılışı.... yer yer coen mizahı( ki hastasıyım) yer yer lars von trier rahatsızlığı hissettiğim filmdir. oldukça beğendiğim bir filmdir. bu kadar basit br konu ve bu kadar az mekan çekimi, az bütçe ile çekilmiş filmleri takdir etmemek elde değil. şimdi diyebilirsiniz;"lan az bütçe de neymiş?", meramımı şöyle anlatmak isterim;

    --- spoiler ---

    filmin çoğu kulübede geçiyor.
    --- spoiler ---

    az mekan kullanıp, sıkıcı olmamak,seyirciyi dinç tutmak zordur. ciddi anlamda yönetmeni tebrik etmek istiyorum. oldukça iyi bir film, festivalde şansı olan varsa gösterimine gitsin derim.
    filmin konusu, diyaloglar, estetik için değil... yönetmenlik dersi açısından( atmosfer yaratmak, engel çıkarmak, süpriz, klişelerden uzak olmak v.b.) izlenmesi gereken filmdir.

    filmden sonra hissetiklerimi aktarmak gerekirse; filmde bahsi geçtiği üzere; "manyaklar manyaklardan korkar" gerçekten de bazırları sadece kötüdür; tahmin edemeyeceğimiz kadar kötüdür. insanın karanlık yanını görmek istemeyiz, inanmak istemeyiz. çoğunlukla sağ duyumuz " yahu şöyle de yapmamıştır." diye fısıldar vicdanımıza çünkü insan yanımız ağır basar. insana güvenmek zorunda hissederiz yaşamak için. insan değiştirir;insan iyiyi, ortak iyiyi ve sağduyu arar diye kendimizi inandırırız. lars von trier filmleri bu açıdan bizi rahatsız eder; "büyük kötü kurtlar" masallardan çıkmış aramızdadır. koşullar seri katilleri, sapıkları ve aklımızın almadığı suçluları ortaya çıkarır... evet dünyanın çivisi çıkmıştır...
  • film, bir din öğretmeninin tek şüpheli olduğu, küçük kızları öldüren seri katilin bulunmaya çalışılması ile ilgili.

    övmeye doyamadığım (#31446811) bir zamanlar anadolu'da nın israil versiyonu. film, aynı zamanda bir ülke profilini çiziyor ki bizimki gibi içten içe de değil, bayağı sert bir üslupla. bunu nbc yapsa salman rushdie
    muamelesi görürdü.
    ikinci yarıdaki yavaş ama yerinde tempo söz konusu ülke israil olduğu için oldukça yerinde olmuş, zira israil, yahudi ritüelleri, filistin, savaş ve kaçınılmaz şiddeti gittikçe baharata dönüştüğü bir ülke filmini herşeyini ülkemizin konya'sından bile daha iyi tanıdığımız bir amerikan filmi temposunda izlemek gereksiz olabilir.
    --- spoiler ---
    babada oğula geçen bilgiler ve odağındaki baba müthiş.
    o dayakçı polislerin görüntüsünün tıpkı ülkemizdeki normalliği ile algılanması şaşırtıcıydı. mesela hemen polislerin görevden alınması ve skandalı olmalıydı diye bekliyoruz ama israilde bizde bile olmayan bazı şeyler normal demek ki.
    filistin esprilerini koymak ise gerçekten şapka çıkartır. cesaretten daha çok ülkenin öz güvenini anlatması bakımından kıskandırıcıydı.
    aranan kızın başının kesik bulunması ise filmi şaha kaldıran cinsten. bilimle bile dalga geçilen iletişimsiz dünyaya koca bir öpücük olmuş. "sapık olduğunu sen anlayamazsın" gibi bir teori yaratmış oldu aynı zamanda. çünkü başı kesik ise belki de suç yahudi suçu değildir diye haklılık payı yaratabilir pekala.
    --- spoiler ---
  • akılda kalan sahneler insana 'neden sürekli gözümün önüne geliyor ki, halbuki çok kolay' dedirten filmlerden biridir.
    tarantinovari ironizm üç beş sahnede ayan beyan çok nettir. ilk sahnede filistinli gencin atla gelmesi ve kamera açıları ve bir kahramanı resmeden bindirilmiş müzikler 'palestinian' halkına bir övgüdür. zaten israilli babanın tepkileri de korkudan çok saygıdır.

    ikinci sahnede yine atla görülen filistinli gencimizin koca bir caddede tek sokak lambası altında belirmesi de ne kadar yalnız olduğuna vurgu gibidir. her iki sahnede de at sırtında olan bu yakışıklının karşısına, birinde sallanan sandalyeden kalkan israilli, diğerinde de bisikletten inen israilli vardır. filistinli genç hiç atından inmez.. oldukça güzel sahnelerdir.

    ama filmdeki 'gidi' karakteri, yani kızın babası, filmin başından sonuna kadar bana kardeş payındaki hilmi abiyi hatırlattı.. bütün mimikler ve hareketler öyle gibime geldi.. bu da garip bir şekilde filmin içine çekilmeme engel oldu.. biraz da müziğe çeşitlilik getirirse bu adam olmuş dedirtti. hayırlısı..
  • her ne kadar konusu politika olmasada arap ile israillinin iphone muhabbetiyle harika bir özeleştiri yapmış filmdir.
  • film festivalinde bilet bulamayıp malum ortamlar sayesinde izledim. sürükleyici bir film ama çok da beklenti içine girilmemeli diye düşünüyorum. abartılacak bir durumu yok.

    --- spoiler ---

    daha ormanda mika'nın cesedinin bulunduğu sahnede koptum filmden. polisin izleri takip ederek bulması saçmaydı. ceset metrelece uzaktan görülebilirdi zira açık alandaydı. gerilim yaratılmak istenmiş ama olmamış. ayrıca tek vuruşta adam bayıltmalar nedir ya allasen. klişenin dibi resmen!

    bir de mika'nın babası christian bale'in american hustle'daki haline benziyor sanki.

    --- spoiler ---
  • 2013 israil yapımı bir film. busan international film festival'da gösterilmiş ve quentin tarantino'ya göre bu senenin en iyi filmiymiş.

    http://blogs.indiewire.com/…lm-of-the-year-20131014
  • tarantino'nun ovgusune guvenerek seyredip, hic de hayal kirikligi yaratmayan film.

    senaryo cok surukleyici. izleyeni sonuna kadar kendine bagliyor. ayrica bu kadar kanin ve gerilimin yani sira, ince ince espriler ve komik durumlar da soz konusu.
  • 2013 israil yapımı film.. filmdeki en guzel karakter kısa sureligine at sırtında gorunen yakışıklı filistinli genc.. oyle ki, o kadar suça meyilli tipleme arasında fazlaca masum ve karizmatik durmakta..
  • tarantino'nun övgüyle söz etmiş olmasına aldanılmasın; "adam olunmak; işi batırmamak isteniyorsa, -çok kurnaz ya da çok becerikli değil; kuralına uyacak kadar- akıllı olunmalı" temalı anti-tarantino bir film. benzerlik varsa yüzeyde.

    asalım keselimci işkence ve linç düşkünlerine terapi olarak tavsiye olunur. işin ilginci -değil aslında- bu gibiler de, aynı "sapık"lar gibi, ders alma özürlüler ama...
hesabın var mı? giriş yap