• ben ergenlik safhasındayken nerden bulduysam böyle bir takım kartlar buldum.
    bilim adamları, filozoflar şairler felan. herkesin bir aforizması var.
    bir onu okuyorum bir öbürünü, lan diyorum adamlar ne laflar etmiş. oha diyorum çüş diyorum.
    acayip özeniyorum adamlara. lafı koymuşlar felan diye...
    yalnız içlerinden biri basit geliyor bana. adam, albert einstein; lafı: "bir önyargıyı yıkmak atomu parçalamaktan daha zor"
    bu mudur?
    laf bu mudur yani diyorum.
    adeta einstein dan utanıyorum abi

    sanki yolda bedri rahmi eyüboğlu ile karşılaşacaz
    karadutum çatalkaram çingenem
    bana soracak "sistem bu yanındaki kim?"
    ne derim? nasıl yaparım? bir lafı sözü var mı diye sorsa?
    "bedri abicim adam demiş ki, atomu demiş parçalamak tabi zor ama demiş, yani, önyargılar daha da zor demiş"
    ...
    ...
    bedri abi demez mi bana "ee laf diye bunu mu demiş"
    sormaz mı la?
    bir lafa bakmaz mı laf mı diye sonra adama bakmaz mı?

    ben resmen einsteinden utanıyordum
    insan babasından utanır çok içiyor diye
    ya da çocuğundan utanır ösysmspkkps sınavında düşük not aldı diye
    icabında kendinden utanır yani
    lan insan einsteindan utanır mı? bu nasıl bir medeni cesaret örneğidir?

    hem de kime karşı utanıyorum.
    nietzsche ye karşı
    nazım hikmete karşı
    goethe ye karşı

    sankim götenin de çok umrundaydı. neyshe efendim, ben böyle kartları okuyorum okuyorum. sıra küçük albert a gelince canım sıkılıyor. önyargıyı yıkmak.... peeahh diyorum laf mı bu lan!

    sanki bir akşam tiyatro çıkışında shakespeare ile karşılaşacaz arkadaş
    adam yanımda görse alberti ne diyecek, olmak ya da olmamak abicim
    lan bu adamın ne lafı var, ne sözü var, ne demiş bu adam diye sormaz mı

    -wilyım abicim bu arkadaş da çok temiz bir arkadaşımız, fizikdir kimyadır uğraşıyor işhte kendi çapında...
    -lafı var mı lafı lafı?
    -var abicim, çok farklı bir noktadan yaklaşmış, albert, demiş ki, şimdi önyargıyı parçalarken...

    böyle einsteini savunurken felan hayal ediyorum kendimi, ama, laf-ı güzaf efendim ne dersen de. adamın lafı boktan. be ne yapayım.

    -sevgili sistem, at üstünden bu karanlık geceyi, bırak gözlerin dostça baksın danimarkaya.

    neyshe efendim, karlı kayın ormanında nazım hikmetle karşılaşıyoruz
    kütür kütür ses çıkarıyor adımlarımız
    hava soğuk, rüzgarda nazımın saçları kıvırcık dalgalanıyor
    hafif sis var abi, düşün ambiyansı

    benim yanımda kim var? albert einstein. evet, nazım bir bana bakıyooor bir albert a bakıyor...
    yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür,
    ve bir orman gibi kardeşcesine

    tövbe estafurullah. tam bu ortamda albert diyor ki, nazım usta benim de bir lafım, sözüm var diyor.
    destur var mı?
    buyur diyor nazım. bu akıllı da diyor ki afedersin önyargıyı yıkmak zor muş daa felan filan...

    la insan biraz utanır la. la insan bi laf etmeden önce bir düşünür la.

    neyshe ben bu kartları böyle okuyorum abicim teker teker
    içlerinden hiç boş laf eden yok haa, bir tek küçük albert böyle saçmalamış.
    la diyorum, ben bu kartı desteden çıkartsam mı ne yapsam,
    sonra ondan da vazgeçiyorum takım bozulmasın diye, sanki adamlar kahve fincanı. yarabbi ergenlik ne zor şey...

    sonra bu kart dönemi geçti gitti felan...
    büyüdük, dünya kirlendi
    la şimdi düşünüyorum da en sağlam lafı albert einstein demiş haa

    o zaman için çok saçma gelmişti, ön yargı dediğin nedir ki, yıkılır gider diye düşünmüştüm
    lan herkes az biraz özeleştiri yapar, yıkılır yani...
    ne zorluğu olabilir ki önyargı yıkmanın? lafı anlamamışım yani

    toplum ile daha fazla haşır neşir oldukça insan anlıyor.
    "haaaaa" diyorsun, jeton düşüyor...
    albert haklı beyler.....

    demiş ki: "bir önyargıyı yıkmak atomu parçalamaktan daha zor"
    bunu, atoma kafa tutan adam söylüyor.

    abartmıyor ama, gereksiz süslemiyor da.
    gerçekten abartmıyor, daha zor.
    insan bütün bir ömrü bile önyargılar üzerine inşa edebiliyor
    ve yıkamazsın

    lan en basitinden şu naciz memuriyet hayatımda
    bir işi, oldukça amaçsız, bir hayli verimsiz, çok acayip anlamsız bir şekilde yapan insana karşı
    neden bunu böyle yapıyoruz diye sordum
    ve cevap çığır açıcıydı
    - çünkü hep böyle yapıyorduk

    .....
    ne denilebilir.
    lan o zaman niye hala mağarada yaşamıyoruz, öküzün evladı!
    adam kendine ve kendinden önceki kendi gibilere referans veriyor
    - ee bu böyle yapılıyor

    lan gerizekalı, istersen başka türlü de yapılır lan!
    yani bir işi, mantıklı olduğu için değil
    sadece alıştığı için yapan insan.................

    insanoğlu aslında

    hepimiz aslında

    evet.

    sadece, bizden öncekiler de böyle inanıyor diye inandıklarımız...
    bizden öncekiler böyle yapıyor diyerek böyle yaptıklarımız...

    düşünceler... kendimize ait sandığımız. belki bin yıllık, belki iki bin... yer yer beş bin...

    bir önyargıyı yıkmak! herhangi bir öyargıyı... en basitinden.

    bir insan bir işi bir sebepten bir şekilde belli bir tarzda gerçekleştirdi mi? evet diyelim. bu insana bu tarzın yanlış olduğunu anlatamazsınız. anlatmanıza imkan yoktur. iş gerçekleşmeden önce bir şansınız vardır. fakat iş gerçekleştikten sonra, o işin yapımı ile ilgili uygun tarzın tespiti konusundaki en önemli referans kişinin kendisi olur. bir anda böyle olur.

    yani, siz yapıyorsanız iyidir.

    siz öyle düşünüyorsanız, doğrudur.

    yani uzun uzun aforizma patlatmaya gerek yok, adam diyor ki, ".. atomu parçalamaktan daha zor"
    anlamaz diyo yani.....

    adam aforizmanın mına koymuş la. koymuş geçmiş adam, hiç sündürmemiş, acımamış, bırakmış gitmiş.

    ne hazin bir çağda yaşıyoruz
  • cogu zaman bir sanrıdan ibaret olan eylemdir.

    onyargilari "yiktiginizi" sanarsiniz sadece..bir sure gercekten yiktiginizi dusunebilirsiniz. sonra alakasiz bir zamanda, alakasiz bir konusmada/harekette/tavirda anlarsiniz pek de bir seyi degistirememis oldugunuzu.
    uzebilir.
  • atomu parçalamakla niçin kıyaslanıyor bilmem. zira ben hiç atom parçalamamakla birlikte illaki bir iki ön yargı yıkmışımdır diye düşünüyorum. zekayla ilgili de değil tabi, atomu parçalamak dediğin evdeki malzemelerle yapılmıyor sonuçta, alet edevat vs.
  • beni hayatta en mutlu eden eylemlerden birisidir, bir önyargıyı yıkmak.karşımdaki insanın önyargısını yıkmasına aracı olduysam, bu yolda ufak da olsa bir katkım olduysa eğer acayip şanslı hissediyorum kendimi.aynı şekilde kendi önyargım yıkıldıysa da sırtımdan büyük bir yük atmışım gibi geliyor.ne gerek var önyargılarla kendimizi kasmaya, hayatımızı çekilmez hale getirmeye. değil mi ama?
hesabın var mı? giriş yap